+18 Aşk Engel Tanımaz...

Bölüm-30-|Kereem? Sen aşıkmı oldun?!

Selam:) Ben şimdi bu bölümü yazıyorken muhtemelen bazılarınız uyuyordunuz. Dün saat 02:37 yazmaya koyuldum:) Dersler her geçen gün biraz daha yoğunlaşıyor. Hocalar sağolsun her seferinde daha iyi olmamız için üstümüze geliyorlar. Ah.. matamatik ah! Test çöze çöze başım ağrıdı. Uykuda tutmuyor.. bende çareyi yazmakta buldum:) Yaz ve rahatla. En önemli kuraldır benim için:) Neyse fazla sohbet muhabbet'le sıkmayacağım sizi:)

Keyifli okumalar. Beğenmeniz dileğiyle^^

~

Duygular vardır kapalı kapılarda saklanan. Karanlık odalara hapsetdiyiniz duygular. Varlığından haberdar olmak istemediyiniz.. hissetmek bilmek ve yaşamaktan korktuğunuz duygular. Her defasında siz saklamaya çalıştıkca kapatdığınız kapılar yavaş yavaş aralanmaya yüz tutar. Sıkı sıkıya tutmanız işe yaramaz çoğu zaman. Kaçtığınız duygulardan korkarsınız. Ya yüzleşirsem bir gün? Hissedersem iliklerime kadar? Yaşamaktan korkuyorsunuz demektir kaçmak. Bilmediyin bir duygu.. bir anda çöker içine. Hapseder seni. Aklın iç sesin dışardaki sesler karman çorman olur her şey. Daha ne olup bittiyini kavrayamadan.. anlamadan çoktan duyguların derinliklerinde kaybolduğunuzu farkedersiniz. Derin bir nefes.. o an ihtiyaç duyduğunuz ilk şey derin nefeslerle koşarak uzaklaşmak olur bas bas içinizde bağıran duygulardan. Çareyide yanlış yerde arıyorsunuz ya.. haberiniz dahi olmaz. Nereye kaçarsanız çıkmazlar karşılar sizi elbet. Üst üste örülmüş duvarlar.. karanlıklar ve acılar. Acı verir farkettirmeden. Basit boş bir duygu diye başlar içinizdeki ses cümlelerine. İnanmak için onaylarsınız anında onu. Ama bir ses varki derinliklerden gelen.. duygularınızı kapattığınız karanlık odada yankılanan sesin bağırışlarını duyarsınız. Öfkeyle hınçla kapatırsınız kulaklarınızı. Kendi sesiniz.. etraftaki herkesin sesi kısılır bir anda. Uğultulara döner.. ama ya kapalı kapıların ardından gelen ses? Susarmıki o? Dayanırmı suskunluğa? Kapatdığınız zaman kulaklarınızı duymayacağınızı sanarak büyük bir yanılgıya sürüklenirsiniz. Oysaki kulakalrınızı kapatmak dışardan gelen insanların yorucu seslerini duymamaya yetmiştir size. Ne oldu diye girer mantığınız devreye. Öne çıkmaya çalışırya.. aşikardır oysaki kapıların yavaş yavaş qıcırdayan sesi ile açılması. Hiç bir güç.. akıl mantık geçemez önüne. İnsan oğlu. İnatçıdır.. kabullenmek su yüzüne çıkmış olan duygularını yaşamaktan kaçınır. İnkar eder sonuna kadar.

Ah.. bilmezki oysa kendisinin. Kalbinin çoktan kabullendiyini. Yabancıdır ya bir anda ebediyyen ruhunu ele geçiren duygulara. Hissedemez. Geldi geçer der bilmeden. Aşk'ın kendisini nerelere sürükleyeceğini bilmeden. Kolay sanır ilk başta. Geldiyi gibi gider demek kolaydır konuşmaya alışmış dil için. Akıl ne der.. ne hisseder insan, söyler o tereddüt dahi etmeden. İki dudak arasından seçip ayırmadığı çoğu kelime kalp kırar. Bazıları ise öfkeye yenilmeden aşk'ı hissettirir yavaş yavaş. Kalp ritmi bozulur ilk önce. Allah Allah.. neyim var acaba? der cahil ve kabullenmek bilmeyen soğuk ses. Her temasta titrer vücudu sonra. Üşüttümü ki? der bu seferde farkında olmadan kabullenerek. Hastalıktır aşk zaten. Geçmek tükenmek bilmeyen bir hastalık.. çaresini şimdiye kadar kimse bulamamış. Dermanı olmayandır aşk.

Her an her dakika biraz daha sarar vücudunu aşk'ın çoğu kişiye armağan ettiyi duygular. Hissetmeye başlar bedenin kalbinle beraber. Aynı anda konuşmaya başlar soğuk duvarlarını yıkamayan sesle karanlıklardan çıkmış aydınlık saçan ses. İki yola ayrılır senin için.. doğru adımı atman şarttır her koşulda. Tek yanlışını affetmez aşk. Yavaş yavaş ilerleyen adımların gözlerine uyarak sağına soluna bakar. Önünde ayrılmış iki yola.. bir yol varki fazla aydınlık. Yakar canını ışıltısıyla.. acıtır her hücreni. Yanlış adımdır işte o yol. Diyeride var ki.. up uzun kolidor gibi sonunda beyaz bir ışık yanar. Yavaş yavaş aydınlanır o yolda dünya. Acıtmadan, hissettirerek. Nefes almana izin verecek yoldur o. Doğru adımdır. Tekrar sıkıca kapatırsın kulaklarını. Duymak istemeyip insanların sesini, kendi dünyanla baş başa kalırsın. İşte o an duyulur sesin. Yapma.. öyle bir şey yok. Yenilmeden diyer sesi duyabilmek için gözlerini hırsla bir birine sıkıca bastırarak kulaklarını tıkarsın tüm gücünle. Cılız.. aciz sesi duymaya zorlarsın kendini. Korkma.. yaşamaktan hissetmekten korkma. Vazgeçme, kaçma. Der.. söylenilen her bir kelime mantığının önüne geçerek ele geçirir bir kez daha her hücreni. Hiç düşünmeden ayakların koşmaya başlar karanlık yola doğru. Koşarsın.. geri dönmek için çok geç olduğunu farkettiyinde gülümser dudakların aşk'a yenildiyin için. Daha çok istekle koşmaya koyulur.. daha arzuyla, haykırışlarla. Yol karanlık ama bilirsin sonunun aydınlık olduğunu. O ışığa koşarsın. Ne olursa olsun aydınlığa varacağını bilirsin. Eninde sonunda ulaşacağını biliyorsundur ışığa..ne olursa olsun. Eninde sonunda.. vazgeçmeden tüm hırsınla, inatçılığınla. Aşk'la.. eninde sonunda.