" Bu kadar çabuk mu? " Dershaneye yazılalı daha ne kadar oldu, bugün başlıyorum. Tutku yorum yapmazken Asrın başını sallamakla yetindi.
" Çetin de seninle aynı yere gidecek. " Bunu şimdi söylemişlerdi. Çetin ve ben aynı yaştaydık. Ay olarak her ne kadar daha büyük olsa da.
Biz Gizem'le dershane bakarken Çetin evde kalmayı tercih etmişti. Yani söz hakkı tanınmayan bir tek ben değildim. Benim aksime Çetin'in itiraza dair tek bir cümlesi olmamıştı. Bir sırt çantası alıp içine defter, kalem koyduktan sonra benim karşı koyuşumu dinliyordu.
" Ya büyük olduğum anlaşılırsa bu bir suç mu? "
Tutku başını olumsuz anlamda sallayıp kahkaha attı. Çatık kaşlarımla ona döndüm. Hem Gizem'le aralarını ne çabuk düzeltmişti onlar öyle. " Senden büyük insanlar bile var. Senin sadece iki yılın boşa gitmiş gibi olacak. İstersen on sekizinde olduğunu bile söyleyebilirsin. Daha çok on sekizinde duruyorsun. "
Hala. Ve hala. Dişlerimi birbirine sürtüp dudaklarımı yaladım. Bu kadar rahat olması beni rahatsız etmişti. Geçen gün arandığımda olanları da sorgulamamıştı. Alayı barındıran cümlesini boşverip yerdeki çantayı elime aldım.
Altıma giydiğim yırtık kot ve yarım kol, beyaz bluzla sıradan bir öğrenciden çok havalı gurubuna giren bir görüntüm vardı. Benim için alışveriş yapan Gizem daha çok spor tarz şeyler almıştı. Anlamadığım benim tarzıma ters düşen bu kıyafetlerdi.
Aynada bir başkası gibi görünüyordum. Yüzüme yerleştirdiğim sahte gülücük eklenirse havalı, kötü kızlara benziyordum. Aynada Tutku'yla göz göze geldik. Memnun bir şekilde gülümsedi.
" Bence harika oldu. Biraz daha dik dur. Kimse gözünü senden alamayacak. "
Gizem eserinden mutluydu. Beni baştan aşağı süzüp elini havaya kaldırdı. Baş parmağını havaya dikip hazır olduğuma kanaat getirdi. " Ders işlerken tüm bunlar ne işe yarayacak? "
" Güzel görünmenin kimseye zararı yok. Eminim bir arkadaş ortamı istersin. Bunun için de görünüş en önemli kriter. " Başımı geçiştirircesine salladım. Çetin kapıyı açıp önden gitti. Açık bıraktığım saçlarımı sağ omzumda topladım.
Çetin'le birlikte sürdüğü arabadan indik. Hep Asrın ya da Tutku'nun sürmesine alışık olduğum için Çetin kullanınca garip gelmişti. Radyoyu son ses açıp şarkı söylemiş olması da cabası. Kırmızı lüks arabadan inince bizim arabamızı aratmayacak arabalarla karşılaştım.
Normal öğrenci profili sergileyerek asılan grupların ve yerlerinin listesine baktım. Adım en üstte ilk grubun içinde yer alıyordu. Herhangi bir sınava girmemiş olmama karşın bana ait bir puan vardı. Çetin omzumu sıkıp önüme geçti.
Onun uzun boyunun görüşümü kapatamayacağı bir şekilde kağıda bakmaya devam ettim. Çetin'le aynı sınıfta değildik. Beni ilk gruba yazdıklarına göre Tutku'lar hileyle ayarlama yapabilmişti. Çetin'le aynı sınıfta olmamamız şaşırtıcı olmuştu.
" Hata yapmış olmalılar. Neyse sorun değil. Kendi başına idare edebilirsin değil mi? Bir bakayım. " Rehberlik servisinin kapısına doğru yürüdü. O içeri girince kafamı yeniden göz attığım kağıtlara çevirdim.
" Lanet olsun. Bu ay farklı sınıflarda devam edeceğiz. Sen sınava hazırlanmaya çalışırsın, teneffüste de yanına gelirim olur mu maviş? "
Yalnız olacaktım. Alışık olduğum duruma başımı salladım. Madem burada olacaktım, en azından kendimi geliştirmek adına her şeyi yapacaktım. Geleceğim açısından bu sınav hayatiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TECRÜBE
Ficção Adolescente๑۩⋂۩๑ Kırılgan kalbi dışında kaybedecek hiçbir şeyi olmayan, hayatı yeni öğrenen bir kız. Kaybedecek çok şeyi olan, kendini affedemeyen bir adam. Sonbahar ve kışın hikayesi. Arada kalmış ve arada bırakmış. ๑۩⋂۩๑