40 -

6.9K 493 104
                                        

"Devran Ağa seni döverim."

Agit bir hışımla Devran'ın iş yerindeki odasına dalıp masada oturan adama baktı. Ona çok sinirliydi. Onca yolu sinirli sinirli gelmiş, Devran'ı görünce sinirleri uçup gitmesin diye zor duruyordu.

Devran ise masanın başında şaşkın şaşkın küçük ellerini yumruk yapmış ayağını yere vuran oğlana gülmemek için yanaklarının içini ısıyordu. Şu anda gözüne o kadar tatlı geliyordu ki, tam da küçük elleriyle dövsün, ben de onun dudaklarını öpe öpe yiyeyim diye düşünüyordu.

"Neye sinirlendin sen eli maşalı."

Agit bir de üste çıkar gibi eli maşalı dediği için iyice sinirlenip masaya doğru yürüdü ve işaret parmağını salladı.

"Bak ağa mağa demem" deyince Devran sırıtarak "Eee?" dedi ve Agit ayağını yere vurup ağlar gibi konuştu.

"Devran, İngilizce öğretmenimi arayıp tehdit etmişsin, adam korkudan gelemiyorum kusura bakmayın deyip telefonu yüzüme kapattı."

Yaptığını bilen adam tek kaşını kaldırıp arkasındaki koltuğa yaslandı. "Vay terbiyesiz puşt, bir de bunun için..." Devam etmeden hafifçe öksürdü. "O da rahat dursaydı."

Agit kaşlarını çatıp "Dört ayda kaçıncıyı kovdun ya" deyince Devran rahat tavırlarla omuz silkti.

"Kırkıncıyı. Kırk birinciye kırk bir kere maşallah deyip nazar boncuğu takacağım."

Agit oflayarak parmağını indirip bu defa da ellerini beline koydu. "Bu defaki ne yaptı ki? İngilizce iltifat etmeyi öğretiyordu."

Devran sinirle masaya ellerini koyup "Öğretmiyordu peltek pezevenk, sana iltifat ediyordu. Benim eşime benden başka kimse iltifat edemez güzel oğlanım, adamı si..." Agit elini kaldırıp devam etmesini engelledi ve daha da sinirle masaya biraz daha yaklaştı.

"Devran adama Kürtçe küfür etmişsin ya."

Devran gülerek tekrar arkasına yaslandı. "Bebeğim ne güzel işte. Ben de adama bizim dilimizi öğretiyordum. Tamamen kültür paylaşımı yaptım."

Agit yine ayağını yere vurup "Valla dövecem artık seni" deyince Devran yine omuz silkti.

"İstersen döv eli maşalı güzel oğlanım. Ama ondan önce geleni de sen kovdun unutma."

Agit kendi yaptığını da hatırlayınca göz devirerek kollarını önünde kavuşturdu.

"O kadın da sana iltifat ediyordu." Devran kollarını açıp "Gel buraya" dediğinde Agit ellerini iki yana açıp "Yok eşim çok handsomemış. Yok he is bigboymuş" diye söylene söylene Devran'ın kucağına oturdu.

"Bana bigboy bi kere, sana mı manyak kadın."

Devran kollarını oğlanın beline sarıp başını onun omzuna koyup "O zaman neymiş?" deyince Agit pes ederek Devran'ın boynuna kollarını sarıp "Çok kıskançmışız biz" dedi.

Devran yavaşça başını sallayınca Agit bilgisayar ekranına dönüp "Kırk birinciye nazar boncuğu al Devran Ağa" diyerek tek omzunu silkti. "Çünkü yenisini bulacağım."

Devran kucağında sürekli kıpır kıpır bilgisayar ekranına bakarak oflayan oğlanın kalçasına bakıp yutkundu. Agit bu aralar kilo almış, kalçası ele gelecek kıvama gelmişti ve bu Devran'ı çileden çıkarıyordu.

Elini oğlanın kalçasına atıp hafifçe sıkarak okşadı, bu dokunuşlara alışık Agit ise alt dudağını kemire kemire kendine yeni öğretmen arıyordu. Beline çıkan ellerle dikkati dağılınca "Devran" diye mırıldandı ama bu defa da eller karnına ordan da göğüslerine çıkınca eli klavyede kaldı.

Kal Benimle (Bxİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin