34 -

7.9K 566 74
                                        

Agit iki haftadır içine kapanmış, sessizliğe gömülmüştü. Devran onun olanları sindirmek için bu şekilde tepki verdiğini bildiği için üstüne gitmiyordu. Fiziksel olarak tamamen iyileşmişti ve sağlıklıydı, fakat mental olarak henüz durumu hazmedemiyordu.

Devran itirazlarına rağmen en azından bir kere olsun konuşması için özel bir psikoloğa götürmüş, iyi geldiğini görünce de iki üç kere daha gitmeye ikna etmişti.

Psikolog Devran'la da biraz konuşmuş, Agit'in şu anda olduğundan daha fazla sevgiye, güvene ve ilgiye ihtiyacı olduğunu söylemişti. Devran her gece oğlanı kolları arasında saçlarını okşayarak uyutup sanki bir kozaya sığınan kelebek gibi kanatlarını yeniden açmasını bekliyordu.

Günler sonra ise Agit'ten aylar önce onun yaptığı gibi duş alması için yardım teklifi almayı başarmış, duş boyunca her hareketini büyük bir dikkatle izleyen oğlandan yanağına konan bir el ve "İyiyim ben" diye fısıltıyla öpücük kazanmayı başarmıştı.

İşte o öpücük ikisini de yeniden hayata döndürmüştü. Devran'ın vicdan azabından kavrulan yüreğine su serpmiş, Agit'in burası güvenli bölge, eşim benim yanımda ve ben güçlüyüm duygusunu yeniden kazanmasını sağlamıştı.

Bugün ise Devran bütün şirket işlerini, ortalığı birbirine kattığı için çalkalanan aşiret meseleleri, Agit'in nasıl olduğunu sormak isteyen tüm insanları bir kenara atmış ve eşiyle ilgilenmek için beraber akşam yemeği yiyorlardı. Çünkü Agit iki haftadır Devran'ın katından çıkıp aşağı inmek istemiyordu.

"Bunun tadı güzel mi?"

Agit'in masadaki bir mezeyi göstererek sorduğu soruya Devran dudak büzerek "Bilmiyorum güzelim, bakayım bi tadına" deyip çatalının ucuyla alarak ağzına attı. Bir kaç saniye sonra yüzünü buruşturak "Ekşi" deyip masadaki suyu başına dikti.

Agit onun ekşi şeylerden nefret ettiği için buruşturduğu yüzünün komik haline kıkırdadı. Devran duyduğu küçücük kıkırtıya bile kocaman gülümseyip "Hoşuna gitti bakıyorum da" dedi.

Bu kez Agit ekşiyi çok sevdiği için tabaktan kocaman bir lokma alıp ağzına attı. Beğeniyle "Hmm hmm" diyerek kıvrılan dudaklarıyla "Güzelmiş" dedi ve Devran'a da dudak büzüp "Ama komikti" diye ekledi.

Devran tabağı onun önüne getirip "Ben tatlı severim" diyerek oğlana göz kırptı. "Seni sevdiğimden anlamışsındır" deyince Agit utanarak tekrar büyük bir parça alıp "Ben tatlı mıyım ki?" diye sordu.

Bir süre onun ağzındaki lokmayı tatlı tatlı çiğneyip yutarken bu defa oturduğu yerde sanki sağ sola sallanır gibi hareket etmesine güldü.

"Şu hareketin bile tatlı olduğunu gösteriyor, ne güzel öyle sallanıyorsun."

Agit omuz silkerek "Sevdiğim şeyler yerken böyle oluyor, istemsiz oluyor" dedi.

Zaten bunu aylar önce öğrenen Devran ise bilmiyormuş gibi "Tatlı oluyor, dur bakalım" deyip o da tabağındaki yemekten bir çatal alıp ağzına alarak onun gibi sağa sola sallanıp "Hmm" yaptı.

Agit daha da kıkırdayarak "Sen yapınca komik oluyor" deyip eliyle ağzını kapattı.

Devran ise gülümseyerek büyülenmiş gibi dirseğini masaya koyup "Gülüşünü ben de göreyim" dediğinde Agit yüzünü basan ateşle yavaşça elini indirip Devran'a gülümseyerek baktı.

Agit biten yemeği ile masadaki tabakları toplamak için hareketlendi ama Devran'ın cümlesiyle gözlerini kıstı.

"Tatlısın tatlı, yemekten sonra seni yemem lazım" diyen adamla burun kıvırarak sandalyesinden kalkıp "Yiyemezsin Devran Ağa, kendine başka tatlı yaptır aşağıya" diyerek eline tabakları aldı.

Kal Benimle (Bxİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin