36.Bölüm

12.2K 1.2K 849
                                    


Sizi direk bölüme bırakıyorum.

Keyifli okumalar dilerim.

Siz yine de oylarınızı verin çünkü aradan sonra buraya yine 800 oy bandında bir sınır ve 700 Yorum koyacağım bilginize.

Bir kuş gibi çırpınan yüreklere salınan korku bir çift kara gözde dehşeti kuşanmış, yüreğini pare pare eden sevda ruhunu delip geçmiş, bir çift çam yeşiline tutunduğu gözler karanlığa kapanmış kollarına yığılmıştı.

"İzgi." Dediğinde bakışları gördüğü görüntü de asılı kalmıştı. Yanlış gördüğünü düşündü bir an için. Onu daha önce hiç bu halde görmediği için derin bir kabusun içinde gibi hissetti kendini.

Dikkatli bakmak için yaklaştığında kanla kaplı siyah elbisesine değdi bakışları. Nefesinin kesildiğini hissetti bir an için.  Kor kızıl kanın şakaklarından boynuna doğru yol çizen kadının suretine bakakaldı.

"Sevgilim." Fısıltısı yürek yakan cinstendi.

"İzgim," dedi sesindeki acının derin ve yanık emareleri ile. Dizlerinin üzerine çöktü. Sıkışmış olduğu kabustan çıkmak için çabaladı. Çıkamadı.

"Kalk." Dediğinde bedenini daha çok çekti. Ne bir ses ne bir kıpırtı vardı canım dediği kadından. Hiçbir tepki vermiyordu. Bu onu daha çok korkutuyordu işte.

"İzgi," dedi. Gözlerinden yaşlar aktı. "Kurban olayım bir ses ver." Diye yalvardı. "Yapma güzelim yakıp yıkma beni. Allah aşkına aç gözlerini."

Açmadı. Ne sesini duyurdu ne de gözlerini açtı. Cansız bebek gibi Keskin'inkollarında öylece yatıyordu. "Nefes al. Kurban olayım duy beni. Öyle hareketsiz kalma, öldürme beni. Nefes al." Diye yakardı acıyla.

"Ambulans!" Diye avazı çıktığı kadar bağırdı can havliyle. Etrafta toplanan insanların hepsi telefonlarına sarıldı. "Biri ambulansı arasın!"

Sevdiği kadının vücudu cansız bir bebek gibi sallandığında dudaklarının arasından sızan kanla şuurunu yitirdiğini sandı Keskin. Bedeni titremeye başladığında ne yapacağını bilemedi. Onu hiç böyle görmemişti.

Çok kan vardı.
Her yer kandı.

Başı dizlerinin üzerindeyken, "Güzel gözlüm..." dedi titreyen sesiyle. Göz yaşları hızla yanaklarına akın ediyor bulanık bakan gözleri sevdiği kadını görmesini zorlaştırıyordu. "Yapma iki gözüm... yapma kurban olduğum. Yaşatma bu acıyı bana. Yakma yüreğimi, yaktırma bana bu şehri." Titreyen elleri bir zamanlar geceyi kuşanan şimdilerde, kızıl olan  saçlarını yüzünden çekti.

"Ambulans nerede kaldı?" Diye bağırdı. "Ambulansı arayın! Allah aşkına biri arasın!"

"Aradılar," dedi İdil,yanına çökerken gözleri kilitlenmiş gibi arkadaşının kanla kaplı yüzünde ve kandan dolayı rengini kızıla boyayan elbiseye bakakalmıştı.

Bir türlü açılmayan yeşil hareler korkuyu kalplere iyice işlerken kardeşinin yürek yakan haykırışı doldu kulaklarına.

Simay,"ABLA!" Diye çığlık çığlığa feryat figan bağırıyor onu tutan kolların elinde kurutulup buraya gelmek istiyordu ama başaramıyordu.

"İzim..." diyen içli sesi buldu bakışları. Perişan bir halde olan abisi dizlerinin üzerine çöktü önünde. Gözbebeğine dokunmak isterken  titreyen elleriyle canını incitecek korkusu sardı içini. "Abim," dedi içi gider gibi. Bağırmıyordu ama keşke bağırsaydı. Keşke kardeşi gibi haykırsaydı da böyle durmasaydı.

"Canımın içi, aç hadi o güzel gözlerini," beklentiyle baktı. Nasırlı elleri saçlarında gezindi. "Aç hadi abim. Aç bak bana, açta görsünler o ceylan gözlerini." Omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başladığında kardeşinin bedenini görüsüne bastırdı. Ona söylediği her kötü söz geçti gözünün önünden. Canını yaktığı ona hayal kırıklığı içinde baktığı her an geçti gözünün önünden.

ARDIÇ  +18  (DÜZENLENDİ!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin