Pazarlık

374 61 21
                                    


Yeni evimi aramama bile gerek kalmamıştı. Babam yol boyunca görüşme yapmış bana harika bir ev ayarlamıştı. Şuan Su'dan ve annemden uzaktaydım. Okuluma yine otobüs vasıtası ile gidecektim. Babamla eve gidip gördükten sonra eşyalarla ilgilenmeyi istemediğimi şimdilik geçici eşyaların yeterli olacağını söylemiş, anlaşmıştım. Şimdi ise Su'yun mesajı üzerine bugünkü sınavı karşılamak için okula gidiyordum. Okula yetiştiğimde, buluşma yerimiz olan kantinin merdivenlerini çıkarken Bora ve asık suratını gördüm.

Yaklaşıp selam vermek için bir adım atınca da Cemre olduğunu tahmin ettiğim kızı. Cemre tahminimden çok daha güzeldi. İnce ve uzundu, saçları kıvırcık, uzun ve siyahtı. Bir tutamını önüne almış geri kalanını sırtına bırakmıştı. Beyaz bir teni vardı ve çok oturaklı bir makyaj yapmıştı. Bora'nın yanına gitmekten vazgeçip merdivenleri tırmanmaya devam ettim. Bora kesinlikle benim gibi birisinden hoşlanmazdı. Benim de saç rengim koyuydu ama düzdü. Süt gibi olmayan bir buğday tene sahiptim ve kesinlikle Cemre'den kısaydım. Cemre ve Bora'nın arasında abartı bir boy farkı yoktu. Ama makyaj konusunda pek bir farkımız yoktu, abartı olmayan sade bir makyaj. 

'Bora'da seni makyajın için sevecekti zaten.' Tabi ki küçük şeytan yine düşüncelerini salmıştı.

Kantine yetişmiş Su ve Deniz'in oturduğu masaya doğru ilerliyordum. Biraz uzakta da olsa suratı görünen Işıl'da kantindeydi. Su'yu ve Deniz'i öpüp bir sandalye çektim ve yanlarına oturdum.

"Anlat." Diyen Su'ydu.

Anlamamış gözlerle Su'ya bakıyordum. "Ne anlatayım?" diye karşılık verdim.

Su nefesini bırakarak "Dün geceden beri düşünürsün diyordum."

Tabi ki konu evlerine gitmeyişim ve Bora'ydı. Artık anlatsam iyi olacaktı.

"Dün Bora beni eve bırakmadan önce parkta oturduk. Sevgilisiyle kavga etti ve eve gittik. Sonra evde Haluk Bey yüzünden kavga ettik. Evden ayrıldım, babam bugün buraya gelip bana bir ev ayarladı. Yakın zamanda taşınıyorum."

Su gözlerimin içine bakıyordu.

"Bora'nın sevgilisi kimmiş ki?" sırayla sorularını soracaktı anlaşılan.

"Nerden bileyim. Cemre mi ne?" diye cevap verdiğim sırada Deniz birden lafa dahil olup,

"Şu Cemre Uygan mı?" diyerek gözlerini belertti. Gözleri o denli sorgularcasına bakıyordu ki, Su'dan daha fazla meraklı görünüyordu. Su da şaşırmış olacak ki Deniz'e dönüp "Nerden tanıyorsun?" diye sordu.


Deniz omuzlarını silkerken bende cevap verdim. "Soyadını bilmiyorum ama çok hoş, uzun, kıvırcık saçlı bir kız." Cemre'yi anlatırken gözümde canlanıyordu. Neden bu kadar güzeldi ki? Yani bir Victoria Secret mankeni değildi belki ama ideal bir güzelliği vardı.

Deniz'in suratında ufak bir gülümseme oluştu. "Bora mıymış sevgilisinin adı?" derken küçümser bir tavırla söylemişti ismini.
Kaşlarım istemsizce çatılmış, küçük şeytan yumruklarla Deniz'in ağzına ağzına vuruyordu. Ne vardı küçümseyecek?

Su Deniz'in sözünden sonra daha da sinirlenerek "Kim bu kız nerden tanıyorsun sen?" diye üsteledi.

Deniz ellerini teslim olmuşçasına kaldırdı ve "Işıl'la takılıyordu bu aralar."

ZAMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin