◐ Bölüm 9 ◑

352 32 0
                                    


Test kitapları. Konu anlatımlı ve soru bankaları. Evi uzaylılar basmış gibi kitaplara, ardından da alıcıya baktım. Tutku'nun ifadesinden bir şey anlamak mümkün mü? " Çok teşekkür ederim. "

" Abartma istersen. Birkaç kitap. Ivır zıvır. "

" Tamam. Yine de teşekkür ederim. "

" Her neyse. " Yaslandığı duvardan çekildi. Dershaneye yetişmem gerektiği için aceleyle çantayı aldım. Çetin bugün yoktu. Nerede olduğunu bilmiyordum. Ailesi ile ilgili bir şey olduğunu söylemişlerdi.

" Otobüsle mi gitmeliyim? " Siyah ceketini alıp kapıdan çıkınca beni bırakacağını düşündüm. Dışarıda bekleyen siyah takım elbiseli adam biz gelince arabanın içinden çıktı.

" Süleyman. Bahsettiğim kız bu. " Adam centilmen gibi davranıp elimi öptü. Benden bahsetme gereği duyduğuna göre beni getirip götürecek kişiydi. Yüzünde sert hatta ürküten bir ifade vardı. Saçları siyahtı. Araya yaşlılığın gereği olan birkaç tutam beyaz saç karışmıştı.

Bana kapıyı açtı. Arabaya binerken Tutku bizi izliyordu. Beyaz arabanın kapısı kapandı. Yarım açık camdan bana doğru durdu Tutku. Adam arabayı çalıştırmadan onun konuşmasının bekledi. " Dershane çıkışı seni alır. Gecikecek olursan telefon numarasını ara. " Konuşmama izin vermeden bana son model telefonlardan birini uzattı.

" Kendi telefonumu tercih ederim. "
Açıkça büyük bir alayla güldü. Telefonum eskiydi. Kafasını iki yana sallayıp çekildi. Arabanın çalışma sesi Tutku'nun sesinin yerini doldurdu. Araba hareket etmeden hemen önce el salladı.

Bakışlarımı dikiz aynasına çevirdim. Siyah gözlük takmış, tam bir ajanları andırıyordu. Kaskatı bir yüzle arabayı sürmeye devam etti. Yol boyunca yüzünde oluşacak herhangi bir mimik bekledim. Kalıplaşmış yüzü değişmedi.

Arabadan inip ona el salladım. Korna çaldı. Arabadaki sağ camdan gülüşünü gördüm. Seke seke içeriye yürüdüm. Bu adamı sevmiştim. Kantinden tost alıp yapmadığım kahvaltımı almış oldum. İlk ders kaçmıştı zaten.

Tostumu yerken dünkü çocukla göz göze geldim. Arkadaşıyla konuşurken bana bakmaya devam etti. Buraya geleceğini tahmin ediyordum. Telaşsız bir yürüyüşle bana doğru geldi. Yüzümdeki ifadeyi, vereceğim tepkiyi ölçüyordu.

" Selam. "

" Selam. " Yanıma karşı masadan sandalye çekti. Elinde soda olduğunu yeni fark etmiştim. Yeşil renkli cam şişeyi masaya bıraktı. Ellerinin biri şişenin pürüzsüz yüzeyinde ileri geri giderken diğer eli sabit bir şekilde masanın üzerinde duruyordu.

" Rahatsız etmiyorum umarım. " Benimle flört etmeye çalışıyordu. Başımı iki yana sallarken tam aksini düşünüyordum.

" Adın Yaren'miş. " Ben de onun adını söylemek isterdim. Arkaşları ona seslenirken duymuştum. Ama şu an aklıma gelmiyordu.

" Kimden duydun? " Bu öylesine sorduğum bir soruydu. İnanamayarak baktı. Düşündüğü şeyi biliyordum. Dile getirme şeklini merak ettim.

" Herkes senin hakkında konuşurken bunu sorman şaşırtıcı. Dün, ilk günden herkesin gözü sana döndü. "

Gerçek hayatta böyle oluyordu. Ben Simge'yle kalırken kendimi gizleme yolunu bulmuştum. Hayal dünyasında yaşayan bir avuç kişi varlığımın bile farkında değildi. Tek istekleri benim param olmuştu. İnsanların bana bakarken yüzünde oluşan o hayret ve kıskançlığı es geçmeyi alışkanlık haline getirmiştim.

TECRÜBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin