Bir gece konak Afşin'in acı bağırtılarıyla ayağa kalktı. Eli ayağı dolanan Cahit sancısı başlayan eşi için ne yapacağını bilemez bir halde odadan fırladı ve arkasından Afşin sancıyla "Konağı ayağa kaldırma Cahit" diye bağırsa da zaten herkes kendisinin sesiyle uyanmıştı.
Cahit konağın dışına çıkıp arabayı garajdan çıkarırken Afşin koşa koşa odasına gelen Agit'e bakıp gözleri dolu dolu "Geliyor ağlak, güzel oğlan" diye güldü ama sancısı girdiği için acıyla yüzünü buruşturdu.
Devran Ağa ise konaktan çıktı ve arabayı çıkarmaya çalışan Cahit'in önünde durdu. Cahit telaşla önüne çıkan ağasıyla arabayı durdurdu.
Devran arabanın kapısını açan Cahit'in ensesini tuttuğu gibi arabadan çıkardı.
"Gerizekalı Cahit, doktor da burda ambulansta, sen nereye gidiyorsun."
Korkuyla "Ağam ama o" diyen Cahit'i yaka paça konağa soktu. "Salak, karının yanına gitsene."
İkili ise odaya girdiğinde doktor çoktan Afşin'i yatağa yatırmış, doğumun yaklaştığını gösteren belirtilere bakıyordu.
"Sancıları başlamış ama açılma yok henüz. Tedbirli olmak lazım, hastanede devam etmeli. Burası doğum için uygun değil."
Cahit sanki kötü bir haber vermiş gibi odanın içinde dolana dolana "Nasıl? Doğmayacak mı? Bir şey mi olacak?" diye sorular sorunca Afşin öfkeyle ağrısı yüzünden "Cahit seni öldürürüm, bak elimde kalacan" diye bağırdı.
Doktor ve Agit onları izlerken Devran odadan çıkıp misafirhanede kalan ambulans ekibini çağırdı. Ekip aracı çalıştırdıklarında Afşin yataktan güç bela kalkıp odadan çıkarken "Çantayı al Cahit" diye bağırdı.
Cahit soğuk terler dökerken "Tamam tamam" dedi ama birden yürümeyi kesen Afşin'le herkes korkuyla ona baktılar. Saniyeler sonra da bacaklarından aşağı süzülen suyla Afşin ağlamaya başladı.
Doktor onun koluna girip "Sorun yok kızım, suyun geldi sadece. Doğum başlıyor demektir, korkma" dedi ve dışarı yürüttüğü kadını ambulansa bindirip o da araca bindi.
Cahit gördüklerine şoka girdiği için çantayı falan unutmuştu. Devran yine onu yakasından tutup ambulansa bindirdi.
"Yürü git lan, valla topuğuna sıkarım senin."
Cahit korkuyla hızlı hızlı başını sallayıp sedyede yatan Afşin'in yanına gidip elini tuttu ve o da ağlamaya başladı.
Agit artık ikiliye gülerken Afşin'in odasına girip onun ayarladığını bildiği çantayı alıp konağın kapısına çıktı ama karşısında dağ gibi duran Devran'ı görünce sırıttı.
"Sen nereye gittiğini sanıyorsun küçük bela?"
Agit güzel güzel konuşunca ikna edemeyeceğini bildiği için işaret parmağını kaldırıp "Eğer izin vermezsen dokuz ay da doğurmaz, şimdi çıkarırım çocuğu Devran Ağa, çekil önümden" deyince Devran gülmemek için zor durdu.
Ambulans çoktan gitmişti ve Agit de gitmeliydi. Hâlâ karşısında dikilen adamla gözlerini doldurdu. "Çocuğumuz babalarından birinin korkunç bir adam olduğunu mu görsün, hissediyor seni."
Devran en sonunda pes edip "Seni var ya seni" diyerek çoktan ayaklanan adamlarına döndü.
"İki araba çıkarın" deyip Agit'in elindeki çantayı alıp Cahit'in bıraktığı arabaya doğru yürüdü. "Gel başımın tatlı belası, birdi iki ettiler."
Agit zafer kazanmış bir gülüşle seke seke arabaya bindi. Devran geri geri gidip konağın kapısından çıkıp sola kırarak gaza bastı. Arkasından çıkan arabalardan biri öne geçip Cahit'i arayarak hangi hastaneye gittiklerini öğrendi, Devran o arabayı takip ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kal Benimle (Bxİ)
General FictionTAMAMLANDI Eşcinsel kurgu... İnterseksüel birey içerir!!!