Wedding

78 15 10
                                    

Haftalar geçip düğün günü yaklaştığında Anna büyük bir mutlulukla en yakın arkadaşı Emma'ya yardım ediyordu.Weasleylerin durumu hiçbir zaman iyi olmamıştı, bir muggle aileden gelen Henry ise seherbaz maaşı ile tüm düğün masraflarını karşılamakta zorlanırken onlara yardım eden Anna olmuştu.

Anna bunu bir yardımdan çok onlara bir düğün hediye etmek istemişti.Üvey babasından ve annesinden kalan miras bu kadar büyükken biricik arkadaşının düğününü karşılamak bu mirasla kıyaslanınca oldukça küçük bir miktar kalmıştı.En ufak detayına kadar ilgilenmiş, hiçbir pürüzün olmaması için dikkatle çalışmıştı.

Emma arkadaşının bu titizliği karşısında mahçup kalmış Anna onu hızla susturmuştu.Şimdi ise düğün mekanının etrafında dolanıyorlar, son eksiklikleri gözden geçiriyorlardı.Beyaz orkideler Anna'nın sinirini bozsa da genç kadın bu konu hakkında birşey yapmamayı tercih etmişti.

"Kendini harap ettin." dedi kızıl saçlı kadın ona gülerek.Mavi gözleri yakın arkadaşını incelerken parmağında duran yüzüğü görmezden gelmemişti

"Sadece takıntılıyım." dedi Anna ise yamuk duran masa örtüsünü düzenleyerek. "Umarım Patiller fazla içmez de bir rezillik çıkarmazlar." diye ekledi.

"Bu bir düğün elbette içecekler." Emma onu sinir etmek için konuşurken gülüyordu.Anna ise omzunu silkti, boş sandalyedelerden birine oturdu.Ellerini karnının üstüne koyarken gözleri boş masalardaydı.Kendisinin bir düğünü olmadığı hatırlarken gülümseden edememişti.Bir düğün hayali hiçbir zaman kurmamıştı ancak bu düğün işlerini ayarlarken birden bunun eksikliğini hissetmişti.

"Senin düğününü de ben hazırlayacağım." dedi Emma arkadaşına sarılırken.Anna ufak bir iç çekti, buruk bir şekilde gülümsedi.Evliliğinden bahsetmemesi, bunun bir sır kalması canını sıksa da ses etmiyordu.

"Boşver beni." dedi Anna omuzlarını silkerken. "Bugün senin günün."

Emma ona gülümserken elini tutmuş, yüzüğünü işaret etmişti. "Bunu hiç görmemiştim." dedi pembe elmasa bakarken. "Yeni mi aldın?"

"Annemin yüzüğü." diye yanıtladı Anna hızla. "Genelde takmıyordum ama bugün özel gün."

"Çok zarifmiş." Emma konuşurken Anna'ya bakmıştı. Bir nişan yüzüğünü bekar bir kadının takması büyücü dünyasında garip karşılansa da sonuçta aile yadigarı diye düşündü.

"Biliyor musun evlenmeni çok isterdim." Emma iç çekerek konuştu.Anna bu kadar yalnız bırakılmışken onun yetişkin hayatına tek başına devam etmesini zor buluyordu. "Chris'i sevmediğini biliyorum.Okul zamanlarında onun teklifinini neden kabul etmediğini hep düşünürdüm ama şimdi sevmediğin biriyle evlenme fikri korkunç geliyor.Hem senin hem de onun için."

Anna Chris'in sözünün geçmesiyle birlikte başına ağrılar girmişti.Davetli listesinde o da olacaktı, uzun bir süre sonra genç adamı görecek olmak garip hissetirecekti, bunu öngörebiliyordu.

"Chris iyi bir adam.Onu seven birini hakediyor."

Enma da ona katılırken başını sallamıştı. "Evet öyle." dedi düşünceli bir şekilde. "Ama onu neden sevemediğini bir türlü de anlamadım.Varlıklı, yakışıklı ve sana değer veren biri."

Emma'nın bu yüzeysel yaklaşımı Anna'yı sadece sessizce gülümsemeye itti. Chris'in dışarıdan kabul görülen biri olduğunu doğruydu ancak sevgi bununla sınırlı değildi.Daha da ötesi Chris Anna'yı tanımıyordu, sadece zihnindeki figüre aşık olmuş biriydi.Yıllar geçip, gözlerinin önündeki perde kalkınca boşanmak isteyeceği, öyle bir evliliğin yürümeyeceğini anlamak oldukça kolaydı.Fakat Anna bunlardan hiç bahsetmedi.Çünkü zamanında tüm bunları Emma'ya anlatsa bile yine aynı sorulara maruz kalıyordu.

Master of None//Tom RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin