Merhaba. Not paylaşma konusuna iyi değilim. Sizden bir istekte bulunacağım. Oluyorsanız lütfen görüşlerinizi belirtin. Görüşleriniz o yıldızlar kadar değerli.
Çetin tarafından kolum tutulunca afalladım. Geleli birkaç dakika olmuştu. Anlatmaya değer bir yolculuk değildi. Kayda değer bir şey olamamıştı. " Bir günlük değil miydi bu gezi? "
Benim kolumu tutuyordu ama sorusu Tutku'ya yöneltilmiş bir soruydu. Tutku gerindi. Üzerimi değiştirmek gözüme iyi bir fikir gibi görünüyordu. Üzerime sinen, yoğun olmasa da belli olan bir sigara kokusu vardı. Sigarayı sevmezdim.
Kokusu da kendisi gibi iğrençti. Gömleğimin kumaşından tutup burnuma yaklaştırdım. Kolumu elinden kurtardım. İçeri geçen Çetin, Tutku'ya yakın bir köşede durdu. " Derdin neyse direk söyle. "
Bana döndüler. Benim için de daha iyiydi. Elimde tuttuğum kumaşı çekmeden odaya yürüdüm.Dışarı çıktığımda ses yoktu. Üzerime temiz kıyafetler giydikten sonra nemli saçımı bırakarak salona yürüdüm. Salonun hemen yanındaki mutfakta Çetin ve Tutku vardı. Gizem ve Asrın içeriden onları izliyordu.
Koltuğun arkasından tutunacak şekilde kolumu uzattım.
" İki saattir aynı konu. "
" Bana yardım etsen konu kapanır. " Çetin kollarını çözüp elini tezgaha koydu. Tutku'nun geldiğimizdeki sakin halinden eser kalmamıştı. Yüzü ifadesini koruyordu, kendini belli eden çenesinde seğiren kaslardı.
" Ne söylemem gerekiyor. Benden korkmadan dilindeki baklayı çıkar. Lafı döndürüp duruyorsun. Uzatma. "
" Yaren benim için özel. Ona karşı..."" Çıldırtma lan beni. Yaren'ini benden koru böyle düşünüyorsan. "
" Abi. Kızma. Benim de aklım başımdan gitti. Kıskanır oldum. "
" Başlatma kıskançlığına. Kıza da anlat bu hislerini. Sahiplendin ama onun haberi yok. " Ağzım açık kalmıştı. Çetin, neler düşünüyordu böyle? Beni sahiplenmek isterse benim de ona yaklaşım şeklim değiştirdi. Gözlerim Asrın'la buluşunca gözlerini kocaman açtı.
Normal bir durumda benim varlığımı, hatalarımı Tutku'ya anlatmaya bayılan Asrın, süt dökmüş kediye dönmüştü. Gizem bizi fark edemeyecek kadar çok yoğunlaşmıştı ikisine.
" Ona söyledim. " Tutku gülerek elini saçlarına geçirdi. Çok gergin görünüyordu. Bana söylediği hisleri üstü kapalı bir şekilde anlatmıştı. Ben de onu kibarca reddetmiştim. O öpücük her şeyi dumur etmişti. Hepsi benim aptallığımdı. Beni öpmeye başladığı anda suratına tokadı geçirsem böyle şeyler aklından geçirmezdi.
Bir saniye. Beni, Tutku'dan kıskanıyordu. Dişlerimi birbirine bastırdım. " Yaren. " Asrın kekeleyerek de olsa adımı söylemişti. O konuşunca bir sessizlik oluştu. Çetin'e bakamadan Tutku'nun gözlerine esir olmuştum bile.
Elleri hala saçında dururken kendini duvara yasladı. Onunla bu kadar uzun bakıştığım için kendime kızdım. Gözler bana dönmüştü. Ve ben en son bakmam gereken kişiye dönmüştüm. Çetin'e baktığımda oldukça şaşkın görünüyordu.
" Sen duştaydın. "
Yarım saatte iki adım gidemeyen onlardı. Şimdi de benim gelişime anlam verememiş olması da beni şaşırttı. Çetin, Tutku'dan korkuyor muydu? Sanmıyorum. Çetin, ona büyük bir saygı besliyordu. Ara ara ona abi diyordu.
" İki saatte tek kelime edemediğini söylemiştim. " Tutku elini saçından çekerken doğruldu. Beni görmekten zerre kadar şaşkın ya da rahatsız görünmüyordu. Az önceki gergin hali sona ermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TECRÜBE
Teen Fiction๑۩⋂۩๑ Kırılgan kalbi dışında kaybedecek hiçbir şeyi olmayan, hayatı yeni öğrenen bir kız. Kaybedecek çok şeyi olan, kendini affedemeyen bir adam. Sonbahar ve kışın hikayesi. Arada kalmış ve arada bırakmış. ๑۩⋂۩๑