Bölüm 15: Akıllı Telefon.. Ya Da Akıllı Lia?

9.3K 428 261
                                    

Bu bölümün sınırı 150 YORUM bebisler, haberiniz olsun..

Emoji, nokta, ve benzeri boş yorumlar geçersizdir. Yani gerçek tepki ve fikirlerinizi belirtmeniz daha hoş olur.

Keyifli okumalar 🐾🐾
______________________________________

Bunu bir daha yaşamak istemiyordum. Hayatın benden çaldıkları kanıma dokunuyordu, bu boktan şeyi bir kez daha yaşayamazdım. Bu yüzden ne olursa olsun, Lia'ya iyi bakmalıydım..

Onu bir saniye bile yanımdan ayırmak istemiyordum fakat buna mecburdum, ve bu konuda ne yapabileceğime dair hiçbir fikrim yoktu.

Duştan sonra Lia'yı salona götürdüm, kanepeye yatırdım ve aynı uyarıları bir kez daha sıraladım arka arkaya.

"Yalnızca burada beni bekle, tamam mı?" dedim, gri saçlarını nazikçe okşarken. Bu biraz tuhaf hissettiriyordu. "Ben hemen geleceğim.."

"Tamam." dedi sadece, sesi öyle masumdu ki.. Şimdi biraz daha iyi görünüyordu açıkçası. Ten rengi normale dönmüş gibiydi, duş işe yaramıştı anlaşılan.

Beni onayladığını görünce hiç beklemeden yatak odasına yöneldim. Üstümü giyinmem, evden ayrılmam ve caddeye ulaşmam yalnızca bir kaç dakikamı aldı. Doğruca en yakın marketin yolunu tuttum.

Market alışverişim sebze, meyve ve kuru gıdalar gibi klasik şeylerden ibaretti. Ha bir de, lolipop aldım Lia'ya; sever diye düşündüm. Biraz şımartılmayı hak ediyordu herhalde..

Sonra yol üstünde bir eczaneye uğrayıp soğuk algınlığı için bir takım şeyler aldım. Tam olarak ilaç denemez ama.. İş görecek şeyler işte. Vitaminler, pastiller falan..

Sonra da oyalanmadan eve döndüm çabucak.

Çatı katıma vardığımda ilk işim Lia'yı kontrol etmek oldu tabii. Hala oturuyordu kanepede..

Henüz mutfağa bile gitmemiş, elimdeki eşyaları bırakmamıştım ama evvela Lia'yla konuşmak istedim. "Kalkmadın değil mi?" dedim şüpheci bir tavırla.

Kalkmayacağını düşünmüştüm. Ama o nedense azı dişlerini göstererek sırıttı.

"Hayır.."

Hiç inandırıcı değildi, bir gram bile..

Sırf "Kalkma." dediğim için bir saniyeliğine dahi olsa ayağa kalktığına o kadar emindim ki..

Hastayken bile söz dinlemiyordu, hep başına buyruktu. Aslında, zaman zaman sözümü dinlediği de oluyordu ama ne bileyim.. Yıllar geçmesine rağmen çözemiyordum bu kediyi. Yani kızı.. Melezi.. Her neyse.

Sözümden çıkmış bile olsa iyi olduğu için memnundum. Hiçbir şey söylemeden doğruca mutfağa yöneldim.

Sonra da o çok aşina olduğum ama yıllardır ağzıma bile sürmediğim çorbayı yapmaya başladım düşüncelere dalarak..

Eskiden bu çorbayı hep annem için yapardım.

Aslında, yemek yapmak konusunda pek başarılı sayılmazdım, çok bir bilgim de yoktu, çünkü henüz çocuktum fakat bu çorbayı yapmayı bir komşumuzdan öğrenmiştim ve.. Ne bileyim, çocukluk aklı işte. Annemin hastalığının bu çorbayla geçeceğini düşünüyordum. O zamanlar bana göre tüm hastalıklar aynı derece kötüydü. Ve hepsinin şifası da çorbaydı..

Ama yanılmışım belli ki.. Çünkü ne bu çorba annemi iyileştirmişti, ne de annemin hastalığı diğer hastalıklar gibiydi. İki konuda da yanılmıştım ve bu çorbaya dair umutlarım da yok olmuştu böylece.. Ama yine de şu anda Lia'ya iyi gelecek şeyin bu olduğunu biliyordum.

Daha Fazla Miyav Yok! (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin