Mirhiba canlar:) Çok teşekkür ederim herkese. Malum gözümden dolayı doktor bey amca teknolojiden uzan durmamı söylediği için belli aralarla yazmak durumunda kaldım bölümü. Bu nedenle şu dakikaya kadar bölem gecikmiş durumda. Anlayışla karşılayacağınızdan şüpem yok fakat yine de affınıza sığınıyorum^-^ Sabrınız için ayrıca minnettarım:)
Öpüyorum çok!
Keyifli okumalar o vakit..
Beğenmeniz dileğiyle..
Bölüm ithafı, @byztas hanımefendilerine gidiyooor^-^
Umarım beğenirsin kuzu:)~
" Zeynep.."
" Kerem? Hayatım.."
On an kekelemediğime şükrederken, sesimin titreyişine engel olamıyorum. Kendimi toparlayarak ilerleyip elinden poşetleri yere bırakmış olan ve hala da gözünü dikmiş karşında duran Engine dik dik bakan Kerem'in beline doluyorum kollarımı. Eli anında sırtımı bularak gergin dokunuşlarla usulca süzülüp sarıyor belimi.
" Ne oluyor?" Diyor Kerem, en nihayet Engin'den bakışlarını ayırabilmeyi başardığında keskin yeşillerini gözlerime dikerken.
" B-ben.."
" Cüzdanım!" Engin'in bir anda araya girmesi ile kaşlarımı çatarak Kerem'le aynı anda bakışlarımı yönlendiriyorum gözlerine.
" Dün gece cüzdanımı düşürmüşüm.. burda sanırım. Yani burda olma ihtimali yüksek.." Zorlama bir nefes alıyor ardından kelimelerini seçerek konuşmaya devam ederken." Odaya bakmak için gelmiştim ben aslında ama galiba burda yok. Yani olsa sabah yatağın üzürinde falan görürdüm ve ne bileyim yani kavga sırasında da düşmüş olabilir. Her neyse.. rahatdız ettim ben.. ben gideyim! İyi genler.."
Bu kadar kelime yalanınl aynı saniye içersinde uydurmasına şaşkınlıkla bakakalırken Engin son derece rahat bir şekilde küçük bir tebessümle yanımızdan ilerleyerek dış kapıya doğru ilerliyor. Kapının açılıp kapanma sesinin ardından Kerem derin bir nefesle elini belimden hızla çekip ateş parçası yeşillerini dikiyor gözlerime.
" Zeynep.. bu adamın sabahın köründe benim evimde ne işi vardı? Cüzdan mevzusuna inanmadım ve bir kez soracağım.. doğruyu söyle bana."
" Doğrusu bu zaten.." Dediğimde Kerem'in bakışlarında gördüğüm kendini koruyan ifade ile omuzlarımı silkerek usulca kafamı iki yana sallıyorum.
" Ne? Doğrusu bu diyorum Kerem.. neden bana öyle bakıyorsun?"
" Bu herif şimdi gerçekten buraya, bu saatte, sabah benim kovmama rağmen bi kıytırık cüzdanı için mi geldi?"
" E-evet.."
" Bana yalan söyleme!" Bir anda kulaklarımda çınlayan keskin tını ile yerimden sıçrarken anında dolan gözlerimden damlaların süzülmemesi adına kipriklerimi kırpıştırıyorum. Kerem'in bir kaç saniye gözlerimde duraksayışının ardından yeniden bağırması kalbimi titretiyor. Onunla beraberinde gelen bedenime titreme ise o an yanaklarıma yaşların süzülmesi için yeterli bir sebep oluyor..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
+18 Aşk Engel Tanımaz...
Romance"Tekerlekli Sandalye" ye mahkum genç bir kız. Hayatı tamamen "kıvırcığı"nın üzerine kurulmuş genç bir adam. Engellere rağmen... Acılara, herşeye rağmen... Birbirlerine kenetlenen iki insan... Tek ihtiyaçları'ysa bir Mucize sadece.. yalnızca bir ''Mu...