◐ Bölüm 37 ◑

164 16 0
                                    


"Sen daha benden uzak duramazken senden nasıl uzak durmamı bekliyorsun ki?" (Arrow)

DNA-Little Mix

Karanlık bedenimi etkisi altına almıştı. Onunla gelen halsizlik, yorgunluk ve uyuma isteği. Kafamda canlanan kelimeleri dinlerken yönümü şaşırıyordum. Ve uyku bedenimi terk ediyordu.

Bir dizim soğuk duvara değiyordu. Yayılan cılız soğukluk içimi titretiyor olsa da bir tarafım bu soğukluktan hoşlanmıştı. Girdiğim girdaptan çıkmamı sağlayan sese kulak kabarttım. Kapattığım kapı aralanmıştı. Küçük bir gıcırtıyı, beraberinde getirmişti. " Lanet olsun. "

Tutku'nun sesini duyunca dudaklarım kıvrılmak için harekete geçti. Onları sımsıkı birbirine bastırdım. Gözlerimi açamayacak kadar bitkindim. " Uyandın mı prenses? " diye sordu. Sesi fısıltıdan farksızdı.

Bir şeyler mırıldandım. Belli belirsiz, anlamsız sesler çıkardım. Hepsi buydu. " Şş. Uyu kızım. " diye devam etti. Elleri saçımda dolanmaya başlamıştı bile. Çok yumuşak bir dokunuştu.

Gözlerim yavaş yavaş kapandı. Bu anı hissetmek istiyordum. Ama göz kapaklarım çok ağırdı. Üstümü örttü. Uyanmamam için dikkat ettiğinin farkındaydım. " Güzel rüyalar gör prenses. " Alnımın biraz üstünü öptü.

" Uyku tutmadı mı kardeşim? " diye soran sesi duydum. Bu ses daldığım uykuyu yerle bir etmişti. Tutku geri çekildi.

" Yaren'e baktım. " dedi sert bir şekilde Tutku. Gelen kişi Çetin'di. Benimle ilgili konularda fazla hassastı. Beni sevdiğini sanmaya devam ediyor mu, bunu bilemiyorum. En azından bu konuda çok fazla durmuyor.

" İyi yapmışsın. Üstünü örtmüşsün. " dedi Çetin. Gülümsediğini görür gibiydim. " Sürekli üstünü açıyor. "

İkisi de sessizce güldü. Çetin'in bizden uzaklaştığını görüyordum. O benim ilk arkadaşımdı. Yıllar sonra beni kabul eden ilk arkadaşım. Salim'e arkadaşım diyemiyordum. Onu hak etmeyecek kadar kötü bir arkadaş olmuştum. Onun iyiliği için fazla kötüydüm.

" Babanla nasıl gidiyor? " diye sordu Tutku. Gözlerimi araladım. Işık beni belli etmeyecek kadar zayıftı. Zaten ikisi beni görmeyecek kadar birbirlerine odaklanmışlardı.

" Beni deli ediyor. Bir gün kıyamet kopacak. Vakit yaklaşıyor. Hissedebiliyorum. " Çetin yanıma oturdu. Tepeden baktıklarında gözlerimi fark edemezlerdi. Hızla gözlerimi kapattım. Tutku masaya yaslanmış bize bakıyordu. Son gördüğüm şey bu olmuştu.

" Yaren'le aramı düzeltmem gerekiyor. Ne dersin? " Çetin elimi tuttu. Sesinde pişmanlık vardı. Üzgündü. Ben de öyleydim. Aramızda elle tutulur bir şey yoktu ama yakın değildik. Eskisi gibi değildik.

" Zor bir dönemdesin Çetin. Yaren de farkında. Bir şeyleri anlıyor. Anlayış gösteriyor. " Tutku haklıydı. Hiçbir şeyden haberdar edilmesem de bazı şeylerin farkındaydım. Çetin'in birtakım sorunları vardı. Sormamın uygun olmadığını düşünüyordum. Aileviydi.

" Aramızda koca bir duvar oluştu sanki. Böyle olacağını düşünmemiştim. " Çetin eliyle elimi okşamaya devam etti. Kendimi kötü hissediyordum. Tüm suç onunmuş gibi konuşuyordu. Bu doğru değildi. Ona cephe almıştım. Uzak duran bendim.

" Yaren'in duvarları sağlam değil. " derken geliyordu Tutku. Sözleri çok açık değildi. İyi ya da kötü. Sözlerinin içinde barınan anlamı göremiyordum.

TECRÜBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin