Gözlerim titredi.Darbeler art arda inerken çaresizce etrafta gezdirdim gözlerimi. Kimse yardım etmiyordu.
Ya ileri atılacak ve onu korumaya çalışırken darbe alacaktım ya da… Öylece durup diğerleri gibi rakibinden yumruk yemesini izleyecektim.
Adrenalin damarlarıma karışırken canımın acıyacağı gerçeğini göz ardı edip atıldım.
Ringi çeviren şerit şeklindeki iplerden geçirdim kollarımı ve ona uzanıp darbeleri engellemeye çalışırken “Durun!” diye bağırıyordum “Dur! Biri yardım etsin!”
Gözlerini kırptı ve sanki kendine geliyormuş gibi irkildi.
Hakem araya girip ona vuran kişiyi durdurduğunda ancak rahatlayabildim.
Doğrulup burnundan akan kanı kabaca koluna silerken bana bakmadı. Terden ıslanmış kısa siyah saçlarında parmaklarını gezdirdikten sonra avucuna dolanmış kırmızı bandajı sıkılaştırdı. Omuzlarını daire şeklinde hareket ettirirken karşısındaki rakibi de aynı şekilde kendine çeki düzen veriyordu, yüzünde pis bir sırıtışla.
Gerginlikle titreyen koluma dokunan eli hissettiğimde elimi çektim. Ömer, kaşları arasında sıkışmış endişeli yeşilleriyle beni izliyordu. Dudaklarını hareket ettiriyordu ama onu duymakta zorlandım. Yeniden kolumdan yakaladı ve çekip yaklaşmamı sağladı.
Başını kulağıma yaklaştırıp bağırdı.
“Gidelim!”
Geri çekilmek istedim ama izin vermedi. Başımı iki yana salladığımda diğer eli de diğer kolumu sertçe yakalamıştı.
Gözlerim yeniden dövüşmeye başlayan Aras’ın üzerindeydi.
“Bu kadar İlay!” dedi “Pes et artık! Bitti! Gidelim!”
Onu itmeye çalıştım. Aras’la gözlerimiz buluştu. Yeni bir darbe yediğinde canı acıyan benmiş gibi tüylerim ürperdi.
Mavi gözlerinde öfkenin izleri dolanıyordu. İstemsizce biriken yaşları bastırmaya çalıştım.
Gözlerini benden alıp rakibine çevirip vahşice saldırırken başımı çevirme gerekiyormuş gibi hissetmiştim. Bu sahneyi görmek istemiyordum. Onun bu yanını görmek istemedim. Hiçbir zaman yumuşak bir mizacı olmadığını biliyorum ama neden… Şimdi..?
Ömer geri çekildiğinde başımı iki yana salladım.
Bir parmağımı kaldırıp ona işaret ettim. Üşüyen burnum akmaya başlamıştı.
Çenesi kasılırken sanki pişman olacağımı söylemek ister gibi başını iki yana salladı ve göz devirdi.
Böylece maç bitene kadar oradaydık. İşler ciddileşmeye başladığında ister istemez gözlerimi kaçırma gereği duyuyordum ama ona bir şey olup olmadığını da merak ederek yeniden bakıyordum. Kan görmek midemi bulandırıyordu.
Sonunda bittiğinde kaybetmişti. Sahadan inerken bir tane adam ona el işareti yaptı ama görmezden gelip kalabalığı yararak koridora doğru yürümeye başladı.
Dudağımı kemirerek peşine takıldım. Kalabalığı sert küfürler yememe rağmen yarıp koridora çıktım. Buraya daha önce gelmiştim ve görsek hafızam iyi olduğu için nereye gideceğimi bilmek zor olmadı. Her adımda kalbim biraz daha hızlanarak yürüdüm. Odasının önünde dururken bedenim şok geçiriyormuşum gibi titriyordu. Ağlama isteğim ve midemden yükselen acı, sanki aylardır çektiğim her şey… Tek bir ana bağlanmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretten Aşka
Подростковая литератураİlay tamamen tesadüfen duyduğu konuşmalardan sonra okulun en belalısının yeni hedefi olmuştur ve dahası, bununla nasıl baş edeceğini bilemez.