Kaçırıyorum ruhumu bilinmezliğe
Kanlı ellerimle ölüme meydan okurcasına
Korkakların alçakların diyarından uzak
Kimsesiz kalmayı göz menzilime alarak
Baskın veriyorum karlı dağlara.Ağlayan çocuklara daha fazla dayanamayıp tıkayıp kulağımı
Feryat figanlarda tükenen anaların
Akşamdan kalan gözyaşına ,sabah ışığını emanet edip
Sızlayan burun kemiğime inat Kaçırıyorum ruhumu acıların diyarına.Sönen ışığın vurduğu yanan sokaklara,
Dostu, komşuyu, yakınını ardında unutup,
Adını, sanını, toprağını bırakıp ölümden fırlayamaya çalışan,
Dört duvar arasında dert keder içinde sıkışanlara,
Nefesimi vermek için kaçıyorum.Küçük bedenlerin yarım kalan oyununa,
Ürkek yüreklerin elinden alınan özgürlük kalemin mürekkebi olmaya,
Çığlık yüklü gecelere eşlik etmeye,
Aklımla, yüreğimle, vicdanımla feda olmak için kaçıyorum.Kaçırıyorum welat welat diyarlarımda,
'Ahh'...layan anaların kucağına koymak için başımı.
Yetiminin başını okşayan ananın sis düşen kirpiklerine,
Yağmur damlaları düşen gözlerine eşlik etmeye gidiyorum...Müslüman adı altında olan bir ülkenin kendi insanlarını katletmesi günümüzce ne yazik ki bir olağan haline geldi. Komşu ülkenin yaşadıklarına tanıklık edip Esadı eleştirip ordaki insanlara yardım eli uzatanların, bugün doğudaki insana ateş yağdırması ne kadar insafça tartışılır bir durum. Çocukların kadınların evlatların hiç bir suçu yokken tek neden dil farkındalığı olan insanları gözünü kırpmadan öldürmek Müslümanlığı anlatan hangi kitaplarda anlatılıyor.
Peki! her gün televizyonlarda dışarı çıkma yasağı ilan edilen şehirlerde ölüm haberleri almak vicdanlara sığacak bir durum mu ?
Benim ne aklım ne Vicdanım Allah'ın verdiği bu topraklarda özgürce yaşamak için ölümle tehdit edilmeyi kabul eder. Benim ne sahte gösterişlerden uzak imanım cesetlerinin bile defnedilmesine izin verirmemesine göz yumar.
Yeter artık... masum insanların canına el uzatılmasın...
Zalimlerin cahillerin bilmek istemediği bir doğru vardır ki
Bütün insanları, dinleri ırkları meshepleri Allah yaratmıştır.Herkes istediği gibi yaşamakla özgürdür. Bunun aksini sorgulamak kimsenin haddine değildir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAKLARDA BİR YER
PoesíaEnse kökünden başlayıp vücudunun tamamını ele geçiren sinirlerin omuriliğe atılan bir darbenin felç etmesi gibiydi, kulaklarınında çınlanan sözcükler. Solukları yavaşlarken, duyduğu üç kelimede takılmıştı. " Başınız Sağ Olsun." Bir ülke değil, kocam...