◐ Bölüm 50 ◑

184 19 0
                                    

" Beni sev ya da benden nefret et, ikisi de benim yararıma. Seversen hep kalbinde olurum. Nefret edersen hep aklında. " ARAGON

Bölüm Şarkısı:
Broods / " Sleep Baby Sleep "

Kalbim göğüs kafesimi zorlayacak kadar şiddetli atıyordu. " Senin bir kızın var. " diye tekrar ettim. " Senin bir kızın var. " Başımı ellerimin arasına aldım. Bu olamazdı.

Mahcup ve utangaç bakışlarıyla bakan o güzel kız çocuğu, Tutku'nun öz kızıydı. " Yalnızız. " dedi. Söylediklerime verdiği yanıt buydu. Yalan olduğunu duymaya ihtiyacım vardı. Aldanmaya ihtiyacım vardı. " İstediğini yapabilirsin. Aklından geçen her şeyi anlatabilirsin. "

Özgürdüm. Kırıp dökmek serbestti. Bunu söylemek öylesine rahatlatıcı bir eylemi çağrıştırıyordu ki. " Yoruldum. " dedim kısık bir sesle.

Ayağım çukura gelince beni tuttu.
Gözleri üzerimden çekilmiyordu. Bana bakarken kör gibi hissediyordum. Elim ayağım birbirine dolaşıyordu. Sakar birine dönüşüyordum. Dilim aklıma ihanet ediyordu. " Dikkatli ol prenses. " derken temkinli bir şeydir kolumu tutmaya devam etti.

" İyiyim. " diye homurdandım. Kolumu elinden kurtarıp yürümeye çalıştım. " Burada ne işimiz var? " derken sesimi normal ritminde tutmak için çabaladım.

" Burada sonsuza kadar kalabilirim. " deyip ileriye baktı. İşte. Gözleri üzerimden çekilmişti. Tutku'yu etkileyecek kadar güzeldi.

" Kendin gelseydin. " Gönülsüzce omuz silktim. Muhtemelen görüp görebileceğim en güzel sahillerden biriydi. Beyaz kumların çıplak ayağıma değdiğini hissediyordum.

" Seninle geldim. " diye konuştu. Sen kelimesini bastırmıştı.

" Kaç yaşında? " diye sordum. Sorduğum soru beni de afallatmıştı. Geri adım atmadım.

" Dört buçuk yaşında. " dedi dalgınca. Bütün titizliğini bir kenara bırakıp beyaz kumlara oturdu. Hala denize bakıyordu.

Sessizce burnumu çektim. Tutku'nun kalbindeki kişiyi öğrenmek istiyordum. Onun aşık olduğu, kızının annesi yapacak kadar çok sevdiği kadını delicesine merak ediyordum. İnat etmeden yanına oturdum.

" Yanında değil. " dedim. Aslında bu bir soruydu. Kızını hangi sıklıkla gördüğünü bilmiyordum. Çetin'in babası onun gelmediğini sitemli sözleriyle belirtmişti.

" Yanımda değil. " diyerek beni tekrar etti. Bana bakmadan konuşuyordu. Kendi kendine konuşur gibi.

" Neden? " Gözlerimi kıstım. Yan profilini çekinmeden izledim. Sesini çıkarmayacağı ortadaydı. Benim farkımda olduğundan bile emin değildim.

" Söyleyeyim o zaman. " Başını ağır ağır bana çevirdi. " Ben aşık oldum. " Acıyla gülümsedi.

Kalbim sızlıyordu. En derinime kadar ulaşan amansız bir acı vardı. Tüm vücudumu kasıp kavuran. Başımı salladım. Aşık olmuştu. Anlıyordum. Ama anlamak istemiyordum.

" Beni sevmesi mucizeydi Yaren. " Gözleri parladı. Buruk bir gülümseme bıraktı dudaklarında.

" Çok şanslı. " derken zoraki bir gülümseme takındım. Yüzündeki gülümseme soldu. Bakışlarıdaki yoğunluk beni esir aldı.

" O mu? " dedi hayretler içerisinde. Utançla başımı eğdim. Yüzüm yanıyordu. Eliyle çenemi tuttu. " Şanslı olan o mu Yaren? " derken sesini yükseltti.

TECRÜBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin