Bölüm-46-| Beraber hepsinin üstesinden geleceğiz..

13.6K 342 27
                                    

Selaam:) Geçen bölümün bazı yerlerine denk geldimde feci rezalet bir şey! Biliyorsunuz ki klavyem bozuldu benim, tabletin küçük küçük harfleriyle tam bir fiyasko yapmışımda haberim yok. Kelimelerde o kadar çok hatalar buldum ki, anlatamam yani. Kusura bakmayın gerçekten.. gideyimden yarın alayım Metin usta'dan klavyemi:) Üzerine kahve döktüğüm için, içi dışı yanmış yavrucağın. Acayip rahat bir klavye ve ben alıştığım için değiştiremiyorum bir türlü:) Kusuruma bakmayın bir kez daha.. herkese çok çok teşekkür ederim yaptığınız yorumlardan ve verdiğiniz votelerden dolayı:) Gerçektende devam etmek ile çok doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum, geçen bölümün yorumlarına bakılırsa tabiiki. Ben bu hikayeyi bitirirsem kendi verdiğim emeği geçeyim, size haksızlık olur:) Bir kez daha teşekkürler ediyorum vee yarın sınavım olduğu için, ders başına koşuyorum. Bana şans dileğin kuzucuklarım:)

Bölüm şarkısı;


~


Pişmanlık diğe garip bir duygu vardır. Geri dönüş için bir yol bulamadığınızda çoğu zaman pişmanlık duyarsınız yaptığınız hatalardan veya size yanlış gibi gelen, hata zannetiğiniz doğrulardan. İşte bir şeyi " Evet doğru!" deyip yaparken sonradan birileri uğruna size yanlış gelmeye başlar doğrularınız. İçinizdeki savaşın bir zamanlar galibi olan duygular şimdi bir pişmanlık uğruna sürüklenir metrelerce uzaklara. O an, düşünülen şeyde; " Ulan madem doğruydu senin için, neden şimdi pişmanlık duyarsın ki! Yaptığın şey yaptığın an sana doğru gelmişse şimdiki pişmanlığın neden?!" Doğru ya.. aslında yaptığınız şeylerden pişmanlık duymamanız gerekir çünkü sizi bir nevi siz yapan yine doğru bildiklerinizdir. Doğrularınızdan hiçbir zaman hiçbir şekilde vazgeçmiyişinizdir. Hayatı neden yaptım, niye yaptım diye sorgulamak yerine herbir doğrunuzun, size doğru gelenlerin arkasında durmanız en güzelidir. Pişmanlık çoğu insanı zayıf düşüren bir duygudur.. oysaki asla bu duyguya yanilmemek gerekir içinizde. Beyninize her ne kadar baskı uygularsa sizde o kadar düşmeye ve yok olmaya büyük adımlarla ilerlemeye koyulursunuz. " Pişman değilim, o an canım istedi ve doğru bulduğum için yaptım! İyikide yapmışım anasını satayım!" Tamda böyle olmak gerekir aslında.. hayatı kazanmak için, ayakta durmak için ve en önemliside size verilen adil olmayan savaşta kazanmak için her yaptığınızın arkasında durmanız gerekir. Kaçmak ve pişmanlık.. bunlar ikisi bir aradaysa yada birini hissediyorsanız artık siz çoktan bu savaşta yenilmişsiniz demektir. Hayat dik durman gerektiğini hatırlatır sana her oyununda. Dik durmak ve tüm yaptıklarının arkasında durarak sonuna kadar doğrularını koruman gerekir. Asla doğru bildiklerinizden vazgeçmeyin.. çünkü sizi, siz yapan kendi doğrularınızdır ve bunun arkasında duruşunuzdur!




Şaşkınlıkla ayaklarım yere çivilenmiş gibi duruyorum öylece gözümden akan damlalarla. Elimdeki gazete titreyen parmaklarımın arasında durmaktan vazgeçerek çoktan yere düşmüşken yanımda benden farksız olmayan ama yinede hiçbir duygu taşımayan gözleriyle cevdet babaya bakan kerem'in koluna tutunuyorum, az sonra uyuşan dizlerimden dolayı yere düşmemek için.


" Gecenin bilmem kaçında Oktay arıyor beni gazeteden! Ulan diyor cevdet! Birkaç fotoğraf geldi bana.. yarın sabah gazetelerde görürsen haberin yoksa şaşırma diye gönderiyorum! Bende diyorum ne olabilir?! Kapı bir çalınıyor Oktaydan zarf gelmiş! Açıyorum zarfı ne göreyim, bizim taze çiftimizin fotoğrafları birde yarın sabah gazetede yayınlanacak manşet! Cevdet Sayerin haberi varmı?! Yok anasını satayım, yok!"


" Enişte? Bak sakin ol.."


" Ne sakinliğinden bahsediyorsun jale?! Arkamdan iş çeviriyorlar! İki tane "çocuklarım" dediğim eşşek kadar insan sevgili olmuşlar ve ben bunu gazetelerden öğreniyorum! Şimdi benden nasıl sakin olmamı beklersiniz ha?!"


+18 Aşk Engel Tanımaz...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin