Yatak Oyunu

13.5K 183 45
                                    

Bir an Kara'yı orada bırakıp kurtulma fırsatım varken düşündüm ama sonra O güzelliğe kıyamadım. Balon yere indiğinde Kara'nın yarım saat tuhaf değişik betimlemeli cümlelerini dinledim.
Konuşurken O'nu dinlemiyordum. Saçları uçuşurken parmağını kaldırıp bana işaret ederken ellerine göğüslerine bakarken gereksiz uzatılmış cümlelerine odaklanamıyordum. Birden ellerinin aşağılara bacaklarına sürekli gidip durduğunu farkettim.
"Ayakkabılar mı rahatsız ediyor?"
Elini ters düz yaptı.
"Ee biraz"
Kaşlarımı kaldırıp ayakkabılarını gösterdim. Kara'nın çorabından tut iç çamaşırlarına oje hatta oje kurutucusuna kadar ben alırdım her şeyini fakat bu ayakkabıları o almıştı. Eğildim. Ayakkabılarının kemerini çıkarıp içinde can çekişen narin pamuk ayaklarını kurtarıp ayakkabıları elime aldım. Her ne kadar "Ne yapıyorsun Sedat ?" Desede.
Ayakkabıları arka kemer kısmından işaret parmağımda sağ elime aldım.
"Yürü böyle"
"Sedat saçmalama ver şunları rezillik. Ayy bir de üzerinde takım elbise var! Asilliğimi bozuyorsun"
"Hımm asilliğini mi bozuyorum Küçük Hanım?"
Diyip kaşlarımı kaldırdım. Aynı zamanda sol elimi Kara'nın elinden kurtarıp tersiyle ağzına vurdum. Elime bulaşan rujuna baktım. Gülümserken ben de kısık gözlerle O'na bakıyordum. Elbisesinin alt kısmına elimi sildim. Tam kemerimin altına eliyle vurdu. Ah Kara bunu yapacağını biliyordum! Canımı acıttın
bak geçircem bir tane ! İllaki şımaracaksın! Ama nasıl da güzelsin sırf bunun hatrına unuttum. Hadi ama Sedat o ayaklarındaki morluklar hatrına da unuttuğunu kabul et. Neyse ki herkes bakıp kafasını geri çeviriyor.
Vurduğu yeri tutup acıdığını belli eder gözlerle baktım.
"Hiç kızma! Elbiseyi mahvettin."
"İyi işte bir daha giymessin."
"Niye yakışmamış mı?"
Hayır Kara siktiğimin elbisesi çok kısa. O vücudunu kimse görmesin benden başka istiyorum.
"Evet hiç."
Gözlerine bakıp gülümsedim. Biraz üzüldü ama yapacak hiç bir şey yoktu. Eliyle elbiseyi süzdü. Benim sersem bebeğim.
"Seni bu yüzden seviyorum. Baksana kimseyi önemsemiyorsun. Sadece beni."
"Sadece seni?"
"Eveeet. Hadi itraf etttt. Et. Et. Et."
Şımarmasın diye cevap vermeyince havada kalan cümlesini dudaklarını geri yalayıp devam etti. Çeneli bebek.
"Et işte! Baksana böyle çıplak ayaklarla yürüyorum. Herkes bana bakıyor. Umrunda değil. Çok doğalım yanında. Sanki dünyada sadece biz."
Eliyle kendisiyle beni gösterirken sarhoş gibiydi. Çok komik ama gülemedim. İçimde tuttum. Gözlerimi kapatıp kafamı salladım. Evet Kara öyle. Bu siktiğimin insanları umrumda değil. Senin yanında her şey öyle. Şuan yanımızda birinin canı çıksa farkında bile olmam evet öyle. Kahretsin ki öyle.
Elini alıp kemerimin altına götürdü. Okşadı. Elini çekmeye niyetim yoktu ama topuklu ayakkabıları taşıdığım elimle itekledim. Kızdı.
Otelden içeriye girerken Kara otelin hassas işlenmiş duvarlarını. Özenle dekor edilmiş dizaynını anlattı.
Odaya çıkana kadar neredeyse yüze yakın yalaka otel çalışanlarının iyi günler efendim diyişini çektim. Cevap bile vermedim. Para verince susuyorlar zaten. Tabii Kara bahşiş vermeme biraz kızardı.
Odaya çıktık. Kapıyı kapatır kapatmaz kravatımı gevşetip yatağa attım kendimi. Az dolabı açıp minibardan viski içtim. Yarım saattir Kara'sız olduğumu farkettim. Kızdım kendime.
Duşta sanırım diye düşünürken Kara geldi. Kapının kenarına fırlattığım ayakkabıları düzeltti. Vay be! Gözlerim dünyanın en güzel manzarasına bakarken bu kadar kamaşamazdı herhalde.
Üzerinde kırmızı arkadan çapraz bağlama uzun göğüs dekolteli alt tarafı full dantel saten bir gecelik vardı. Yüz ifademi bilmiyorum ama Kara çok bayıldığımı anlamış olmalıydı ki hemen atıldı.
"Altını çıkarsana"
Yanıma geldi. Boynuna başımı yanaştırıp kokusunu aldım. O mis gibi kokusunu. Ellerimi kalçasına koydum. Alt taraflarımda bir şeyler oluyordu.
"Kocaman ellerin var ."
Gülümsüyordu. Ellerimi yanaklarına koydum. Sen miniciksin Kara benim miniciğim. Ne kadar da baştan çıkarıcısın. Çok güzelsin Kara.
Altımdaki büyük keyifle çıkarıp üzerime çıktı. Benimkinin tam üzerinde duruyordu gözlerine baktım. Bir şey söyleyecek gibiydi.
"Bir oyun oynayalım mı?"
"Kara ben seni sadece si.."
Ne diyeceğimi anlamış gibi gülüp ağzımı kapattı.
Kara ben seni sadece becercem bebeğim. Uğraştırmasan bu yaşlı adamı çocuk oyunlarınla. Aramızda her ne kadar 9 yaş olsada. 34 göstermiyorum herhalde ?
"Bak senin ellerin bağlıymış gibi davranıcağız. Bakalım bana ne kadar sabredeceksin"
Gülümserken yanak kenar cizgilerine baktım. Mükemmellerdi. Kaşlarımlar onaylayıp ellerimi başımın üzerinde birleştirdim. Hassiktir ya hiç dayanamam ki. Bakalım.
"Ne sandın Küçük Hanım dayanırız. Tamam bakalım."
Burnumu burnuna değdirip başımı sağ sol yaptım. Gülüyordu şımarık şey.
"Ama sen söz verdiğinde tutarsın söz ver."
Hay Allah'ım ya. Kara senden bunun acısını çıkarırım ama bekle sen. Gözlerine bak nasılda parlak ve güzel. Göğüsleride öyle. Dikkatini topla Sedat cevap ver.
Hayyy diye sertçe nefes verdim. Sabırsızdım. Kucağıma hızla alıp onu bağırana kadar becermek varken O'nunla çocuk oluyordum. Şu halime bak. Beni çok değiştiriyordu.
"Söz"
Saçlarını kulağının arkasına alıp ellerinin birini boynuma sertçe bastırıp sıkıyordu. Bir yandan öpüşüyorduk. Diğer eliyle belimi sıkıyordu. Dudaklarını yalarken çekildi. Boynumu öpmeye altlara inmeye başladı. Tam oraya geldiğinde ellerimi refleksen beline koydum çekip almak için. Hızla baktı. Ah doğru! Söz vermiştim.
Geri ellerimi birleştirirken dizlerimin üzerine oturup ağzına aldı. Gözlerimi kapatıp tadını çıkarırken ellerimi sıkıyordum. Hay sikiyim böyle işi.
Sinirlerim hep bozuktu hem de çok gevşeklerdi. Sinirden güldüm.
"Hayııır. Hayır Kara. Kara . Kara.kara . Yeteeer. "
Ses vermedi. Üzerime çıkıp geceliğini çıkardı. Saten kumaştan daha yumuşak bedeni vücuduma değince ellerimi tekrar yukarıdan çekip tekrar hatırlayıp birleştirdim. Sinirden gülen bendim o halime gülüyordu. Gözlerimi kapattım. Vücudu sıcaktı. Kalp atışım çok hızlandı. Üzerimde bir aşağı bir yukarı dans ediyordu. Hayır dayanamıycam. Tamam Sedat sakin ol! Domuz Suratlı Harun'u düşün.
Harundan nefret ederdim. İşe yaramıyordu. Bir yandan Kara da durmuyor beni iyice deli ediyordu.
"Karaaa yeter mi bu kadar?"
Yüzüme bakıp güldü. Göğsüme yatıp
" Tamam"
Dediği an ellerimi alıp kalçalarından tuttup. Altıma alıp içine girdim.
Üç saat boyunca deli gibi seviştik. Nasıl çıldırtmışsa beni hiç doyamadım. İstediğide buydu bunu biliyorum. Seksi bebeğim benim. Üzerini giydirip başından öptüm. Güle güle uyudu. Yatağı övmeden uyumadı tabii. Bacakları bacak aramdaydı. Her zamanki gibi. Yastığıda benim kolumdu. Yanağını işaret parmağımın tersiyle okşadım.
"Beni duyuyor musun bilmiyorum ama şu hayattaki en beyaz şeysin"
Diye fısıldadım. Nefes alış verişini izlerken bile mutlu oluyordum. Çarşafı üzerine örtüp bacaklarını ellerimle kavradım. Bir saat sonra ben de uykuya daldım. O eşsiz uyuyuşunun estantanesini aklımın en derin köşesine kayıt ederek...

KIYMETLİ YORUMLARINIZI BEKLİYORUM!!!! Teşekkürleeeer

BEYAZ VE KARA (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin