Exam

232 24 9
                                    

Quidditch maçının hemen ardından soyunma odaları tamamen kaos halindeydi.Gryffindor oyuncuları bağırarak kutlama yapıyorlar, birkaç metre ötedeki karşı takımı umursamıyorlardı.Bağırış sesleri o kadar yükselmişti ki neredeyse kendilerini kaybetmişlerdi.

Oyuncular büyük bir kutlamanın ardından üstlerini değiştirip ana binaya doğru yol aldılar.Gryffindor takım kaptanı ve bina temsilcisi Chris Belmont ise sondan gitmeyi beklemişti.Herkesin gittiğin emin olmak istemiş, dağılan soyunma odasını ise asasını sallayarak toplamıştı.

Genç adamın sarı saçları alnına yapışmıştı, yüzünde ise silemediği bir gülümseme vardı.Henüz eşyalarını almadan Slytherin'in bulunduğu koridorda yürümeye başladı.Onların yenilgi karşında nasıl olduklarını bir de kendi görmek istemişti.Bir bir soyunma odasından çıkan öğrencileri gördüğünde ise hepsine alayla gülümsemişti.Ancak hedefinde olan başka biri vardı.Biraz ileriden ona doğru gelen Abraxas Malfoy'u gördüğünde kahkahasını bastırmak için dilini ısırmıştı.Mavi gözleri Malfoy'u buldu yanından geçerken.Ona sataşmak istiyordu fakat Malfoy'un oralı olmadığı belliydi.

"Sakın bakmayın." dedi Malfoy ise yanında duran Rosier ve Dolohov'a.Riddle'ın dedikleri aklındaydı, ne olursa olsun Belmont'a bulaşmayacaktı.Genç adamla tartışmaya girmek, sonu gelmeyecek bir kavgayı başlatmak olabilirdi.

Fakat Chris bunlardan habersiz bir şekilde üzerinde duran kırmızı sarı üniformayı bedeninden sıyırmış, kaslı vücudunu sergilemekten çekinmemişti.Elindeki üniformayı Malfoy'un kafasını atarken rahatsız bir şekilde gülümsedi.

"Beni görmezden mi geliyorsun Malfoy?" diye sordu mavi gözleri onları bulurken.

Malfoy kafasına gelen formayı bir kenara savururken Belmont'a bakmadı bile.Buradan hızla uzaklaşmaları onların iyiliği içindi, Chris'in provakasyonlarına kanmayacaktı.Sarhoş olan Dolohov'u kolundan çekerken arkalarında kalan Rosier'i unutmuştu.

Rosier önce yerde duran formaya sonra Chris'e baktı.Genç adamın yapılı vücudunu görünce gülmeden edemedi.Ancak bu gülüş bir onaydan ziyade, arkasından gelecek cümleler için keyiflenmekten ibaretti.

"Bu şovu sevgiline yapman gerekmez mi?" dedi Rosier arkasından ona Malfoy'u görmezden gelirken.

Sözleri Chris'i bir an duraksattı ancak bunu ona belli etmemek adına yüzündeki alaycı ifadeyi silmedi.Ellerini beline koyarken Rosier'e yaklaşmıştı. "Ne oldu Rosier yoksa kıskandı mı?" dedi eliyle onun omzunu ittirirken.

Rosier omzunu ittiren ele bakmış, başını tekrar genç adama kaldırmıştı.Dudakları aralandı, dişlerini gösterek gülmeye başladı. "Biricik Anna'n nerede Belmont, onu burada göremiyorum."

Genç kadının ismini onun ağzından duymak Chris'in midesini bulandırdı.Bu aşağılık olarak gördüğü Slytherin'in genç kadından bahsetmesinden hoşlanmamıştı.Ona cevap vermemek için sırtını dönmüş, kendi soyunma odasına doğru yol almıştı.

"Doğru ya!" diye bağırdı Rosier ise.Düşünür gibi yapmış, elini yanağına koymuştu.Daha sonra büyük sahte bir tavırla gözlerini devirmişti bir şey hatırlamışçasına. "Onu az önce Riddle'a beraber gördüm.Gecenin bu saatinde kim bilir neler yapıyolardır."

Chris'in adımları yavaşladı, duydukları ile sinirden titremeye başladı. "Ne dedin sen?" diyebildi en başta.Adımları tekrar Rosier'i bulmuş, elleriyle onun iki yakasına yapışırken onu duvara doğru bastırmıştı.Ondan oldukça kısa olan Rosier'i olduğu yerde silkeliyor, konuşması için zorluyordu.

"Anna şanslı sayılır." dedi Rosier onu kışkırtmaya devam ederek. "Riddle nazik bir adam.Benim elime düşseydi ona neler yapardım tahmin edebili-"

Master of None//Tom RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin