Eve gelmiştim...
Kendimi yatağa fırlattıktan sonra rüya alemine çoktan dalıvermiştim.
Şirketteyim. Ana giriş hariç bu şirketin iki diğer kapısı daha var. Sektörün alt seviye çalışanları sağdaki son girişten girip çıkarlar. Bense alt seviye olmadığım halde burdan girerim. Kara için... Oysa şimdi bomboş. Ona verdiğim öğlen iznimi hatırlıyorum.
"Melisa diğer sekreterimiz Kara Hanım geç gelicekler. Şirket hizmetinde depo bölümünde kendileri. Lütfen idare ediniz. Dört kolla sarılmanızı istiyrum sizden. En azından öğlene kadar..."
Soluklandım. Hiçbir soru sormasını istemediğim için uzun konuşup ordan ayrıldım. Öğlene kadar macbook'umda şirketin genel durumlarıyla ilgilendim. Şirket; bu şirket babamdan bana kalma. Toraman Aş. Babam öldükten sonra tek mirasçısı da benim. Güzel bir şey mi? Kısmen. Erkekler severler şanı şöhreti. Kendilerini güçlü bulmayı. Kadınına heybetli kuvvetli görünmeyi. E haliyle bende mutluyum. Öyle gibiyim.
Bu masmavi göz alıcı şirket boya şirketi. Hemde en iyisi. Sektörde üzerime tanımıyorum. Aklınıza gelen tüm boyaların en iyisi. Ya da en iyisi olduğu için tamda aklınıza geleni...
Saat öğleni bulurken taksi arıyor gözlerim. Sonra birden taksiden iniveriyor. Tamam süper yakaladım onu. Pembe kenarlı gözlüklerinden. Başka da gözlük aldığımı hatırlamıyorum. Aldıklarımı takması hpşuma gidiyor. Mesela inci küpesi o da kulağında. Tekini sevişirken düşürmüştü. O günüm zehir olmuştu. Tam bir saat ağlamıştı. Neyse...
Kapı açılırken kendimi düzeltiyorum. Kravatım,kol düğmelerim oldu mu oldu. Mis gibi de parfüm kokuyorum.
"Sedatcım girebilir miyim?"
Harun Bey. Siktir! Umarım Kara öğlen molasına bana uğramaz. Uğrarsa da olmaz. Sikiyim böyle işi. Harun manidar ortağım. Babamın vasiyatnamesinde ki adam. Ben o kadar sevmem ama o annemi onla tanıştıran kadın olduğu için ayaklarına bir mahşer-i cümbüş serivermiş.
"A buyrun tabi. "
"Şirketin düzenlediği şu içkili balo hakkında gelmiştim aslında."
"Mail lerimi daha yeni kontrol ettim. Henüz bir şey göremedim. Sorun nedir?"
"Sorun yok Sedat. Her şey harika. Sadece broşörlere ihtiyacımız var hemde yarına. Aceleye geldi ama İsviçreden konuklar işi hızlandırdılar."
Kapı açılıyor. Tanrım O olmasın. Bacaklarını kokusunu tenini gözlerini görcek olsamda olmasın işte. Hayır o!
"Sedaaaat. Bomba gibi bir uyku çektim. Sayende !"
Arkasını dönerken dolma kalemi düşürmüştü. Elimle alttan sakin ol diye işaretledim.
"Pardon?"
Harun çok sinirliydi. Böyle bir terbiyesizliğe göz yummazdı. Ama Kara ya laf söyletcek değildim. Hemen araya girdim. "
"Ben Kara ya bu balo işini görev vermiştim. Kendisi çok uğraşmıştı dekor işinde o yüzden de güzelce uyumasını dinlenmesini emrettim. Onu haber etmeye gelmiş kendisi?"
"Balo ve ben mi? Gülmeye başladı.
"Balo yani tabi canım. Hatta broşür teklifi için gelmiştim buraya da. "
Arsız Kara. Konuşma şeklinden soğumuştum hemen. Nasılda imasız böyle. Sonra gülüşü. Sonra broşür diyişi. Vazgeçtim vazgeçtim bu en iyisi. Benim için tenim için vücudum için dünyam için. Benide güldürmüştü.
"Harika! O zaman balonun ilk davetlisisin..." Haruna kaş göz attım. Yapma ama sonra balodaki tüm erkekler onu keşfetsin. Ona ağzı sulanan kurt gibi baksınlar. Yapma bunu Harun! Seviniyor. Dağınık topuzundan hafif kahkül düşüyor önüne. Gülümseyip başını öne eğip çıkıyor odadan. Ah hayır öpmeden gitme...
"Nasıl teklifti?" Diye soruyor Harun bana.
"Gerek yoktu ama seni kırmak istemem."
"Cazip teklif cazip. "
Omzuma sertçe yumruk indirivermişti. Gözlerimi tamam tamam der gibi kırpıştırdım. Şimdiyse Kara ' ya edepli bir elbise seçmem gerekicekti. Tekrar Macbook u açtım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ VE KARA (Düzenlenecek)
Romantizm"Belkide Dünya'ya gelme sebebim sensindir. Belkide ben dünyaya seni çok sevmek için gönderildim. Bana başbelası diyorsun ya ben senin başına gelebilecek en büyük belayım evet."