Bugün benim doğum günüm
Yüzümdeki soğuk gözyaşı
Eşlik ediyor yalnızlık senfonisine
Bütün gidişlere bitişlere gebe bir şekilde
Ellerimden karanfiller dökülüyor bu günün üstüne.En sevdiğim Çilekli pastaya
Ekledim üç dilek mumunu.
Yağmur sisli sisli çiseliyor cama
Ardı arkası gelmeyen upuzun sessizlik eşliğinde.Bugün benim doğum günüm
Yüzümde buruk bir gülümseme
Göz yumduğum sade bir kaç anıya
Hüzün geçiyor anımsatan film şeridinde.Kaybolmuş bir Yesevi gibiyim
Genzimde zülüflerinin semazen kokusu
Dudaklarımda hazin bir tılsım.
Akşamdan kalan meltem;
Fasıl fasıl esiyor gönlümdeki sızıya.Yollara atsam kendimi
Hesap sorsam sensizliğe neden diye
Sonra bir ırgatlık türküsü gibi,
Ağlasam ağlasam çatlarcasına
Ve yine ağlasam zindan çeşmeleri gibi.Ya da kendime sorsam seni
Gururumun katili nasırlı ellerime.
Kapıldığım boz bulanık seller gibi
Morartıyor dudaklarımı
Boşlukta asılı kalan kelimeler.Bugün benim doğum günüm
Olmayışında aynalara bakamasam da
Gözlerimdeki sensizliğin hunhar ızdırabı
Acımı katmerleştiriyor
Kulaklarımdan yüreğime akan uğultuda.Bugün benim doğum günüm
Ezgiler eşliğinde bütün uçurumları yutsam
Ve hasretimi kabzedecek kadar gözlerine;
Uzun uzun okusam.
Muhtaç olduğum kadifemsi sesinden,
Hediye niyetine sadece ismimin telaffüsüzünü duysam.Seni kaybetmek pahasına doğduğum doğrudur...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAKLARDA BİR YER
PoetryEnse kökünden başlayıp vücudunun tamamını ele geçiren sinirlerin omuriliğe atılan bir darbenin felç etmesi gibiydi, kulaklarınında çınlanan sözcükler. Solukları yavaşlarken, duyduğu üç kelimede takılmıştı. " Başınız Sağ Olsun." Bir ülke değil, kocam...