Bu sabah Barış eve gelmişti. Biliyordum çünkü yanında Yunus, Berkan ve Kerem'i de getirmişti. Üçü de karşımda oturuyordu şu an."Ne söyleyecekseniz söyleyin de gidin artık. Yandaki deli yine evi basacak yoksa." dedim. Üçü de ağır suç işlemiş gibi mahçup duruyordu. Bir şey vardı ama söylemiyorlardı.
"Bizim yengemiz hep ve bir tek sen olacaksın tamam mı?" dedi Berkan ve cümlesi biter bitmez Kerem'den karnına yumruğu yedi. "Sussana lan!" dedi sonra da Yunus.
"Ya bırakın da söylesin çocuk." diye kızdım onlara. Kerem hemen ayağa kalkıp yanıma geldi ve bir omzumu tutarak "Üzülmeni istemiyoruz." dedi. Omzumdaki elini iterek konuştum. "Kerem üzülmeyeceğim söz veriyorum. Söyleyin şunu artık yeter ya!"
Üçü de ofladı. Ne olduysa canlarını sıktığı belliydi. "Tamam ben söylerim ama sen otur bence yengeciğim." dedi ve ayağa kalktı Yunus. "Peki?" diyerek koltuğa oturdum.
"Barış hayvanı uçakta uyurken telefonunu aldık."
"Eee Yunus, sonra?"
"Yapamıyorum ben amına koyayım. Söylemicem. Ne bok yerseniz yiyin!" dedi ve hızlıca kapıya ilerledi. Sonra da arkasından kapatıp çıktı.
"Kaldı iki. Söyleyin artık biriniz. Ne buldunuz Barış'ın telefonunda? Hem de o kadar önemli bir şey ki herhalde, sabahın bu saatinde uyanırdınız beni."
Kerem de kendini koltuğa attı.
"Tamam haklısın yeter, çok uzadı. Instagram dmine baktık Barış'ın. Naz diye bi kızla mı ne buluşacakmış bu akşam. Gördükten sonra vicdan azabı çekmeye başladık ve sana söylemeye geldik direkt. Yanlış yaptıysak da özür dileriz ama saklamak istemedik senden."
Naz ismini duyduğum gibi beynime kan sıçramıştı resmen. Git gide sinirleniyordum. Kerem ve Berkan'da bunu fark etmiş olacak ki ayağa kalkıp kapıya yöneldiler.
"Durun." dedim ve hemen durup bana döndüler. "Nerde buluşacaklar biliyor musunuz?" diye sordum. "Hayır ama öğreniriz yengeciğim. Senin için feda olsun can sağlığımız!" dedi Berkan. Kerem'de onayladı başıyla. "Tamam ama ne yapın ne edin öğrenin. Akşama kadar da haber verin bana."
Kerem'le Berkan'ı geçirdikten sonra hızlıca yukarı çıktım ve şarjdaki telefonumu alıp aşağı geri indim. Kızlarla olan WhatsApp grubumuza mesaj attım.
İlkin&Ebrar&Hande&Mira
Mira: En geç bir saat içinde
benim evde olun. Çok acil bir
durum var. Çok ama çok acil.~
Tam da dediğim gibi en fazla bir saat sonra kızların üçü de bizim evdeydi. Hiç sorgulamadan kabul etmeleri çok hoşuma gidiyordu.
"Ya anlatsana artık. Ne oldu bu kadar acil?" dedi Hande. O sırada yaptığım planı kafamda toparlamaya çalışıyordum.
"Barış bu akşam Naz ile buluşacakmış sanırım. Siz gelmeden önce Berkanlar gelip söyledi." dedim. Üçününde gözleri kocaman olmuştu şaşkınlıktan. "Ne?!" diye bağırdılar aynı anda.
"Evet maalesef. O yüzden bende bir plan yaptım yarım yamalak. Keremler saat kaçta ve nerde buluşacaklarını öğrenecek bir şekilde. Bende ona göre Berat'a haber vereceğim. Konuşmak için oraya çağıracağım." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21 || Barış Alper Yılmaz
Fiksi Penggemar"Babanın torpili ile voleybol takımında oynuyor olman, başarılı olduğun anlamına gelmez." "Madem beni bu kadar küçük görüyorsun, neden benle muhatabı kesmiyorsun?" "Mecburiyet."