" Ne demek bu? "Ellerini koltuğun başlığına koydu. Ensesi avuç içinde duruyordu.
" Eminim ailen eğitimine devam etmeni isterdi. "
" Bunu bilemezsin. "
Yine aynı konuyu söylüyordu. İki yıl büyük bir kayıp değildi. Evet. Ama benim durumum yer açığı olması için bekleyen lise öğrencilerinin durumuna benzemiyordu.
Dilindeki baklayı çıkarsın istiyordum. Dolaylı yollardan bana bir şeyler anlatmaya çalıştığının farkındaydım. İsmini bile kendisi söylememişti. Belki ismi bile değildi.
" Ailenin sana bıraktığı bir şey olmadığını söyledim ya, aslında var. "
Sakin olamam gerekiyordu. Beklentilerin bana acı verdiğine defalarca şahit olmuştum. Yine hayal kırıklığı yaşamak istemezdim. Tek eliyle bir kartı bana uzattı.
" Beklediğin manevi şeyi sana veremem. Ama çalıştıklarının son kurşuna kadarını sana bıraktılar. "
Bön bön yüzüne baktım. Kulağımdan giren sesler beynim tarafından yorumlanmayı reddediyordu.
" Zenginsin. "
Zenginsin. İçimdeki gülme isteği baş gösterdi. Öyle de yaptım. Güldüm. Sonra gülüşüm sona erdi. İri taneler gözlerimden yuvarlandı. Muhtemelen delirdiğimi düşünüyordu. Belki de delirmiştim.
Bana bıraktıları paraydı. Herkesin elimden almak için uğraşıp durduğu o değerli madde. Yüzümü dizlerime bastırıp hıçkırıklara boğuldum. Daha yeni tanıdığım anne ve babam toprağın altındaydı.
Onları kanlı canlı görmem mümkün değildi. Onlarla paylaşacağım hiçbir şey olamayacaktı. Beni görmeden yeryüzünden silinip gitmişlerdi.
" Lütfen. Bir çocuk avutmam için mi istediler bunu? "
Dizine bir tekme attım. Duygu namına hiçbir şeyi yoktu. Ağlamaya dayanamıyordu. Ben de önünde ağlamaya meraklı değildim. Sadece kahrolası yaşları tutmayı beceremiyordum.
Kağıt kutuyla kaplı peçete kutusunu bana uzattı. Vurduğum anda dizini çekmişti. Susması benim için daha iyiydi. Bana kızabilirdi.
" Sinirli halime dek gelmemek için uğraş kızım. Dua et şu an sabırlıyım. Sabrımı sınama. "
Sonlara doğru dişlerinin arasından tıslamıştı. Tehlikeli göründüğü doğruydu. Ama aklım allak bullaktı.
Bekledi. Bekledi. Ve bekledi.
" S*keyim. Daha ne kadar göz yaşı dökebilirsin. Bir çocuğun ağlama kotası çoktan dolmuş olmalıydı. "
" Ben çocuk değilim. "
Tabi tabi der gibi başını salladı. Hadi ama. Benim adıma kalan mirastan haberi olması onun da bağlantılı olduğunu gösteriyordu.
" Senin tüm bunlarla ne alakan var? Onların yakını mısın? Miras bıraktılarsa benden haberleri vardı. Neden yanıma gelmediler de ölmeyi beklediler. "
Çok soru sormuştum. Daha çok sorum vardı. Ama beni öldürecek gibi baktığını görünce çenemi kapama ihtiyacı duydum.
" Kes. "
Bunu dişlerini takırdatacak şekilde söylemişti. Üç haeg kullanmıştı. Ama yemin ediyorum içinde gizli küfürleri ben bile anlayabilmiştim. Dik tuttuğum başım aşağı doğru indi. Sessizliğimden memnun olmuştu. Huzurla iç geçirdi. Çenemi sıktım. Almak isteğim çok cevapsız soru vardı. Ve bana hiç yardımcı olmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TECRÜBE
Dla nastolatków๑۩⋂۩๑ Kırılgan kalbi dışında kaybedecek hiçbir şeyi olmayan, hayatı yeni öğrenen bir kız. Kaybedecek çok şeyi olan, kendini affedemeyen bir adam. Sonbahar ve kışın hikayesi. Arada kalmış ve arada bırakmış. ๑۩⋂۩๑