Merhaba:) Hırs çok güzel bir şey, biliyormuydunuz? Şimdi tabi bir anda sormak saçma oldu. Neyin hırsı falan diyeceksiniz siz. Hemen anlatıyorum:) Bu bölümü değilde bundan önce yazdığım bölümü wattpad sildi, evet aynen sildi. Artık alıştığım bir şey olduğundan hiç sinirlenmedim, sadece üzüldüm. Nasıl üzülmüşsem artık 20 dakika içersinde aynen bir önceki yani bu bölümü yazdım:) Yani iki günde verdiğim ders aralarıyla yazdığım bölümü, 20 dakikada sırf wattpad'ın inadına yazdım:) Hepiciğinize verdiğiniz voteler için, yaptığınız yorumlar için çok çok teşekkürler. Öpüyorum çok^^
Bölüm şarkısı; Burcu Güneş- Tamamdır.
Bu bölüm'ü uzun zamandır aklımda olan lakin her defasında araya bir şeyler girdiği için maalesef unuttuğum çok sevgili okuyucuma ithaf ediyorum.
@melek121 Umarım beğenirsin canım!
Keyifli okumalar dilerim. Beğenmeniz dileğiyle:)
~
Dakikalar geçtikten sonra anca kendime gelebilerek hızla kerem'in kollarından kurtulup benim olan sera'yı şaşkınlık ve mutlulukla incelemeye koyuluyorum. Her bir adımımda etraftan gelen rengarenk çiçeklerin kokuları sarıyor etrafımı. Kasaların içinde sırayla düzülmüş papatyalara bakarak kocaman sırıttığımda arkamda haĺada ayakta dikilen kerem ilerleyerek kenarda duran masaya yaslanıyor. İçerde bir yerden gelen müziğin peşine takılarak adımlarımı oraya ilerletiyorum. Kapısı olmayan bir oda karşılıyor beni. Hafif kafamı içeri uzatarak adım attığımda bir kez daha gelen şok dalgasıyla sırıtarak ellerimle kapatıyorum ağzımı çığlık atmamak için. Küçük bir oda, her tarafı çiçeklerle kaplı. Odanın ortasında bir masa ve renkli minderlerle sandalyeler etrafına düzülmüş. Masanın hemen solunda sarı renkte küçük bir kanepe yer alırken duvarlarda çiçek ve saksı desenli tablolar karışık renklerle aydınlatıyor etrafı. CD'lerin, rengarenk kitapların olduğu rafların üzerinde babamın bana verdiği radyoyu görmemle küçük bir kahkaha atıp odayı kaplayan şarkıya bırakıyorum zamanı. Yerimde öğlece durup etrafı kendimin bile sayamadığım gerçekle bir kez daha süzdüğüm sırada belime dolanan kollarla ellerimi kapatmış olduğum ağzımdan çekerek kollarının arasında dönüp sırıtarak bana bakan kerem'in dudaklarına kocaman bir öpücük konduruyorum.
" Beğendin mi?"
" Beğen-beğenmek mi?!" Diyorum gözlerimi şaşkınlıkla kocaman açarak." Bayıldım kerem! Şakamı yapıyorsun?"
" Gerçekten mi?"
" Çok güzel.. gerçekten tabi!" Uzanıp bir kez daha dudaklarını öperek kollarımı boynuna doladığımda kerem, sırıtıp belimden ellerini geri çekerek yanaklarımı kavrıyor sıkıca. Dudaklarımın üzerinde sert haraketlerine nazaran usul usul gezinen dudaklarına ayak uydurup benide kendisiyle şarkının ritmine uygun sallandırmasına izin veriyorum. Bedenlerimiz sağa sola yavaşca sallanırken dudaklarını dudaklarımdan geri çekerek saniyler içinde tekrar bir birine bastırıyor. Ellerimi boynundan çekerek elbisemin eteklerini avuçlarıma toplayıp dudaklarımızı ayırmadan kucağına tırmanıyorum kerem'in. Yanaklarımı sıkı sıkıya kavradığı ellerini kalçalarıma sararak kucağında kendine bastırıyor. Ellerimi eteklerimden çekip tekrar boynuna doladığımda alt dudağımdan sıkılarak üst dudağıma geçiş yapıyor. İki dudağımın arasında doya doya tadını içime çektiyim alt dudağına küçük bir ısırık bırakarak inlemesini sağlarken dilimi aralık olan dudaklarının arasından kaydırıp diliyle buluşturuyorum kendimin bile anlayamadığım hızla. Kalçalarımda dolaşan parmakları yavaş yavaş yukarı çıkarak popoma ulaşırken dilini dudaklarımın arasına alıp içime çekiyorum, kerem'in bir anlığına delireceğinden habersiz. Yavaş dokunuşlarını geride bırakıp hızla dilini geri çekerek dudaklarıma kapanırken aynı hızla küçük olmayan bir ısırık bırakıp sırtımı duvara yaslıyor. Odaya sarsmaya yetecek büyüklükte sesim yankılandığında nefes nefese dudaklarımı dudaklarından kurtarıp boynunda dolaşan ellerimi saçlarına geçiriyorum. Popomun üzerinde sağa sola gezinen parmaklarını geri çektiğinde kaşlarımı çatarak bacaklarımı düşmemek için beline biraz daha sıkı sararken derin bir nefesle aralıyorum göz kapaklarımı. Aynı anda benimle yeşillerini buluşturarak sırıttığında kıkırdayarak üzerindeki ceketi çıkarmak için çekiştiren ellerine yardımcı oluyorum. Hızla ceketini çıkararak elbiseden dolayı açıkta kalan, beline doladığım bacaklarımı süzüyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
+18 Aşk Engel Tanımaz...
Romance"Tekerlekli Sandalye" ye mahkum genç bir kız. Hayatı tamamen "kıvırcığı"nın üzerine kurulmuş genç bir adam. Engellere rağmen... Acılara, herşeye rağmen... Birbirlerine kenetlenen iki insan... Tek ihtiyaçları'ysa bir Mucize sadece.. yalnızca bir ''Mu...