Devran kalabalık aşiret yemeklerinden, davetlerden, nişan ve düğün gibi göstermelik günlerden nefret ederdi. Fakat ne yazık ki o da Ahlatlı aşiretinin tek lideriydi ve her yıl düzenlenen yemekli toplantı bu sene onun konağında gerçekleşecekti. Dost aşiretler toplanır o yıl içerisinde olan olayları süzgeçten geçirir, kimin nerde hükmü vardı gün yüzüne çıkardı. Diğer aşiretler diğerleriyle sürekli içli dışlı olsa da Devran hepsiyle biraz mesafeliydi, ilişkileri belli bir seviyede tutar, herkeste onun bu tutumunu bilirdi.
Kolay değildi. Devran dokuz sene önce aşiretin lideri olmuştu ve hatrı sayılır gücüyle güç gösterilerinde geri kalmamıştı ama bunu gösterişten daha çok işinde başarısıyla göstermişti. Aşiretlerin en az bir büyüğüyle iş ortaklığı vardı
Konakta ise büyük bir hengame üç gündür sürüyordu. Günler öncesinden hazırlanan kazan kazan yemeklere yenileri ekleniyor, evdeki çalışanlar yetmediği için civardan yardımcılar geliyordu. Konağın bahçesinde kesilen koçlar erkekler tarafından parçalanıp içeriye kavrulmadı ya da haşlanması için gönderiliyordu.
Tüm bu kargaşanın arasında Devran'ın kaldığı katta yaprak kımıldamıyor Agit atsan yere düşmeyecek mutfakta ne yapacağını bilemeden şaşkın şaşkın ortalıkta dolanıyordu. En sonunda da kıdemli kadınlardan biri "Beyim siz elinizi bulaştırmayın biz hallediyoruz, yukarı çıkın isterseniz" deyince Agit ne yapayım der gibi masada et doğrayan Afşin'e baktı. O da yardım etmek için gelmişti ama kimse ona el sürdürmüyordu.
Afşin samimi bir tebessümle Agit'e hafifçe omuz atıp "Senin hazırlıkta ne işin var güzel oğlan, evin beyisin sen, git kocanın yanında otur" dediğinde oflayarak "Yardım etseydim" dese de mutfağa kontrol için gelen hanımağının "Oğul senin burda ne işin var üstün başın et kokacak, yukarı çık üstünü başını değiştir" demesiyle bu kez azar işitmemek için uslu uslu mutfaktan çıkıp merdivenlere yöneldi.
Mutfak dışında konağın bir çok yerinde de çalışanlar vardı ve oğlanı gördüklerinde uzun uzun süzerek fısıldaşıyorlardı ve Agit çoğunu da duyuyordu.
"Devran Ağa'nın eşi bu muymuş?" diyene diğeri gülerek "Pek bir güzelmiş, aynı kadın gibi" deyince öteki elindeki işi bırakmadan yanlarına yanaşıp "Kadın gibi işte kadın da değil erkekte, nikah düşmez ki buna, ne demeye aldıysa" diyerek burun kıvırdı. İlk konuşan ise diğerini dürtüp "Alsa ne, garibim koca yüzü göremeden gönderirler yakında" dedi.
Konuşmaları duyan Agit başı önde yürürken onu izleyen Zelal Hanım'ın küçümseyen bakışlarıyla keyifli keyifli izlediğini gördü. O da merdivenlerden inerken yanında geçen oğlana "Ah zavallı oğlan, sen de eş olacağım, koca koynuna gireceğim mi sandın? Hizmetçisin sen burda, aha bak bunlar gibi" diyerek gülünce Agit başını kaldırıp omuzlarını dikleştirdi.
"Ben onun koynuna girmeye gelmedim, ona eş olmaya geldim. Eşime hizmet etmeye de gocunmam."
O, merdivenleri hızlı hızlı çıkmaya devam edince Zelal Hanım onları izleyen kadınlara dönüp "İşinize bakın siz" diye çıkışarak merdivenleri indi.
Agit istemeden ayaklarını yere vura vura en üst kata çıkıp odasına girdi ve bir hışımla kapıyı kapattı. Sinir oluyordu artık herkesin onun hakkında atıp tutmasına, yatak odalarına kadar karışmalarına. Devran'la yapsalar ne yapmasalar ne, kime niye laf düşüyordu ki. Devran istese, yapabilse elbette alırdı onu koynuna, kucağına alan adam neden diğer türlü de istemesin ki. Hizmetçiyse de Devran'a hizmet ediyordu başkalarına değil ki. Ama işte kimseye cevapta veremiyordu.
Mesaj gelen telefonunu uzun cepli eteğinin cebinden çıkarıp ekranı açtı ve mesajı okudu.
Devran : Odama gelir misin? Önemli

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kal Benimle (Bxİ)
Ficción GeneralTAMAMLANDI Eşcinsel kurgu... İnterseksüel birey içerir!!!