Plan

225 20 25
                                    

Nefret şiddeti, şiddet ölümü doğururdu.

Anna dizlerinin önüne çökmüş, dövülmekten tüm yüzü morarmış ikinci sınıf öğrencisine baktı.İsmi Oscar'dı, muggleların çoklukla kullandı, yaygın bir isimdi.

Chris Belmont sabahtan beri şöminenin önünde bir sağa bir sola giderek dolanıyor, olanları düşünüyordu.Kendi binasında, onun sorumluluğunda bir öğrenci bu hale gelmişti ve o hiçbir şey yapamamıştı.Quidditch antremanlarına kendini o kadar kaptırmıştı ki başkanlık görevlerini tümüyle yerine getiremiyordu.

Chris bir anda yerinde dururken eliyle Oscar'ı işaret etti. "Sana bu kim yaptı?" diye sordu bir kez daha.Bu soruyu neredeyse sabahtan beri onuncu kez soruyordu artık sabrı taşmıştı.

Oscar öyle korkmuştu ki omzuları silkmiş, yüzünü Anna'nın pelerinine saklamıştı.Genc kadın bir anlık içgüdüyle onu kucaklamıştı.Geride duran Chris'e sakin olmasını söyledi ancak genç adam bunu pek umursamadı.

Muggle öğrencilere yapılan saldırılar tekrar başladığını düşündü Chris.Geçen yılki Sırlar Odası rezaletini düşünce artık olanlar onu şaşırtmıyordu.Bu çatının altı artık güvenli değildi, bir zamanlar onlar için ev olan yerde tedirginlikle yürüyorlardı.Tüm bunlar Chris'i sinirlendirirken genç adam yumruğunu sıktı.

"Sana bir kez daha sorucam-"

"Chris yeter."

Anna otoriter bir şekilde konuşurken ayağa kalktı.Burada sinirle Oscar'a yüklenmek onlara hiçbir şey katmıyordu.Küçük çocuğu hastane kanadına götürmeliler, gerekli tedaviyi görmeliydi.

"Ne yeter?" dedi Chris ona sinirle.Genç kadının onun lafını kesmesine bozulmuştu. "Gerçek açığa çıkmadan kimse bir yere gitmeyecek."

"Gerçeği böyle mi açığa çıkartacaksın?" Anna ona itiraz ederek konuştu.Chris'in bağırması, etrafa haykırması onlara yardımcı olmuyordu.

Chris ellerini sarı saçlarından geçirdi, sinirle ayağını yere vurdu.Geniş cüsseli ve uzun bir adamdı, sinirlenince bu onu oldukça korkutucu yapıyordu.Oscar da korkmuş olacak ki Anna onun görüşünü kapatmak icin ona siper olmuştu.Genç adam ise bir anda aklına parlak bir fikir gelirken parmaklarını havada şıklatmıştı.

"Veritaserum içirelim.Kimin yaptığını söyler." dedi ona göre dahiyane bir fikirle.

"Salak mısın sen? Bunun suç olduğunu bilmiyor musun?"

"Sanki onların yaptıkları suç değil mi!" diye bağırdı ona karşılık olarak.Anna sessizleşirken Chris'e içten içe hak verdi.Fakat yine de bu olayı çözmek istiyorlarsa Oscar'ı travmatize edecek bir şey yapmamalılardı.

"Revire gidelim Chris." dedi Anna sakin bir tonla. "Sonra ne yapacağımızı düşünürüz."

Genç adam bir koltuğa otururken ellerini başının arasına aldı. Anna'nın ne demeye çalıştığının da farkındaydı ama olayları hemen çözmek istiyordu.Bıkkınlıkla burnundan soludu. "Peki revire ne diyeceğiz?"

Anna küçük çocuğa döndü, onun yüzündeki yaraları inceledi. "Yatakhanenin merdivenlerinden düştü deriz."

"Çok akıllıca." dedi Chris ise alayla gülerek. "Hemşire de buna kesin inanır."

"Sadece kısa bir süreliğine." Anna konuştu.Ağzından cıkan her lafın Chris tarafından eleştirilmesine sinirlenmişti.En az o da Chris kadar bu durum için öfkeliydi ama onun gibi etrafı yakıp yıkmıyordu.Elini Oscar'a uzatırken Ortak Salondan çıkmak için kapıya yöneldi. "Geliyor musun?" diye sordu Chris'e.

Genç adam gönülsüz bir şekilde ayağa kalktı, elleri cebinde ikisi arkalarından takip etti.Sabah henüz sabahın yedisiydi, koridorlar boştu.Adımları boş koridorlarda yayılırken genç adamın mavi gözleri Anna'daydı.Onun, Oscar'a olan merhameti, kritik durumlardaki soğukkanlılığından elinde olmadan etkileniyordu ama bunu bir şekilde söylememişti.Başta Anna onun için etrafta gezinirken koluna takabileceği, diğerlerine hava atabileceği bir unsurken genç kadın birden tüm isteklerinin tek çıkışı olmuştu.

Master of None//Tom RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin