Daha Fazla Miyav Yok! (+18)

Bölüm 3: Beceriksiz Kedi Yavrusu

______________________________________

Hassss.. Bu velet benimle dalga mı geçiyordu??

Gergin ve de şaşkın bir şekilde arkamı dönüp elimle banyonun olduğu tarafı işaret ettim ve "Git yap o zaman!" dedim benden ne beklediğini anlamaya çalışarak. Tuvaletini de ben yaptıracak değildim herhalde?!?!

Bu konuda ona yardım etmeyeceğimi anlamış olacak ki bir şey söylemeden içeriye yöneldi ama gittiği taraf banyo değil diğer, ufak tuvaletti.

Bilirsiniz, evlerde iki tuvalet olur genelde, biri banyoyla bir olmak üzere.. Ben tek başıma yaşadığım için yalnızca banyoyu kullanıyordum. Diğerinde, yani "küçük" olarak nitelendirdiğim tuvalette ise asalak kedimin kumu vardı. O da orayı kullanıyordu işte..

Yani düne kadar öyleydi.

Siktirr!! "Sakın kuma işemeye falan çalışma seni aptal kedi!"

Aniden yaşadığım farkındalıkla Lia'nın peşinden koşarken bir kez daha "Sakın!" diye hırladım dişlerimin arasından ve tişörtünün yakasından tutup tuvalete ulaşmadan yakaladım onu.

"Yemin ederim cezasın bana!!"

Hiçbir şey söylemedi ama salak salak baktı suratıma. Bir de mırıltıya benzer saçma bir ses çıkardı, şımarık kedi. Yüz ifadesinden bile belliydi tuvaleti kullanması gerektiği..

Kendi kendime homurdandım ve onu tuttuğum yakasından çekiştirmeye başladım banyoya doğru.

Huysuzluk etmeden peşimden geldiğinde belli belirsiz bir nefes verdim. Neyse ki o kadar da baş belası değildi..

Yani sanırım.. Onunla uğraşmak zorunda kalmak kötüydü fakat en azından inat etmeden sözümü dinliyordu. Banyoya vardığımızda "Geç." dedim klozeti göstererek. Beni anlaması için biraz detay vermem gerekiyordu maalesef.. "Şu lanet deliği görüyor musun? Götünü ona yasla ve ihtiyacını gör!" Bir an duraksadım ve elimle kaçamak bir şekilde arka tarafını işaret ettim. "Oranı yani.. Anladın mı?? Sakın sağa, sola işeme! Yoksa bütün dağınıklığını sana temizletirim.. 'İnsan' gibi otur ve hallet işini."

Daha başka nasıl anlatabilirdim bunu, gerçekten bilmiyordum. Beni anladığını umarak arkamı döndüm ve kapıyı da ardımdan kapatarak uzaklaştım banyodan.

Her ne kadar bu durumda olmaktan nefret etsem de kendimi saçma bir şekilde sorumlu hissediyordum. Ve bu gerçekten iğrençti..

Bir kaç dakika boyunca öylece bekledikten sonra "Lia?" dedim hala banyoda olan salak kıza. "Bitmedi mi işin?? Becerebildin mi..?"

Önce ses gelmedi, ama sonra "Evet.." dedi biraz tereddütle. "Yaptım. Ama ıslak oldum!"

"Ne??" dedim saçma sapan konuşmasından bir şey anlamayarak. Her şeyi yarım yamalaktı! "Ne demek 'ıslak' oldun?? Nasıl başardın onu..?!"

Bu kez ses gelmedi banyodan. Öfkeyle soluyup bir kez daha "Lia!" diye hırladım. "Konuşsana!"

Tek söylediği şey "Gel.." oldu.

Başta tereddüt etsem de sonrasında onu dinleyip yeniden banyoya yöneldim ben de.. Ağır adımlarla yaklaştım kapıya ve "Giriyorum." dedim onu uyarma gereği duyarak. Ardından usulca içeri girdim..

Karşımda gördüğüm manzara yüzünden gözlerim aralanırken aptal kedimin ismi bir kez daha bir hırıltı eşliğinde firar etti dudaklarımdan.

"Lia!"

Yemin ederim bu kez gerçekten burnumdan soluyordum..! Çünkü üzerindeki eşofmana işemişti gerizekalı velet!