Bulunduğu hayata zor da olsa alışmıştı. Ama içindeki kanayan ruhu ondan hiç ayrılmıyordu. Kendini ağlayacak gibi hissetti. Aklına yaşadıkları ve teyzesi geldi. Ama ağlamak istemiyordu. Bu durumdan çok sıkılmıştı.
Çantasından kısa boy bir defter çıkardı. O acısını dindirmek istediği zaman derdini kağıda yazardı. Bu bazen bir şiir, bazen düz yazı olurdu. Bu seferki de bir şiir olmuştu. Önce başlık attı ardından yazmaya başladı.
İÇİMDEKİ SES
Umutlarım kayboldu,
Polislerle kurtarılmayı bekliyor.
Geleceğim enkaz altında,
Afadla kurtarılmayı bekliyor.
Hayallerim suya düştü,
Dalgıçla kurtarılmayı bekliyor.
Hedeflerim yandı,
İtfaiyeyle söndürülmeyi bekliyor.
Evimiz ağır hasarlı,
Yıkılmayı bekliyor.
Memleketim yok oldu,
Var olmayı bekliyor.
Teyzem öldü,
İçim kan ağlıyor...Şiiri yazmayı bitirdiğinde odaya annesi girdi. Elindeki kağıdı hemen örtünün altına sakladı. Gülümsemeye çalıştı. "Ne oldu anne?"
"Ne yapıyordun?" sustu bir süre. Söylemek istemedi. O yazdığı her şeyi saklardı, annesine veya başka birine asla göstermezdi.
"Hiç, notlarıma bakıyordum." doğruyu söylemediğini anladı annesi. "O zaman neden sakladın?" dedi annesi, örtüdeki çıkıntıya bakarak.
Bilmiyorum, anlamında dudağını büzdü. "Bende bakabilir miyim Kübra Nisa'cım?" annesi ona nadiren iki ismiyle seslenirdi. Çaresizlikle örtünün altına sakladığı defteri annesine verdi.
Annesinin gözleri kızının yazdığı şiirde gezindi. Gözleri dolmuştu. "Çok güzel yazmışsın. " diyerek kızına sıkıca sarıldı. Annesi ağlıyordu. Kızı kendini güçlü tutmuştu bu sefer.
İnanç hiç kırılmayan bir şey değildi. Her an kırılabilirdi. O depremi yaşayan çoğu kişi hayata olan inancını kaybetti. Gelecek onlara gelmeyecek gibi gelmeye başladı.
Daha doğmamış olan bebekler can verdi o gece. İnsanların ölüm çığlıkları sokaklarda, o gürültüde yankı yaptı. Kiminin vücudunda yara oldu o gecenin izi, kiminin ruhunda. Kimininse mezarı oldu, o gece.
Çok can kaybı verilmişti. O teyzesini, dayısını ve arkadaşını kaybetmişti. Ama teyzesinin açtığı yara bambaşkaydı. Onu unutmayacağına ve onun izinden gideceğine kendine söz vermişti.
Bir yaş akmıştı gözünden, karanlık maziye...
Bir yaş daha akmıştı gözünden, kaybolan bedenlere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASRIN FELAKETİ
De Todo"Ölmeyeceksin," diye fısıldadı annesi ama sesinde umut yoktu, sadece umudunu yitirmiş, çaresiz bir kadının sesiydi bu. "Hepimiz yaşayacağız, buradan gideceğiz ama şimdi arabaya geçmemiz gerek, çok ıslandık." Yüzünü annesine çevirdi, yaşla dolup ta...