Dünürler gittiğinde bir dedikodu tufanı dönmeye başlamıştı evde. Ben ise manitam bir an önce kaldığı otele gitse de dedikoduyu onunla yapsam diye düşünüyordum. Ah kurban olduğum, nasıl da yakışıklı olmuştu bugün.
Yatağımın üzerindeki para destesini saydım. Otuz tane iki yüzlük vardı. Altı bin lira. Kısa günün kârı. Saçlarımı saçma bir topuz yaparken telefonum çalmaya başladı. Topuzumu hızla gelişi güzel toplayıp manitamın telefonunu açtım.
"Balıııım," diyen sesini duyduğunda gülümsedim. Ben bu herifi yemek istiyorum vallahi. Yarınla beraber tam üç gündür dudaklarını da öpmemiştim. Özlemiştim vallahi!
"Sevgilim.." Yatağıma uzandım. "Yalnız mısın?"
"Evet yavrum."
"Karan ya, bugün rakı koydum ya Uygar'a.."
"Ee?"
"Çok kızdı mı sence bana?"
"Kızmadı. Fazla panik olduğu için öyle gözüküyordu. Bana yapsaydın yere yata yata kahkaha atardı."
"Gerçekten mi?"
"Evet."
"Sana yapamam ki."
"Niye?"
"Kıyamam. Ayla ablam fincanın neredeyse yarısını tuz doldurdu. Evlenince her kavgada pişman oluyorsunuz sonra neden daha fazla koymadım diye dedi."
"Biz kavga etsek bile senden onu düşüneceğin kadar ayrı ve küs kalmayacağım."
"Demir'e niye öyle dedin ki bu akşam? Başka yalan bulurduk. Doğruyu söylemene gerek yoktu."
"Niye ya? Bilsin çocuk. Bilsin ki benden başka biri yanına yaklaşırsan kaplan gibi atlasın üstüne. Ben çok sevdim valla Demir'i. Hatta sizin ailedeki herkesi sevdim. Abine bayılıyorum zaten. O da bana bayılıyor ama çaktırmıyor. Yoksa yarın seni benimle siksen yollamazdı."
"Bizim ailede herkesi sevdin ama abime bayıldın, öyle mi Karan? Kapat telefonu."
"Balım hayır.." Yüzüne kapattım ve kendi kendime gülmeye başladım. Hızla geri aradığında meşgule attım. Bir kez daha aradı. Yine meşgule attım. Bir kez daha aradı. Yine meşgule attım. Allah'ın hakkı üçtür, üç kere meşgule attım. Dördüncüde açacağım vallahi. Aradı, açtım. "Balım ben senin dışındakilerden bahsediyordum. Vallahi. Herkesi sevdim, abine bayıldım ama sana vuruldum be güzelim." Gel de düşme. Gel de düşme!!!
"Hııı." Hııı ne Efsun? Sen bu adamdan daha odunsun. Vallahi.
"Hı hı. Seni seviyorum yavrum."
"Ben de seni seviyorum, ayıcık."
"Ayıcık mı?"
"Evet. Abim öküz, sen ayıcık. Mesela bu akşam abim öküzcük oldu, sen de abime aşk itirafı yapmaya devam edersen ayı olacaksın."
"Abini ne yapayım be kızım. Kardeşine sevdalanmışım.. Bu arada, yolda annem aradı. Pelin ona senden bahsetmiş. Kafamın etini yedi tanışmak için."
"Annenle?"
"Annemle."
"Ben?"
"Sen."
"Annen ve ben?"
"Annem ve sen yavrum."
"Bana sağdan soldan sıcak basıyor yine."
"Heyecan yapmana gerek yok ki. Kendine gibi ol anneme, yeter."
"Neyse, hemen şimdi tanışmayacağım sonuçta." Güldüğünü duydum. Birkaç saniye sessizlik oldu. Aklıma gelen şeyle yanaklarımın kızardığını hissettim
"Kendimi ergen gibi hissediyorum şu an."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunkâr
Genç KurguKaradeniz mafyası!! Efsun Sezin Tunçoğlu gittiği tatil beldesinde bir adamla karşılaşacak ve onda aklı kalacaktır. O günden sonra tesadüfler silsilesi baş verecek, ikisinin de yüreğinde bir sevda filizlenecektir. Bu sevdanın arkasında gömülmeye yüz...