2 Hafta Sonra
Bugün Türkiye'de maçtan önceki son antrenmanımızdı. Yarın ise son günümüzdü.
Saat 6 olduğunda eve gelmiştim. Bu akşam spor branşlarında Milli takımda bulunan oyuncuların katıldığı bi davet vardı. Saat 9'da başlıyordu.
Bir şeyler atıştırdıktan sonra duş aldım. 7 gibi elinde bir sürü poşet ile İlkin geldi. Beraber hazırlanıp gidecektik.
Ben mutfağı toparlarken İlkin getirdiği elbiselerden birini seçmeye çalışıyordu.
Bu arada Barış'la 2 haftadır ne karşılaşıyorduk, ne konuşuyorduk.
"Berkan çok tatlı çocuk dimi?" Başımı salladım. "Barış mı? Evet." İlkin yanıma geldi. "Ne Barış'ı Mira? Berkan diyorum. Dinlesene beni biraz." Ellerimle yüzümü kapattım. "Özür dilerim. Dinliyorum. Aklıma Barış'la hiç konuşmadığımız geldi de." dedim. "Umrunda değildi hani?" Kızgın duruyordu. "Değil zaten İlkin. Aklıma geldi sadece." demekle yetindim.
"Berkan diyorduk. Evet tatlı çocuk. Sana da ilgi duyuyor bence." dedim. "Nerden biliyorsun? Öyle bir şey yok bence."
İlkin ve Berkan'ı tanıştırdıktan sonra bir kaç kez daha karşılaşmış ve ufak ufak flört etmişlerdi. Yani dışardan gören bi insan konuşmalarını bu yönde değerlendirirdi ama İlkin bir türlü ikna olmuyordu.
"İlkin bi şeyler biliyorum da söylüyorum. İtiraz edip durma." Gözleri fal taş gibi açıldı. "Ne biliyorsun?!" dedi. "Aaa saat 7.30 olmuş. Gidip hazırlanayım hemen." diyip mutfaktan kaçtım. İlkin ise sadece arkamdan seslendi. "Mira!"
Ben hazırdım ve İlkin'in saçlarına maşa yapıyordum. "Bence sen Barış'ı bi tık önemsiyorsun." dedi İlkin. Aynadan birbirimize bakıyorduk. "Bu konuya tekrar girmeyelim istersen." dedim.
"Hayır girelim. İtiraf et işte. Seninle uğraşması, ilgilenmesi falan her şey hoşuna gidiyordu. Bir anda kesilince de sinirin bozuldu." Maşayı elimden bıraktım. "Al, kendin yaparsın saçını." dedim.
"Ya Mira! Başkası olsa hemen itiraf edersin. Niye Barış konusunda bu kadar katısın ki?" Ofladım. "İlkin kapat konuyu. Çocuk açıkça belirtti benle konuşmak dahi istemediğini." Maşayı tekrar elime tutuşturdu. "Bende İlkin'sem sizi bu akşam konuştururum. Neyse, şimdi cevap vermeyi bırak ve saçımı yap."
<3
"Mira hanım, Barış Alper ile çıkan dedikodular doğru mu?"
"Barış Alper ile aranızda bir şeyler yaşandığı doğru mu?"
"Lütfen cevap verir misiniz?"
Davetin yapılacağı binaya gelmiş, dışardaki platformda fotoğraf çekiliyordum.
"Teşekkürler arkadaşlar. İyi geceler." diyip İlkin ile beraber içeri geçtim. Biraz etrafa bakındıktan sonra takımımıza ayrılan masaya geçtik. Kızlarla sohbet ederken telefonuma ard arda gelen mesaj bildirim sesiyle çantamı elime aldım. Berkan yazıyordu. Son zamanlarda iyi arkadaş olmuştuk.
Berkan: Mira, geldiniz mi?
Göremedik sizi.
Pardon, göremedim.Mira: Geldik. Kendi
masamızda oturuyoruz.
Ne oldu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21 || Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Babanın torpili ile voleybol takımında oynuyor olman, başarılı olduğun anlamına gelmez." "Madem beni bu kadar küçük görüyorsun, neden benle muhatabı kesmiyorsun?" "Mecburiyet."