Devran Ağa dokuz değil doksan dokuz doğuruyordu. Çünkü bütün hazırlıklara rağmen Agit'in sancısı Cahit'in sürdüğü arabada trafiğin ortasında beklenenden iki hafta önce başlamıştı.
Agit karnının içinde önce ben doğacağım der gibi birbirleriyle savaşan ikizleri yüzünden çığlık atar gibi beline giren kuvvetli bir sancıyla bağırdı.
"Cahit Abi, geliyorlaarrr."
Cahit sanki kendi nefes alması gerekiyormuş gibi "Huh, huh, huh, nefes al" diyerek hızlı hızlı nefesler alıyordu. "Doğurma küçük beyim, gözünüzü seveyim Devran Ağa öldürür beni" deyince Agit bir kuvvet ön koltuğa tutunup öne eğildi.
"Başlarım şimdi senin Devran Ağa'na,,, Aaaahhhh,,,," derin derin nefesler alarak "Devraaaannnnn" diye bağırdı.
Cahit eli ayağı birbirine girerek telefonu kaptığı gibi Devran'ı aradı. Devran ise evde oturmuş güzel oğlanının çarşıdan gelip kucağına oturmasını bekliyordu.
Kaşlarını çatarak telefonu açıp "Ağam doğuyoruz" diyen Cahit'in korku dolu sesiyle koltuktan fırladı.
"Ne demek doğuruyoruz lan?"
Arkadan duyduğu Agit'in "Devraaannn geliyorlar" bağırışıyla elindeki telefonu fırlattı. Sonra da fırlayan telefonu havada tutup kulağına götürdü.
"Cahit neredesiniz lan, nerde?" diye bağırarak odadan fırladı.
Merdivenleri koşarak inerken "Ağam çarşının ortasında kaldık, çıkamıyoruz düğün konvoyu var önümüzde" deyince Devran konağın kapısından da fırlatıp "Sikerim lan düğününü konvoyu, geliyorum lan konum at" diye bağırış seslerine yanına doluşan adamlara seslendi.
"Helikopteri, ambulansı, doktoru her şeyi çıkarın lan, çocuklarım geliyor."
Cahit terleyen elleriyle Devran'a konumu atıp arka koltukta kıvranan Agit'e döndü.
"Küçük beyim azcık içinizde tutun kurbanınız olam, şu yoldan bi çıkalım."
Agit acıdan kıpkırmızı olmuş suratıyla koltuğu yumruklayarak "Nasıl,,, içimde,,, tutayım,,, aaaaaa" deyince Cahit direksiyonu kırıp konvoyun aralarına dalarak sollaya sollaya boş arazi bulabileceği yola girdi.
Çalan telefonuyla terleyen alnını silip telefonu açtı. Devran sert ve emir dolu sesiyle "İki kilometre ilerde inşaat arazisi var Cahit, sür oraya" cümlesine bir kez daha direksiyonu kırıp yoldan çıkarak yeni yapılan bina arazilerine daldı.
Devran kendi sürdüğü arabada Cahit'in canlı konumunu izleyerek gaza yüklendi. Peşinden gelen arabaların arkasından gelen ambulansa yukarıdan helikopter de eklenmişti.
Devran ve Cahit aynı anda boş araziye girdiklerinde ikisi de ani bir frenle kayarak tozu dumana kattılar.
Devran arabasından fırlatıp Agit'in olduğu arabaya koştu. Kapıyı açtığında artık bağırmaktan sesi kısılmış, soluk soluğa terin suyun içinde kalmış Agit'i kucakladığı gibi arabadan çıkardı.
Helikopter toprak araziye inerken Agit Devran'ın boynuna kollarını dolamış hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. "Bişey olacak Devran,, korkuyorum.." derken tekrar giren sancıyla acıyla çığlık attı.
Devran inen helikopterle kucağında Agit'le koşarken "Bir şey olamayacak güzel oğlanım,,, yetiştim güzelim,,, geldim.." diye sakinleşire sakinleştire helikopterden indirilen sedyeye Agit'i yatırdı.
Agit adamların kaldırdığı sedyeyle helikoptere bindirildi ve hemen ellerini tutan Devran'la zorla gülümseyerek "O kadar abartma dedim,, ama yine,,,, Aaaaaa Devran" dediğinde Devran beyni durmuş gibi Agit'le beraber hızlı hızlı nefesler vermeye başladı. O kadar fazla nefesi içine çekmişti ki, birazdan boğulacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kal Benimle (Bxİ)
Ficción GeneralTAMAMLANDI Eşcinsel kurgu... İnterseksüel birey içerir!!!