TECRÜBE

◐ Bölüm 48 ◑

Bölüm Şarkısı: " Three Days Grace / I Hate Everything About You

Gözlerimi kocaman açtım. Bu görüntü beni hazırlıksız yakalamıştı. " Siz..." desem de devamını getiremedim. Beynimden vurulmuştum sanki.

Çetin ani bir hareketle çekildi. Yüzü tamamen bana dönük olduğundan o afallamayı görmüştüm. Çatık kaşlarının üstündeki alnı kırışmıştı. " Tanışıyoruz. " deyip basitçe bir yanıt verdi.

Çetin'in arabasına dayanan Erim'in yüzünde şaşkınlık, afallama veya endişe yoktu. Yüzünde çarpık bir gülümsemeyle bana bakıyordu ve ben, bakışlarımı bütünüyle ondan çekmiş, ondan başka her yere bakıyordum.

" Dikkat et. Seni de ekmesin. " Kaşını kaldırıp beni işaret ettiğinde homurdandım. Çetin oldukça keyifli bir kahkaha attı.

Erim'in yanına gittiğimde kendimi ihanet etmiş gibi hissetmiştim. Oysa Çetin onunla arkadaş gibi görünüyordu. Abisi can düşmanları olsa da. " Onun Cem'in kardeşi olduğunun farkındasın, öyle değil mi? " Kaba bir şekilde konuşsam da yaşadığım şaşkınlık bunu üstlenebilirdi.

" O tanımlamayı sevmiyorum. " Erim'in yüzüne bakıp devam etmesi için bekledim. " Cem'in abisi. " Abisi derken özellikle vurguladı.

" Ben olsam ben de sevmezdim. Bir sosyopat, manyak, akıl hastası..." diye listesine ekleme yapmaya devam eden Çetin her kelimeden sonra dudaklarını birbirine bastırıyordu. Erim memnum olmaktan çok uzak, keyifsiz bir şekilde dudaklarını kıvırdı.

" Bunları duymak çok iyi geldi. " deyip alayla güldü. Çetin onun bozulmasıyla ilgileniyor gibi görünmüyordu. Susması için kolunu çimdiklediğimde hakaretleri son buldu.

Erim'in bana göz kırpmasına soğuk bir gülüşle karşılık verdim. Bu çocuk fazla karmaşıktı. Beni oyuna getirmedrn önce masum görünüyordu. Şimdi ise buna emin olamıyordum. Tutku'ya söylediğim savunmaların arkasında değildim.

Bu düşüncem abisini öğrendikten sonra yıkılmıştı.

" Maviş ona şöyle bakmayı keser misin? " Çetin ellerini iki yana açtığında sert bakışlarımı yumuşatmak için uğraştım. " O, Cem değil. Tıpkı senin Suat Aydın olmadığın gibi. "

Beni örnek olarak göstermiş olduğu için mutlu görünüyordu. Erim dalgın bakışlarıyla başını salladı. " Aynı şey mi? " diye çıkıştım. Tabiki değildi. Benim babam bir katil değildi. Benim babamın ellerinde masum insanların kanı yoktu. Sadece beni terk etmişti. O ve annem.

" Sizi seviyor, ha? " Erim belli belirsiz bir baş hareketi yaptı. Çetin'e bakmasına rağmen evet cevabını veren kişi ben oldum. Bunu söylemesindeki amacı anlamakta zorlanıyordum. " Her şeyi söylemeyi vaat ettim. Ne yaptı biliyor musun? Beni gördü ve kabul ettiği fikirden caydı. "

Dudaklarım benden bağımsız olarak aralandı. Geldiğimi görmüş müydü? " Beni aptal mı sandın? " derken yüzümdeki şaşkınlığa hayret etmişti.

" Cem ile hiçbir bağlantısı yok. İki kardeş uzun süre önce birbirinden koptu. " diye açıkladı Çetin. Bunu Tutku da söylemişti. Ve Tutku'nun dürüstlüğüne inanmak zordu. Kendi işine gelenlere göre hareket etmişti.

" İnanmaz. " deyip yüzüme bakan Erim'e haklı olduğunu belli edip başımı salladım. Kardeş başka bir şeydi. Onu geçmek o kadar kolay değildi. Tek çocuk olsam da bunu iyi biliyordum. Yetimhanede büyüdüğüm insanlar böyle olmuştu benim için.

" Önyargılarına son versen hayat daha kolay olur. Her şeyde bir art niyet aramasan. " Erim'in sözünü kesmek istesem de izin vermedi. " Kendin dahil her şeyle çelişmekten vazgeçsen. "