Bölüm 2: Lanet Olası Bebek Bakıcısı!

14K 468 68
                                    

______________________________________

~Yekta'nın anlatımıyla~

Bu salak saçma düşünce aklıma nereden gelmişti bilemiyorum ama karşımda duran ve bana merakla bakan yeşil gözlerin başka bir açıklaması yoktu sanki.

Önce gözlerimi ovuşturup rüyada olup olmadığımı anlamaya çalıştım bir süre, sonra yeniden "Lia..?" diye fısıldadım temkinli bir ses tonuyla. "Konuşsana.. Bu, sen misin??"

Kendimi hangi siktiğimin fantastik filminde hayal ediyordum ki?? Böyle bir şey nasıl mümkün olabilirdi..?

Olamazdı, değil mi? En azından ben öyle düşünüyordum yani. Ama karşımdaki kızın "Lia" ismini duyduğunda verdiği tepki bu düşüncemin aksini savunuyordu adeta.

Yeşil göz bebekleri tıpkı benim küçük tüy yumağımınki gibi büyüdü çünkü bu ismi duyunca.. Sonra kafasını hafifçe iki yana salladı, ve ardından tıpkı Lia gibi poposunu kıvırarak yürümeye başladı yatağın üstünde. Daha doğrusu, insan formunda olan birisi için bu harekete "yürümek" değil de "emeklemek" demek daha mantıklı olurdu.. Her ne boksa işte, davranışları benim salak kediminkiyle birebir aynıydı..!

Gerçekten kafayı yiyecektim şimdi!!

Ya ben çoktan delirmiştim, ya da ciddi ciddi rüya - hatta kabus- görüyordum şu an. Karşımdaki kızın en ufak mırıltısı, bakışı, duruşu bile Lia'nınkiyle aynıydı resmen. Tek fark insan vücudunda var olmasıydı, o kadar..

Ne yani, benim şımarık evcil hayvanım, lanet olası bir insana mı dönüşmüştü!?!

Sikeyim! Hiçbir güç inandıramazdı beni bu saçmalığa. Ne tür bir oyunun içindeydim bilmiyordum ama kimsenin akli melekelerimi aşındırmasına izin vermezdim.

Bu kadarı çizgiyi aşmaktı artık..

Bu yüzden hiç düşünmeden yataktaki çarşafa dolayıp bir hışımla çekiştirmeye başladım yatak odamdaki bu kimliği belirsiz yaratığı. Yaratık diyorum, çünkü insan demeye dilim varmıyordu! Dış kapıya ulaştığımda ise bileğinden kavrayıp kapının önüne koydum çarşafla kaplı çıplak bedenini. Bu saçmalığa bir saniye daha tahammül edemezdim..

Fakat kapıyı kapatıp sırtımı ahşap yüzeye yaslayarak düşünceli bir şekilde hayatı sorgulamaya başladığımda bir şey dank etti kafama.

Siktir! Ben az önce genç, ve üstelik de çıplak olan bir kızı öylece kapının önüne mi koymuştum???

Allah kahretsin.. ALLAH KAHRETSİN! Akıl bırakmamışlardı ki insanda!! Hızlıca kapıyı açıp bıraktığım yerde sakince bekleyen kızın kolunu yakaladım ve yeniden içeri doğru çektim ufak bedenini.

Yemin ederim beynim çalışmayı bırakmıştı şu an..

Kendimi bütün bu yaşananların aptal bir kabus veya iğrenç bir şaka olduğuna inandırmaya çalışıyordum ama 12 yıldır aşina olduğum bakışlar bütün gerçekliğiyle parıldıyordu karşımda.. Bu beyaz ten, koyu gri saçlar, uzun tırnaklar, sivri dişler.. Normal bir insana ait değil gibiydi sanki. Üstelik uykusunda bile kıçımdan ayrılmayan kedim hala "tüylü" formuyla çıkıp sürtünmeye başlamamıştı ayaklarıma..

Sikeceğim ama! Bu kız gerçekten Lia mıydı..???

Kafa karışıklığıyla alnımı ovuşturdum ve boş boş dikilen genç kıza yeniden baktım dikkatlice. Evet, çocuk olmadığı belliydi ama boyu baya kısaydı yine de. Kendi boyumu baz alarak hesapladığımda - ben 1.89'um- 1.50 ya vardı ya yoktu.. Bahsettiğim gibi uzun tırnakları, ve de uzun saçları vardı koyu gri renkli. Pembe dudakları aralanınca sivri azı dişleri belirginleşiyor, onu olduğundan daha tuhaf kılıyordu. Ayrıca avuç içeri de pembeydi nedense..

Daha Fazla Miyav Yok! (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin