BÖLÜM 37

10 4 1
                                    


Adam "Neredesin?" diye kükredi. Odaya girdiği anda Imogen geri adım attı. Elindeki şömine demirini bir kılıç gibi tutuyordu.İri bir adamdı. Belindeki kemeri o kadar çok sıkmıştı ki vücudunun üst kısmı patlayacak gibiydi. Bizi korumak için bile olsa Imogen ona saldırmamalıydı. Ona karşı hiç şansı yoktu.Adam ileri atıldı ve Imogen demiri ona doğru savurdu. Ama adam bu sefer demiri tutmayı başardı. Çevirip elinden kaptı ve kızı kendine doğru çekti, "Burada kimi saklıyor­sun?" diye sordu. "Veldergrath seninle konuşmak istiyor."Imogen ona karşı koymaya çalıştı ama elinden kurtulama­dı. Sonunda, tek eliyle yüzüne vurup tüm gücüyle de ayağına bastı. Onu bir saniyeliğine bıraktı ve Imogen kaçmaya çalıştı ama adam onu tekrar yakaladı ve omuzlarından tutarak sal­ladı."Hayır, benimle geliyorsun," diye hırladı.O anda sürünerek adama birkaç metre yaklaştım, kılıcımı çıkardım ve hazırlandım. Imogen bana ihanet etmek niyetin­de değildi. Yine de bir anlığına gözü bana kaydı ve bu işaret adam için yeterli olmuştu. Adam Imogen'i yere fırlattı ve şaşırtıcı bir çeviklikle demiri bana doğru savurdu. O kadar hızlı savurmuştu ki demirin havada çıkardığı sesi duyabildim.Onun saldırısından kaçınmak için hemen çömeldim ve kı­lıcı karnına sapladım. Yarasından kan sızarken nefesi kesile­rek söylendi ve sonra ilk kez bana baktı. "Prens Jaron?" diye fısıldadı.O devrilirken "Belki yakında," dedim. Imogen kollarıma koştu ve bana o kadar sıkı sarıldı ki ne­redeyse beni deviriyordu. Tüm vücudu titriyordu, o yüzden onu kollarımla sardım ve sakinleşmesine yardımcı olmaya çalıştım. Tek eliyle sırtımdaki yaraya bastırıyordu ve eğer o acıyı veren Imogen yerine başkası olsaydı dayanamazdım.Arkamızdan bir ses geldiğini duyarak, hemen geriye doğ­ru fırladı. Kılıcımı kaldırıp hazır hâle geldim ama kapıda Mott'u görünce hemen indirdim. Mott'un gözleri yerdeki adamdan elimdeki kılıca kaydı. "Kılıcı at ve buradan çık," diye fısıldadı. "Hemen."Yavaşça kılıcı yere bıraktım ve Imogen'in elini tutup onu tünele doğru çektim. Kapıyı arkamızdan kapatmadan önce Mott'un, yerdeki adamın bıçağını kendi koluna sapladığını gördüm. Bıçağı çıkardı ve sersemleyerek yere düştü. Veldergrath'ın bir sürü adamı hızla içeri girdi. İçlerinden biri, grubun lideri olan "Burada ne oldu?" diye sordu. Mott yerde debeleniyordu. Acısını abartıyor olsa da per­formansı inandırıcıydı. "Adamın bana saldırdı," diye mırıl­dandı. "İçeri girince onu ürkütmüş olmalıyım ama tek ama­cım kapıları açarak ona yardımcı olmaktı."Veldergrath'ın adamlarından biri Mott'un yarasına bak­mak için dizinin üstüne çöktü. "Derin ve ölümcül bir yara olmadığı için şanslısın.""Yolundan çekilmeye çalıştım. Göğsümü hedef almıştı. Kendimi savunmak zorundaydım.""Onu kışkırtmış olmalısın!"Mott kafasını hayır anlamında salladı. "Beni buraya girer­ken gördünüz. Bu adama saldırmak için bir sebebim yoktu. Belki de bu aramanın tam olarak nasıl gittiğini sizin ve be­nim efendimize rapor etmeliyiz."Liderleri "Şu cesetten kurtulun," dedi. "Veldergrath, Con­ner'ın malına zarar gelsin istemiyor. Biriniz de şu kanı temizlesin."Birkaç adam temizlik malzemesi bulmak için gitti. Geride kalanlar adamm cesedini Roden'in yatağındaki çarşafa sar­dıktan sonra onu odanın dışına taşıdılar. Mott kendi yarasını sarabileceğini söyledi ve az sonra yalnız bırakıldı.Geçidin kapısının aralığından olanlara bakıyordum ve adamlar gider gitmez Mott kapıya doğru bakarak başını sal­ladı.Kapıyı sıkıca kapadım ve sırtımı duvara dayayarak yere oturup kollarımı bacaklarıma sardım. Imogen de sessizce yanıma oturdu. Onun varlığını belli belirsiz hissettim. Tek yapabileceğim, gözlerimi karanlığa dikmek ve nefes almaya çalışmaktı. Conner, planının başarılı olabilmesi için ruhunu şeytana satabileceğini söylemişti. Bunu yaptığı zaman geriye kalan­larımızın ruhlarının da şeytana gideceğini hissediyorum.

Gecikme için özür dilerim...

KAYIP PRENS ( Âscendance Üçlemesi - 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin