Noise in Silence

350 23 22
                                    

Emma Weasley, en yakın arkadaşının anlattığı her şeyi dikkatlice dinlemiş fakat konuşmak için bir süre sessizliğe ihtiyacı olduğunu hissetmişti.Weasleylerin genetik özelliği olan boşboğazlık ona geçmemiş olacaktı ki böylesine bir sabırla bekleyerek kelimelerini düşünüyordu.

Anna ise onun bu tepkisini oldukça doğal karşılamış,onu beklemeye başlamıştı.Herhangi bir cevap vermese de olurdu aslında anlattıklarını üzerine söylenecek pek bir şey de yoktu.Büyük bir trajediyi kendi ağzıyla anlatınca yalnızca komik gelmişti.Trajedi ve kötü anılar kelimelere dökülünce komedi etkisi yaratması sahip olduğu umursamazlığın bir sonucu olarak doğmuştu.Öyle bir umursamazlığın içindeydi ki sigara paketini bahçenin ortasında çıkartabilecek kadar kayıtsızdı.Yaktığı sigarayı dudaklarında  çekerken Emma bir anda ona bağırdı.

"Ne yapıyorsun herkes biri görecek!"

"Bir şey olmaz." diye yanıtladı ona Anna.Çoğu öğrencilerin aksine reşitti,okul kurallarında sigara ile ilgili bir madde görememişti.Tabi bunun en büyük etkisi sigaranın büyücüler arasında yaygın olmamasındandı. "Bir şey derlerse suçu ben üstlenirim." diye eklemeden edemedi.

Emma onaylamaz bir şekilde başını iki yana salladı.Anna okulda olmadığı süre boyunca daha soğuk bir hale bürünmüştü.Ağzından çıkan her kelime soğumaya başlayan hava ile örtüşüyordu.

"İşimizi zorlaştıyorsun." dedi Emma parmaklarını saçlarından geçirirken.Onum bu kayıtsızlığını anlamak elbette mümkündü zaten umursanacak pek bir şey de kalmamıştı.Aylar sonra,yaz geldiğinde birer mezun olarak bir daha buraya geri dönmeyeceklerdi.Genç kadın başını tekrar sallamış,ellerini saçlarından çekerken dik bir duruş sergilemişti.Anna'nın anlattıklarını bir kez daha aklından geçirmişti.Hangisine daha fazla tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu.Annesinin akıl hastanesine yatırılması mı yoksa Riddle'ın ona ders çalıştırmak için Dumbledore tarafından görevlendirilmesi genç kadını daha çok rahatsız ediyordu;pek emin olamamıştı.

"Sor hadi." dedi Anna arkadaşının aklını okuyormuşçasına.Emma bir an onun karanlık büyü yapmasından korkmuştu ancak arkadaşının o kadar yetenekli bir büyücü olmadığının farkındaydı.

"Pekala." dedi kızıl saçlı kadın.Sıkıntıyla derin bir nefes almıştı. "Annen ile ilgili soru sormak beni rahatsız eder.Hem babandan sonra orada tedavi görmesi onun için daha iyi olacaktır."

"Elbette."diye yanıtladı Anna.Annesine yaptığını zalimlik olarak görmemesinin sebebi de buydu.Annesi darmadağın olmuşken ona göz kulak olması gereken küçük bir oğlu vardı ancak annelik içgüdüsü hapsolduğu acısından kurtulmaya yetmemişti.

Anna'nın yüzüne düşen bu karamsarlığı bastırabilen tek şey dudaklarından süzülen sigara dumanıydı.Emma bir an kendine engel olamasa da böylesine hüzünlü biriyle neden arkadaş olduğunu kendine sormuştu.Düşüncesini bölen genç kadının kendisine yöneltilmiş kahverengi bakışlarıydı.

"Zihnefend yapmıyorsun değil mi?"

Emma kendini kontrol edemeden sordu.Sorusu Anna'yı hafifçe gülümsetmiş,sigarasını dudaklarına götürmesine sebep olmuştu.

"O kadar iyi bir büyücü olmadığımı biliyorsun değil mi?"

Emma bir an bu soru için kendinden utandı.En yakın arkadaşını karanlık büyü yapmakla suçlamış,hiç çekinmeden bunu sorabilmişti.Mırıltıyla özür dilemişti.Konuyu değiştirmek adına diğer soruyu sormuştu. "Peki ya Riddle?" dedi birden. "İyi bir öğrenci ama bir Slytherinli'ye sırf ders için katlanılır mı?"

Master of None//Tom RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin