Bölüm 54

5.2K 533 147
                                    

Mervan ağa'dan

Avşin, kanlar içinde kollarıma yığıldığında, bende onunla birlikte sendeledim. Doğum için Bir ay'ı daha vardı. Yakup'a arabalardan birini hazırlamasını istediğimde koşarak dışarı çıktı. Annem, Avşin'in kanlar içinde ki görüntüsünü gördüğünde kendinden geçmişti. Diğerlerinin gözlerindeki korkuyu görebiliyordum. En az benim kadar korkuyorlardı.

Avşin'i kucaklayıp, yakup'un çalıştırdığı arabanın arka koltuğuna yerleştirdim. Başını dizlerime yatırmış solgun yüzünü okşuyordum," dayan güzelim. N'olur dayan." Diyerek sayıklamaya başladım. Onu bu halde görmketense ölmeyi tercih ederdim.

Yakup arabayı sürerken, Jiyan da hemen yanında oturuyordu." Abi sakin ol. Yengeme birşey olmayacak." Diyip beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

" Çok kan kaybetti. Jiyan ona birşey olursa ben yaşayamam." Dedim büyük bir çaresizlikle. Beni, ilk defa bu halde gördüğü için afallamıştı. Bugüne kadar kimse için göz yaşı dökmemiştim. Bunu en iyi bilenlerden biri de jiyan'dı.

Nasıl bu hâle geldin be güzelim? Keşke seni hiç yalnız bırakmasaydım. Ne diye yanında durmadım.

Avşin'in kulağına eğilerek," o gün vurulduğum da, senin için ölümü göze aldım ben. Sen yaşa diye, Şimdi sen mi beni bırakıp gideceksin. N'olur Beni yokluğunla sınama Avşin'im. Sen benim Can parçamsın. Sen gidersen Mervan diye biri kalır mı sanıyorsun?"

Solgun yüzü git gide daha fazla soluyordu. Öpmeye doyamadığım dudakları renk değiştirirken, nefes alış veriş yavaşlamaya başladı." Yakup biraz daha hızlan. Durumu kötüleşiyor!" Dedim, sesimi yükselterek.

Kısa bir süre sonra, araba acilin önünde durdu. Hızlı bir şekilde arabdan inerek, Avşin, getirilen sedyeye taşındı. Kanaması hâlâ devam ediyordu. Sedyeye yatırıp içeri doğru sürüklediler. Peşlerinden gittiğimde, Gittikleri yerin ameliyathane olduğunu gördüm. O an ayaklarım çivi gibi yere çakılmıştı. Ya ikisinden birine birşey olursa...

Düşüncesi bile kötüydü...

"Abi hadi!" Dedi. Jiyan, aceleci bir tavırla." Kendime geldiğimde jiyan'la birlikte hastane koridorlarında beklemeye başladık.

Girdikleri ameliyathane'nin kapısında beklerken. Konakta kim varsa gelmişti. Koridor boydan boya kadar, Nezirxan ve yılmaz'larla doluydu. Avşin'in anne Babası da burada oturmuş, kızları için ağıt yakıyordu. Yarım saattir içeride ne yaptıklarını bile bilmiyordum. Birinin çıkıp haber vermesini beklerken, ameliyathane kapısı iki yana açılınca içeriden Betül hanım çıktı. Avşin'in kadın doğum doktoruydu. Beni tanıdığı için direk yanıma gelip konuşmaya başladı.

Betül hanım," Mervan bey." Diyerek elindeki dosyayı kalemle birlikte bana uzattı." Eşinizi biradan ameliyathaneye alacağız. Öncelikle kanamayı durdurduk. Ama tehlike hâlâ geçmiş değil.
O yüzden bu dosyayı inceleyip imzalamanızı istiyorum. Olur da ikisinden birini kurtarmamız gerekirse, buna sizin karar vermeniz gerekiyor." Dedi.

Elime tutuşturmaya çalıştığı, kağıdı fark ettiğimde kan beynime sıçramıştı." Ne demek ikisinden biri Doktor. Onlar benim canım. Nasıl seçim yapmamı istersiniz benden." Aklımı kaçıracağım. Keşke bütün bu yaşadıklarım kabus olsaydı. Ama değildi.

Betül hanım," yapmayın böyle Mervan bey, bizde istemeyiz hasta yakınlarını bu şekilde zor durumda kalmasını ama seçim yapmak zorundasınız. Lütfen işleri zorlaştırmayın, siz inat ettikçe eşinizin durumu ağırlaşıyor. Bu doldurulması gereken bir form sadece, kesin birşey söylemek için önce Avşin hanımı ameliyata almamız gerekiyor." Dedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 2 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BERDEL+18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin