3 Ay Sonra:
29 Kasım 2019:"Zeynep, kaç defa söyleyeceğim? Şu şeyleri yedikten sonra paketlerini çöpe at!"
"Öf tamam Efsun," diye söylendi Zeynep.
"Çizim yapamıyorum!" Oflaya puflaya yanıma gelip masanın üzerindeki paketleri aldı. Çöpe attı.
"Hani bakayım çizimine.." Bilgisayar ekranına baktı. "Bu ne?"
"Mutfak kapısı."
"Hııı, çok güzelmiş. Bu ne?"
"Pencere Zeyno."
"Hııı, anladım." Geri çekildiğinde güldüm hafifçe. Ben çizmime devam ederken o da yanıma oturmuş telefonuna bakıyordu. Ardından ise ayağa kalkıp buzdolabına ilerledi. "Açıyorum birer şişe."
"Aç." Kapı çalmaya başladığında hızla ayaklandım. "Pelin gelmiştir, ben bakarım." Koşar adımlarla kapıya ilerledim. Açtığımda gerçekten de Pelin gelmişti. Kapının önünde hâlâ çalışan bir araba vardı. Hızla sarıldım. "Hoş geldin. Abim mi getirdi seni? Geç oldu. Yalnız gelmedin değil mi?"
"Yok canım, yalnız gelmedim. Abim getirdi." Abin.. O günden sonra yüzünü bile görmediğim adam. Allah'ın cezası. Bir kez çıksan karşıma da bir tokat atsam yüzüne. İçim soğur belki. Abim beni sevgilisiyle tanıştırdığında küçük çaplı bir şok yaşamıştım. Çünkü biz iki kardeş, iki kardeşe âşık olmuştuk.
"Anladım, gir hadi içeri. Zeyno bira açıyordu tam."
"Oo, bira mı? Severiz." İçeri geçerken kapıyı kapattım. Derin bir nefes alarak gülümsedim. Kızların yanına ilerledim. "Ben geldiiim!!"
"Hoş geldin Pelo. Gel gel. Dolaptan kap bir bira." Pelin hızla dolaba ilerledi. Kendine bir bira açıp boştaki sandalyeye oturdu. Ben de kendi sandalyeme geçip teneke kutudaki biraya uzandım. Büyük bir yudum aldım. Önümdeki bilgisayara baktım. Çizmime devam ederken kızlar bir dedikodunun içindeydiler.
"Sen ne düşünüyorsun görümceciğim?"
"Ne hakkında canım?" dedim başımı bilgisayardan kaldırarak.
"Abime diyorum, söylesem mi artık.. Serkan'la beraber olduğumuzu."
"Bunca zaman söylememen hata. Kaç ay önce dedim sana söyle diye."
"Korkuyorum ama."
"Korkma," dedi Zeynep.
"Siz abimle birlikte olsaydınız yumuşatırdın sen onu. Of abi!! Salaklığı tuttu ya! Salak abim!"
"Pelo, bu konuyu açmak istemediğimi söylemiştim daha önce. O lafımın arkasındayım."
"Aman beee, tamam. İkiniz de başka biriyle çıkmadığınız sürece umut var bence."
"Size bir şey söylemem gerek," dedim yutkunarak. "Daha doğrusu göstermem."
"Ne oldu?!" dedi Zeynep hızla. Pelin ise sessizce göstermemi bekliyordu. Ayağa kalkıp odama ilerledim. Çantamın içinden büyük kırmızı kutuyu aldım. Yeniden kızların yanına ilerlediğimde ikisi de elimdeki kutuya bakıyordu. İkisinin de önünde kutuyu açtım. Bir gerdanlık. Bunu bugün iş yerimde masama bırakmışlardı. "Oha!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunkâr
Novela JuvenilKaradeniz mafyası!! Efsun Sezin Tunçoğlu gittiği tatil beldesinde bir adamla karşılaşacak ve onda aklı kalacaktır. O günden sonra tesadüfler silsilesi baş verecek, ikisinin de yüreğinde bir sevda filizlenecektir. Bu sevdanın arkasında gömülmeye yüz...