BÖLÜM 15

200 10 7
                                    

Bana seslendiklerini duyduğumda neredeyse hava kararmıştı. İlk birkaç seferki çağrıya cevap vermedim. Beni duyabilecek kadar yaklaşmamışlardı ve kalan azıcık enerjimi de onlara bağırmak için kullanmamın bir anlamı yoktu.Nihayet Mott, onu ağaçların arasından görebileceğim ka­dar yakına geldi. At sırtındaydı ve elinde bir fener vardı. "Şeytanlar götürsün seni, Sage, cevap ver! Neredesin?" "Buradayım," diye seslendim. Beni bulanın Mott olacağı­nı ummuştum. Eğer Cregan bulsaydi, ceza olarak iyi bir sopa yiyebilirdim. Ama Mott, benden daha az nefret eder görünü­yordu. Onunla bir şansım olabilirdi.Beni, bacaklarımın yarısı suya batmış şekilde nehrin kena­rında yatar vaziyette buldu. Su soğuktu ve bacaklarım uzun süre önce uyuşmuştu ama ağrımaları yerine uyuşmalarını ter­cih ediyordum.Mott atını bana doğru sürdü ve aşağı atladı. "İşte burada­sın," dedi. Sesinde öfkeden çok bir rahatlama vardı. "Nasıl oldu da bu kadar uzağa gelebildin?"Zihnimde belli belirsiz şeyler olduğu için ona cevap ver­meye gerek duymadım.Mott yanıma çömeldi. "Conner'a, seni prens yapmayı düşünmekle budalalık ettiğini söyledim.""Prensler at arabalarına binerler, at sürmezler," dedim. "Bir prens çoğunlukla at sırtında olur.""O atın sırtında değil."Mott sırıttı. "Hayır, o atın değil. O nerede?""Uzaklara gitti. Hangi yana gittiğini bile söyleyemem." "Conner çılgına dönecek. Yakında onu evcilleştirmiş ola­caktı. Yaralandın mı?""Sanırım en kötüsü bazı yerlerimin morarması. Su içmek için durduğunda attan düştüm."Mott kıkırdadı. "Hızla dörtnala giderken üzerinde dura­bildin de durunca mı düştün? Cregan tüm gece boyunca çok gülecek buna."Yuvarlanıp nehirden bacaklarımı çıkardım ve onları kar­nıma doğru çektim. "Ona sadece, at hızla koşarken üzerinde durabildiğimi söyle. Yoksa yarınki ders de bugünkü kadar kötü olur.""Üzgünüm ama istediğin her şeyi istediğin kişilere söyle­yemeyeceğini bir noktada öğrenmen lazım, Keskin dilli ol­manın bazı sonuçları olacaktır ve bu onlardan biri. Umarım bu senin bugün aldığın en önemli ders olmuştur."Önemli ders çektiğim acıların şifrelenmiş şekliydi. Ye kimse bu acılar için benden özür dilemedi. Hayatım boyunca da yeterince acı çektim. "Üşüdüm. Geri dönebilir miyiz?" "Yanağında bir kesik var."Parmağımla kesiğin üzerine dokundum ama hem ormanın karanlık hem de ellerimin kirli olması nedeniyle kanayıp ka­namadığını anlamakta güçlük çektim. Islaklık hissetmedim. "Sanırım kanaması, durmuş.""Conner bundan hoşlanmayacak. Konseydekilere yaralı bereli bir prens sunmak istemeyecektir.""O zamana kadar iyileşecektir." Mott atının arkasına bin­meme yardım etmek için kolunu uzattı. Bir anlığına gözle­rimi yere diktim ve sonra ona baktım. "Yardımına ihtiyacım var, Mott. Conner bu hâlimle asla beni seçmeyecektir."Mott elimi tuttu ve beni yukarı çekti. "Şu andaki hâlinle değil. Seni geri götürelim ve temizleyelim.""Kılıç dövüşünü kaçırdım mı?""Onu, seni aramak için iptal ettik.""Ya akşam yemeğini?""Şu anda yiyorlar.""Sadece Roden ve Tobias'ın benim hakkımda Conner'a ne söylediklerini tahmin edebiliyorum. Beni müsait olduğu ilk fırsatta asması gerektiğini söylememiş olmaları bir muci­ze sayılır."Mott atı ahırlara doğru sürmeye başladı. Bu bahar akşa­mında hava soğumuştu ve ben ıslak kıyafetlerim içinde titri­yordum. Mott benim için üzülmüş olmalıydı çünkü yol bo­yunca vahşi bir ata nasıl binmem gerektiği konusunda ders verdi. Maalesef aklımda başka şeyler vardı, bu yüzden dersin büyük bir kısmını kaçırdım. Bu çok kötüydü çünkü duyduk­larım ilginç gelmişti.Mott "Imogen'e olan ilginin nedeni nedir?" diye sordu. Omuz silktim. "Hiçbir şey. Neden?""Bana bugün bir not iletti. Senin ona bakmayı kesmeni istiyor. O yüzden yeniden soracağım, ona olan ilginin nedeni nedir?""Hiçbir şey," diye ısrar ettim. "Sadece, sürekli olarak te­dirgin görünmesi dikkatimi çekti. Burada güvende mi?"Mott bir anlığına duraksadı ve sonra "Hizmetçiler, onlar­dan birinin kayırıldığım hissettikleri anda ona karşı bir kıs­kançlık besleyebilirler. Bu, o kişi için tehlikeli olabilir." Bunu ölçüp biçtim. "Yani Imogen'e baktığım zaman işle­rin onun için daha kötü olmasına neden olduğumu söylüyor­sun, öyle mi?""Evet, olabilir."

Bu, içime korkunç bir hissin yayılmasına neden olmuştu. Ona, sadece korkusunun nedenini anlamak için baktım ama anlaşılan bunun asıl nedeni benim ona bakmamdı.Birkaç dakika sonra ahırlara yaklaştığımızda Mott "Senin gerçekten ata binip binemediğini aramızda tartıştık," dedi."Öyle mi?""Conner yapabildiğini düşündüğünü söyledi. Cregan'ı kışkırtıp, onun, kendin için bir at almana izin vermesi ge­rektiğini belirtti. Böylece kaçıp özgür olabilecektin. Seni, bu geceden sonra bir daha görüp göremeyeceğimize emin değil­dik."Hafifçe kıkırdadım. "Evet, bu iyi bir plan olabilirdi."Mott "O zaman, at binebiliyor musun?" diye sordu. "Ya da insanları sırtından atmaya çalışan huysuz bir ata binmeye cesaret edecek kadar aptal mısın?"Güldüm ve göğsümü tuttum. "Gülünce canım yanıyor. Kaburgalarım zedelenmiş olmalı. Eğer benim o kadar aptal olduğumu söylememi istiyorsan bunu yapacağım. Kanıtı bu­rada."Mott başını salladı. "Bunu söylemek zorunda değilsin, Sage. Ama kendini kontrol altına almalısın. Bu iki hafta çok çabuk geçecek ve sen diğerlerinin oldukça gerisindesin."

KAYIP PRENS ( Âscendance Üçlemesi - 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin