Arama bitene kadar Imogen ve ben yerimizde kaldık. Veldergrath'ın adamları en sonunda gittiler. Conner, tünellerde bizi aramak için bizzat kendisi geldi. İlk olarak Tobias ve Roden'i buldu ve sonra bizi bulmak için tünellerden aşağı indiler.Uyuşmuş bir hâlde hâlâ yerde oturuyordum. Conner bana elini uzattı. Daha önce kimseyi öldürmemiştim. Ne kazara, ne bilerek ne de kendimi savunmak durumunda olduğum için. Tek niyetim onun Imogen'e zarar vermesini ve benim varlığımdan evdekilerin haberdar olmasını engellemekti. En azından bunu başarmıştım ama bedeli çok ağır olmuştu.Ve bir karşılaştırma yapmamak için kendimi zorladım ama o an, Conner'm korkunç planını korumak için Latamer'in göğsüne okunu fırlatmaktan çekinmeyen Cregan'dan bir farkım olmadığını hissettim. İçimdeki tüm duygular bana acı veriyordu ve Conner'm beni gördüğünün sonradan farkına varabildim.Elini tuttum ama kendimi yukarı çekmediğimden, beni kaldırmak için epey bir güç sarf etti. Prens Jaron'un taklit kılıcı gitmişti. Mott, yaralarını sardırmaya giderken kılıcı da götürmüş olmalıydı. Conner bizi yatak odamıza götürdü ve ben yatağımın üzerine oturdum. Roden yanıma oturdu, Tobias kendine bir tabure aldı. Imogen ise kendini bizden uzak tutarak ayakta dikildi. Odaya girdiğimizde Mott zaten oradaydı. Koluna bandaj sarılmıştı ve beti benzi atmıştı. Yerdeki kan izlerinin silindiği çok açıktı. Conner, ilk önce Imogen'e "O adamın ölümünde parmağın olduğu için tünelde gizlendiğini varsayabilir miyim?" diye sordu.Imogen yavaşça kafasını salladı."Benim hatamdı," dedim. "Onu, plana zarar gelmemesi için etkisiz hâle getirdiğimi zannettim."Mott "Yani iyi bir nedenin vardı," dedi. "Eğer bunu yapmasaydın sadece Imogen'e değil sizlere de ne olacağını hepimiz biliyorduk."Biliyordum ama bu yine de kendimi iyi hissetmemi sağlamadı, Conner "Ama neden tünelden çıkmıştın?" diye sordu. "Kolaylıkla bulunabilirdiniz."Imogen derin bir nefes aldı ve konuşmak için ağzını açtı. Suçu üzerine alacaktı ama böyle yaparsa, Farthenwood'a geldiğinden beri kendisini koruyan sırrını da açığa çıkarmış olacaktı.Onun konuşmasına imkân vermeyerek Tobias 'm kâğıtlarını çıkardım. "Bunlar odada kalmıştı ve eğer bulunmuş olsalardı bizimle ilgili kanıtlar ortaya çıkacaktı."Mott kâğıtları aldı ve Conner'a uzattı. Onları açtı, biraz okudu ve sonra "Bunları sen mi yazdın, Tobias?" dedi."Evet, efendim." Konuşurken sesi titredi. O kâğıtlarda ne yazılı olduğunu merak ettim."Kayıt tutma işinde çok iyisin. Sanırım, bir kraldan ziyade kralın kâtibi olmaya uygun bir çocuksun."Tobias gözlerini yere indirdi. "Evet, efendim."Sonra Conner bana döndü. İfadesi öncekilerden farklıydı. Saygı mıydı? Minnettarlık mıydı? Buna iyi yönünden bakmam çok zor olduğu için ifadesini tanımlayamadım. "Bu kâğıtlar bulunmuş olsaydı şu an hiçbirimiz burada olmazdık," dedi. "Veldergrath'ın adamları son derece iyi iş çıkardılar ama Mott'un cesur davranışı sayesinde sizin varlığınızı gizleyebildik. Yorucu aramaları hiçbir sonuç vermediği ve sizin ya da zümrüt kaplı kutunun burada olduğuna dair bir ipucu bulamadığı için Veldergrath buradan utanç içinde ve bıkkın ayrılmıştır.""Ama haklıydı," diye homurdandım. "Tahta sahte bir prens oturtmayı planlıyorsunuz ve o kutuyu Kral Eckbert'ten çaldınız.""Yaptıklarımın hiçbiri için özür dileyecek değilim." Conner'ın ifadesi sakindi. "Tahta oturmayı istiyor musun, Sage? Seni seçmemi istiyor musun?"Bunu nasıl cevaplayacağımı umursayacak durumda değildim. "Eğer tahta oturacak alternatif kişi Veldergrath olacaksa prens olmayı kabul ediyorum." Sesim çok yorgun çıkmıştı."Bu aynı şey değil. İyi ve soylu bir kral olacağım, prensesin elini sonsuza kadar bırakmayacağını ve bunu yaptığım için memnun olduğunu söyle. Gerekirse yalan söyle ama bana bunu istediğini söyle."Ona boş bir yüz ifadesiyle baktım. "Bu yalanlardan sıkılmadınız mı? Ben sıkıldım."Conner derin bir iç çekti. "Seni seçebilirim Sage ama unutmaman gereken bir şey var. Hayatının geri kalanında sıkılmaman gereken tek şey bu yalandır. Seçtiğim kimse o yalanı kalbinin bir köşesine yerleştirecek ve gerçekten kral olduğuna inanacak, kendini düşünmeyi bırakacak ve Jaron gibi davranacak. Bu yalanların önce onu ikna etmesi lazım. Böylece annesi bir gün yanında belirip de onu çağırırsa tek bir gözyaşı akıtmadan ona oğlunu kaybettiği için çok üzgün olduğunu ama kendisinin Eckbert ve Erin'in çocuğu olduğunu söyleyebilecek. Seçtiğim kişi hiç yaşamadığı anıları hatırlamalı. Ve o bütün bunları, her gün, hayatının geri kalanında ve bu yalanın onu getirdiği yerden pişmanlık duymadan yapmalı."Onu zar zor duyuyordum, yerdeki silinmiş bölgeye gözümü dikmiştim. Imogen bir an benimle göz göze gelmeyi başardı, minnettar ve sempatik bir gülümseme ile karşılık verdi. En azından güvendeydi.Conner, Roden'e döndü. "Hayatının geri kalanında bu yalanı söyleyebilir misin Roden?"Roden oturduğu yerde doğruldu. "Söyleyebilirim, efendim," dedi.Conner, Imogen'e işaret etti. "Çocukların akşam yemeğini odalarına getir. Hepiniz bu gece iyi bir uyku çekin çünkü çok çabuk sabah olacak. Roden, benim prensimsin. Kahvaltıdan sonra sen ve ben Drylliad'a doğru yola çıkacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP PRENS ( Âscendance Üçlemesi - 1)
Historical Fiction4 Çocuk. Tehlikeli bir plan. Ele geçirilmesi gereken bir krallık. Ascendance topraklarının kralı, kraliçesi ve tahtın varisi olan prensi hain bir tuzakla öldürülmüştür. Bir iç savaşın ya da düşman saldırısının başlaması an meselesidir. Conner kralı...