6. Bölüm: Çaylık

736 21 4
                                    

Alt kattan gelen bağırışlar.. Hayır! Uyumak istiyorum! Yastığı kafama daha çok bastırdım. Uyumak istiyorum!!! Babaannemin laz aksanlı sesi beynimin içinde dolaşıyor, sürekli kahvaltı niye hâlâ hazır değil diye bağırıyordu. Hayır Efsun, kahvaltının niye hazır olmadığını bol küfür aromalı bir şekilde anlatamazsın. Babaannen o senin. Ama uyuyana da birazcık saygı canım!!

Diğer yanım, o senin evde olduğunu bilmiyor, dedi. Diğer yanımı haksız çıkarmanın tek yolu şu an saate bakmaktı. Gözlerimi açmadan elimi komodinin üzerine attım. Boşluk. Biraz daha uzandım. Yine boşluk. Kolum yerinden çıkacaktı resmen. Buldum. Telefonu kaldırıp tek gözümü araladım ve ekrandaki saate baktım. 06:23.
Şimdi haklılık payını alıp götüne sokabilirsin diğer yanım. Beni uğraştırma, çok uykum var.

Sesler kesildiğinde kulaklarımı açıp huzurlu bir uykuya yeniden dalmak üzereyken babaannemin bu sefer alt kattan falan değil, bu kattan gelen sesini duydum.

"Kiz Zeyno! Goti yatak gormeyesuce! Galk hayde! Geleceyi yakinladu senun uşağun da!" Çığlık atmamak için yatakta tepindim. Evet, resmen tepindim. Üzerimdeki ince örtüyü bir kenara itekleyip doğruldum. Gözlerimi ovuşturup kapıyı açtım. Babaannem bana arkası dönük bir şekilde Zeynep'in odasına vuruyordu.

"Ha insan uyuyi babaanne da! Azucuk saygili ol da!"

"Uyy!" Babaannem irkilerek bana döndüğünde gözleri kocaman açıldı. "Sezun'um! Kiz sen ne edeysun bur'da?" Hızla atılıp sıkıca sarıldı. Hatta fazla sıkı. "Ne zaman geldun? Serkan'um nerededur?"

"Odasundadur Serkan'un. Dün gece geç geldik. Uyandırmak istemedik kimseyi." İlk cümleden sonra şiveyi bırakmıştım. Sonra dilime dolanıyordu en saçma yerlerde şive yapmaya başlıyordum.

"Efsun'un sesi mi o?" Zeynep hızla kapıyı açtı ve karşısında beni gördüğünde hızla sarıldı. Ben de sarıldım özlediğim kuzenime. Gerçekten özlemiştim. "Kuzim benim, çok özlemişim seni."

"Ben de kuzim," dedim gülümseyerek. "Ben de çok özlemişim."

"Hayde kahvaltuya." Babaannem ve kahvaltı sevdası neydi böyle? Tövbe estağfurullah.

"Babaannem tutturdu çay toplamaya gidecekmişiz. Hatta beni tehdit etti. Bugün gitmezsek yarın alışveriş için merkeze yollamazmış bizi. Uygar bugün gelecek ya, ben de dedim yarın gider şöyle nişan kıyafeti falan bakarız. Sen de gelirsin değil mi?"

"Ne zaman yanında olmamı istedin de seni yalnız bıraktım?" dedim gülümseyerek. Birbirimize yeniden sarıldığımızda sırada Selim abimlerin odasının kapısı açıldı ve Demir Efe elindeki sarı traktör oyuncağı vr beyaz, mavi arabalı pijamalarıyla bize baktı. Uykulu gözlerini ovuşturdu.

"Hala," dedi uykulu uykulu. "Ne zaman geldin?" Gülümseyerek dizlerimin üzerine çöktüğümde birkaç paytak adımda yanıma gelip boynuma sarıldı.

"Gece geldim halam. Uyuyordun sen."

"Ya, herkes mi uyuyordu?"

"Herkes uyuyordu."

"Demir, annenleri kaldır halacığım," dedi Zeynep. "Çaylığa gideceğiz."

"Tamam hala." Bakışları bana döndü. "Çaylık ne?"

"İçtiğimiz çay var ya," dediğimde başını salladı usulca. "Hani içinde küçük siyah siyah şeyler var?" Yine başını salladı. "Onlar siyah olmadan önce yeşil, ot gibi. Biz de o otları toplamaya gideceğiz."

"Anladım." Ardından kafasını az önce çıktığı odaya çevirdi. "Anne!!!" diye bağırdı bütün evin içinde bir anda. "Baba!!! Kalkın çay toplamaya gidecekmişiz!!"

EfsunkârHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin