______________________________________
"Link mi? Sen link atmayı da mı biliyorsun??"
"Ben her şeyi biliyorum, şapşik!"
Direksiyon hakimiyetimi yeniden kazanırken Lia'nın bana hitap şekline gülmemek için zor tuttum kendimi. "Şapşik?" dedim, ses tonumdan eğlendiğimi anlayabilirdi herhalde. Yola bakarken gözlerimi kıstım. "Şu telefonda neler yapıyorsun, gerçekten merak ediyorum. Bi kontrol etsem iyi olacak belki de.."
Hala ekrandaydı bakışları fakat "Bakamazsın." dedi umursamazca. "Bu benim telefonum. Sen kendininkine bak!"
"Ya yanlış bir şey yaparsan?" diye sordum bu kez. Demek istediğim telefonu kullanırken yardımıma ihtiyaç duyabileceğiydi. Ama o omuz silkti.
"Yapmam. Senden daha iyi biliyorum kullanmayı.. Oyunlarım bile var!"
"Oyunların mı var?"
Söyledikleri beni hem şaşırtıyor, hem de güldürüyordu. Her saniye yanımdaydı aslında ama onun telefonla neler yaptığına bakma gereği duymamıştım hiç. Şimdi böyle anlatınca gülüşüme engel olamıyordum.
"Evet." dedi bana cevaben, sesi kendiyle gurur duyuyor gibiydi. Hala online mağazada gezinirken telefonu salladı hafifçe. "Çiftlik oyunum var, orada ineklerimi besliyorum. Saman yiyince süt veriyorlar, ben de sütü satıp para kazanıyorum. Sonra da daha çok inek alıyorum.."
Cümlesini heyecanla noktaladığında göz ucuyla baktım ona. "Çiftlik oyunu.." diye mırıldandım kendi kendime. "İyiymiş.."
"Kelime oyunum da var!" derken daha çok heyecanlanmıştı nedense. Alışveriş sitesinde sepetine bir kaç şey ekleyip sonra çıktı uygulamadan. Ve bahsettiği şu kelime oyununu açtı tahminimce.. "Bak!" dedi, ama göstermedi ekranı. "Şimdiden yirminci bölümdeyim."
Ardından söylediği bölümü açıp yarım bıraktığı oyunu oynamaya devam etti beni zerre umursamadan.
Kafamı sahte bir bıkkınlıkla iki yana salladım.
"Seninle ne yapacağım, bilmiyorum.."
Anladığım kadarıyla kendi konuşmasını ve kelime bilgisini bu oyunla geliştirmişti. Ayrıca genel kültürünü de.. Sorular basitti ama ara ara bana danışmayı da ihmal etmedi.
"Yektaa! Bak burada diyor ki; 'Bir bitkinin çiçek açacak filizi'.. Ne bu??"
Ben de elimden geldiğince cevap verdim sorularına..
"Tomurcuk."
"Umm.. Doğru! Peki, 'Erken doğan bebek' ne demek??"
"Prematüre.."
"Bu da doğru.. Üçüncü soruya geçeyim mi?"
"Yolla bakalım.."
"Johnny Depp'in canlandırdığı çılgın korsan karakterin adı??"
"Jack Sparrow."
"Bu bir korsan filmi mi?"
"Hıhım.."
"İzleyebilir miyiiizz Yektaaa?? Lütfennnn?"
Son zamanlarda film izlemeye ne kadar meraklı olduğunu düşünürken gülümsedim. "Evet." dedim. "Elbette.. Peki şu 'sıcak çikolata' konusunda hala ısrarcı mısın??"
"Yapacak mısın??" diye sordu hevesle. Yeşil göz bebekleri arzuyla titrerken doğrudan yüzüme baktı. Bu hareketi yüzünden bakışlarımı bir kaç saniyeliğine yoldan ayırmıştım.
"Evet." dedim yeniden. "Yapacağım tabii ki.. Ama sana söyledim; eve vardığımızda gün doğmak üzere olacak, biliyorsun değil mi? Yine de istiyor musun??"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daha Fazla Miyav Yok! (+18)
ChickLitBir sabah uyandığınızda evcil kedinizin insana dönüştüğünü görseydiniz, ne yapardınız..?? Muhtemelen böyle bir şeyin gerçek olduğuna inanmazdınız, değil mi? Çünkü bu imkansız!! Ama 22 yaşındaki barmen Yekta'mızın başına gelen tam olarak bu.. Evet...