Dün gece Barış beni sahil kenarında bi kafeye götürmüştü. Heyecandan sohbet bile edememiştik. Yani o değil de ben çok heyecanlıydım...Sonra beni Ilkin'in evine bıraktı. Tüm gece yazıştık ve o nedenle de geç yattım.
Şimdiyse saat 10 olmuştu ve İlkin'in zoru ile uyanmış, kahvaltı yapıyordum. 12'de antrenmanınımız vardı. "Ya Mira! Kendine gel yemeğini ye artık. Bi uyanamadın he." diyerek beni kolumdan salladı İlkin. "Ya tamam tamam." dedim huysuzca. "Ne yaptınız dün?"
<3
Antrenman bitmişti ve soğuma yapıyorduk. "Ee ne yaptınız dün?" diye sordu Ebrar. Tam cevap verecekken gözüm tribünlere kaydı.
Barış gelmişti.
Hemen ayağa kalktım ve hızlıca yanına gidip ona sarıldım. Sarılırken beni kaldırıp etrafında döndürdü.
Git gide aşık oluyorum.
Yapma şöyle şeyler çocuk...
"Hoşgeldinn!" dedim ve tekrar tekrar sarıldım ona. "Hoşbuldum güzelim." dedi ve başımdan öptü. Kafamı geriye doğru çekip gözlerine baktım. "Nerden bildin antrenmanda olduğumu?" diye sordum. Eliyle sahayı işaret etti. "İlkin ve Berkan." dedi. Gülmemi tutmadım.
Ben gülünce o da güldü. Çok güzel gülüyor diye düşünürken "Çok güzel gülüyorsun Mira ya." dedi. Gülümsememi durduramadan "Bende senin için aynısını düşünüyordum tam. Kalp kalbe karşı." dedim ve tekrar başımı göğsüne koydum. Her saniye sarılmak, hiç ayrılmamak istiyordum şu an.
Bu kadar hoşlandığımı daha önceden nasıl fark edemedim?
"Oo gençler. Kıskanıyorum ama. Barış bana böyle hiç sarılmadı." diyerek yanımıza geldi Berkan. "İlkin sarılır sana. Benim manitamı sal." dedim ona doğru dönerek. Barış kolunu omzuma attı. "Hanımımı duydun. Sal beni." dedi Berkan'a. Berkan da yanımıza gelip Barış'ın diğer kolunun altına girdi. "Hayırdır yenge? Sen yokken biz vardık." dedi. Dik dik bakıp elimle omzundan ittim onu. "Ama şu an benim varım. Hadi naş." dedim.
Barış gülerek bana bakıyordu. "Ya gülme." dedim. "Çok tatlı oluyorsun sinirlenince. Hoşuma gitti kıskanman." dedi o da. Omuz silktim. "Haklıyım." dedim. Tekrar başımdan öptü. "Haklısın bi' tanem." dedi. Kolunun altından ayrıldım. "Benim sahaya dönmem lazım. Azcık bekleyin geliyoruz." dedim ve Barış'ı yanağından öpüp sahaya geri indim.
Kızlar bana sırıtarak bakıyordu. "Diğerleri tamam da, sen sırıtma İlkin. Hayırdır Berkan'la? Ne ara bu kadar yakın oldunuz?" dedim. Hemen gülmeyi bıraktı. "Olduk işte, bende anlamadım." Hepsi soğumayı bitirdiği için yavaş yavaş ayağa kalkmaya başladı. Eda abla "Maşallah diyelim de." dedi ve o da ayağa kalktı. "Maşallah, Maşallah."
<3
İlkin ile soyunma odasından çıkıp otoparka ilerliyorduk. "Antrenman halimle görmeseydi çocuk bari beni ya." dedi İlkin salağı. Kafasına vurdum. "İlkin salak mısın? Ne varmış halinde?!" diye sitem ettim. "Siz tabi manitasınız. Adam da seni köpek gibi seviyor yani belli. O yüzden anlayamazsın sus." dedi. "Sana burdan bi uçarım İlkin!" Bi elimi havaya kaldırıp vuracakmış gibi yaptım. "Yalan mı Mira?" diyerek gözünü devirdi.
"İlkin bir insan seni sevecekse, her halinle sevmeli. Özenli özensiz her şeyini sevmeli. Öyle olmayan biriyle de senin işin olmasın zaten. Saçmalamayı kes yani."
Barışlar'ın olduğu yere yaklaştığımız için cevap vermedi. İkimizde susup sadece onlara doğru yürüdük.
Arabaya binmiştik ama nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Yani en azından ben bilmiyordum. Tahminimce İlkin'de aynı durumdaydı.
Barış'ın arabası ile gelmişlerdi bu nedenle de o kullanıyordu. Yanında Berkan, arkada da İlkin ile ikimiz oturuyorduk.
"Ya biz nereye gidiyoruz? Söylemeyecek misiniz?" dedim dayanamayarak. Çok merak ediyordum. "Evet ya, bende çok merak ettim." diyerek bana katıldı İlkin. Tahmin ettiğim gibi o da bilmiyordu.
<3
Mira Argun
14. Bölüm Sonu<3
Selaaam!!
Bu kadar tutacağını düşünmemiştim... O nedenle kurguyu devam ettirme kararı aldım. Umarım beğenirsinizzz
(Yeni bit kurguya da başladım ona da bakabilirsinizz)
İyi okumalarrr 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21 || Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Babanın torpili ile voleybol takımında oynuyor olman, başarılı olduğun anlamına gelmez." "Madem beni bu kadar küçük görüyorsun, neden benle muhatabı kesmiyorsun?" "Mecburiyet."