______________________________________
Yeşil göz bebekleri, benim sözlerim eşliğinde kocaman olurken "Kedi mi?" diye sordu Lia. Sonra kafasını hızla iki yana salladı. "Ben kedi değilim!"
"Öylesin.." diye mırıldandım keyifle. Direksiyonu saran parmaklarım yavaş yavaş gevşedi, hızı elliye düşürüp Lia'ya biraz daha yaklaştım. Yan koltukta oturuyor olmasına rağmen hala benim tarafıma doğru uzanmış bir şekilde duruyordu. Ona yaklaştığımda dudaklarını yanağıma bastırdı.
Tenime bıraktığı minik öpücük sona erdiğinde ise uzaklaşmadı yüzümden. Konuşmaya devam etmeden önce burnunun ucunu nazikçe tenime sürttü.
"Cevap vermedim ama hala.. Kucağına geleyim mi?"
"Gel de kaza yapalım." dedim şakayla, gözüm hala yoldaydı. Hızı da epey düşürmüştüm artık. Bu süratle birine çarpsam burnu bile kanamazdı.. Yine de Lia'ya 'Gel' demeden evvel arabayı park edecek uygun bir yer aramaya başladım. "Bekle şimdi.." dedim etrafa bakınırken. "Birazdan mola vereceğiz, o zaman gelirsin."
Aslında henüz mola verecek kadar yol gitmemiştik ama olsun.. Anlaşılan Lia'nın şimdiden bazı ihtiyaçları vardı.
'Birazdan gelirsin' diyişimden ne anladığı muamma, durmamı ve arabayı park etmemi bir saniye bile beklemedi. Bir anda kucağıma gelmek için hamle yaptı ve ileri atıldı. Direksiyona uzanan kolumun altından geçip kucağıma oturduğunda hala hareket halindeydi araba.
Yine de ses etmedim, "Asla söz dinlemeyeceksin değil mi?" dedim yalnızca. Sesimde öfkeden eser yoktu. Sadece yalandan bir azarlama vardı, o kadar.
Cevap olarak "Dinlemeyeceğim." dedi Lia, yüzünde şımarık bir gülümseme vardı. Sonra beni taklit ederek ellerini direksiyona koydu ve hareketlerimi kopyalamaya başladı.
Hakimiyet bendeyken direksiyonu çevirecek gücü yoktu tabii ama yine de eğleniyor gibi görünüyordu. Ben de hala mola verecek uygun bir yer arıyordum o bununla meşgul olurken. Nihayet kimselerin olmadığı, ıssız bir otoyol görünce oraya yönlendirdim arabayı. Sonra da yol kenarına çekip anahtarı çevirdim ve çalışmayı bırakan arabaya bakıp derin bir iç çektim.
"Burası güzel gibi görünüyor, ne dersin??"
"Bence de!" dedi Lia, elleri hala direksiyondaydı. Sırtını göğsüme yaslayıp kucağımda sağa-sola sallanırken memnun gibiydi halinden. Sonra kafasını kaldırdı ve gözlerimiz dikiz aynasında buluşunca muzipçe sırıttı. "Şu an ne hissediyorum, biliyor musun?"
"Bilmiyorum." dedim ciddi durmaya uğraşarak. Müstehcen bir şeyler söyleyeceğinin farkındaydım.
Tahmin ettiğim gibi poposunu erkekliğime bastırdı ve "Bunu.." diye mırıldandı sessizce. Kalçaları, uyluklarıma her sürtündüğünde ufak mırıltılar kaçıyordu dudaklarından. Bir yandan bunu yapmaya devam ederken bir yandan da yavaş yavaş soyunmaya başladı. Üzerindeki montu çıkarıp yan koltuğa fırlattığında hiçbir tepki vermeden izledim cilveli hareketlerini.
Hırkasını çıkarırken hiç tereddüt etmedi, bir çırpıda kurtuldu kalın kumaştan. Sütyen kullanmadığı için, daha doğrusu ona sütyen almayı akıl edemediğim için üst kısmı tamamen çıplaktı şimdi. Serbest kalan göğüslerine dokunayım diye beni yönlendirmek için nazikçe ellerimi tuttu.
Sonra avuç içlerimi göğüslerine bastırıp "Ellesene.." diye mırıldandı hevesle. Dediğini yapıp göğüslerini hafif hafif sıkmaya başladım.
Yumuşak eti avcumda okşadığım her saniye, erkekliğim biraz daha geriliyordu pantolonumun içinde. Neden bilmiyorum, Lia ise kıkırdıyordu bu sahne gelişirken. Göğüslerini okşamam ona biraz garip geliyordu anlaşılan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daha Fazla Miyav Yok! (+18)
Chick-LitBir sabah uyandığınızda evcil kedinizin insana dönüştüğünü görseydiniz, ne yapardınız..?? Muhtemelen böyle bir şeyin gerçek olduğuna inanmazdınız, değil mi? Çünkü bu imkansız!! Ama 22 yaşındaki barmen Yekta'mızın başına gelen tam olarak bu.. Evet...