BÖLÜM 38

12 6 1
                                    

Arama bitene kadar Imogen ve ben yerimizde kaldık. Vel­dergrath'ın adamları en sonunda gittiler. Conner, tünellerde bizi aramak için bizzat kendisi geldi. İlk olarak Tobias ve Roden'i buldu ve sonra bizi bulmak için tünellerden aşağı indiler.Uyuşmuş bir hâlde hâlâ yerde oturuyordum. Conner bana elini uzattı. Daha önce kimseyi öldürmemiştim. Ne kazara, ne bilerek ne de kendimi savunmak durumunda olduğum için. Tek niyetim onun Imogen'e zarar vermesini ve benim varlığımdan evdekilerin haberdar olmasını engellemekti. En azından bunu başarmıştım ama bedeli çok ağır olmuştu.Ve bir karşılaştırma yapmamak için kendimi zorladım ama o an, Conner'm korkunç planını korumak için Latamer'in göğsüne okunu fırlatmaktan çekinmeyen Cregan'dan bir far­kım olmadığını hissettim. İçimdeki tüm duygular bana acı veriyordu ve Conner'm beni gördüğünün sonradan farkına varabildim.Elini tuttum ama kendimi yukarı çekmediğimden, beni kaldırmak için epey bir güç sarf etti. Prens Jaron'un taklit kılıcı gitmişti. Mott, yaralarını sardırmaya giderken kılıcı da götürmüş olmalıydı. Conner bizi yatak odamıza götürdü ve ben yatağımın üzerine oturdum. Roden yanıma oturdu, To­bias kendine bir tabure aldı. Imogen ise kendini bizden uzak tutarak ayakta dikildi. Odaya girdiğimizde Mott zaten ora­daydı. Koluna bandaj sarılmıştı ve beti benzi atmıştı. Yerdeki kan izlerinin silindiği çok açıktı. Conner, ilk önce Imogen'e "O adamın ölümünde parma­ğın olduğu için tünelde gizlendiğini varsayabilir miyim?" diye sordu.Imogen yavaşça kafasını salladı."Benim hatamdı," dedim. "Onu, plana zarar gelmemesi için etkisiz hâle getirdiğimi zannettim."Mott "Yani iyi bir nedenin vardı," dedi. "Eğer bunu yap­masaydın sadece Imogen'e değil sizlere de ne olacağını he­pimiz biliyorduk."Biliyordum ama bu yine de kendimi iyi hissetmemi sağ­lamadı, Conner "Ama neden tünelden çıkmıştın?" diye sordu. "Kolaylıkla bulunabilirdiniz."Imogen derin bir nefes aldı ve konuşmak için ağzını açtı. Suçu üzerine alacaktı ama böyle yaparsa, Farthenwood'a geldiğinden beri kendisini koruyan sırrını da açığa çıkarmış olacaktı.Onun konuşmasına imkân vermeyerek Tobias 'm kâğıtla­rını çıkardım. "Bunlar odada kalmıştı ve eğer bulunmuş olsa­lardı bizimle ilgili kanıtlar ortaya çıkacaktı."Mott kâğıtları aldı ve Conner'a uzattı. Onları açtı, biraz okudu ve sonra "Bunları sen mi yazdın, Tobias?" dedi."Evet, efendim." Konuşurken sesi titredi. O kâğıtlarda ne yazılı olduğunu merak ettim."Kayıt tutma işinde çok iyisin. Sanırım, bir kraldan ziyade kralın kâtibi olmaya uygun bir çocuksun."Tobias gözlerini yere indirdi. "Evet, efendim."Sonra Conner bana döndü. İfadesi öncekilerden farklıydı. Saygı mıydı? Minnettarlık mıydı? Buna iyi yönünden bak­mam çok zor olduğu için ifadesini tanımlayamadım. "Bu kâ­ğıtlar bulunmuş olsaydı şu an hiçbirimiz burada olmazdık," dedi. "Veldergrath'ın adamları son derece iyi iş çıkardılar ama Mott'un cesur davranışı sayesinde sizin varlığınızı giz­leyebildik. Yorucu aramaları hiçbir sonuç vermediği ve sizin ya da zümrüt kaplı kutunun burada olduğuna dair bir ipucu bulamadığı için Veldergrath buradan utanç içinde ve bıkkın ayrılmıştır.""Ama haklıydı," diye homurdandım. "Tahta sahte bir prens oturtmayı planlıyorsunuz ve o kutuyu Kral Eckbert'ten çaldınız.""Yaptıklarımın hiçbiri için özür dileyecek deği­lim." Conner'ın ifadesi sakindi. "Tahta oturmayı istiyor mu­sun, Sage? Seni seçmemi istiyor musun?"Bunu nasıl cevaplayacağımı umursayacak durumda değil­dim. "Eğer tahta oturacak alternatif kişi Veldergrath olacaksa prens olmayı kabul ediyorum." Sesim çok yorgun çıkmıştı."Bu aynı şey değil. İyi ve soylu bir kral olacağım, pren­sesin elini sonsuza kadar bırakmayacağını ve bunu yaptığım için memnun olduğunu söyle. Gerekirse yalan söyle ama bana bunu istediğini söyle."Ona boş bir yüz ifadesiyle baktım. "Bu yalanlardan sıkıl­madınız mı? Ben sıkıldım."Conner derin bir iç çekti. "Seni seçebilirim Sage ama unutmaman gereken bir şey var. Hayatının geri kalanında sıkılmaman gereken tek şey bu yalandır. Seçtiğim kimse o yalanı kalbinin bir köşesine yerleştirecek ve gerçekten kral olduğuna inanacak, kendini düşünmeyi bırakacak ve Jaron gibi davranacak. Bu yalanların önce onu ikna etmesi lazım. Böylece annesi bir gün yanında belirip de onu çağırırsa tek bir gözyaşı akıtmadan ona oğlunu kaybettiği için çok üzgün olduğunu ama kendisinin Eckbert ve Erin'in çocuğu olduğu­nu söyleyebilecek. Seçtiğim kişi hiç yaşamadığı anıları hatır­lamalı. Ve o bütün bunları, her gün, hayatının geri kalanında ve bu yalanın onu getirdiği yerden pişmanlık duymadan yap­malı."Onu zar zor duyuyordum, yerdeki silinmiş bölgeye gözü­mü dikmiştim. Imogen bir an benimle göz göze gelmeyi ba­şardı, minnettar ve sempatik bir gülümseme ile karşılık verdi. En azından güvendeydi.Conner, Roden'e döndü. "Hayatının geri kalanında bu ya­lanı söyleyebilir misin Roden?"Roden oturduğu yerde doğruldu. "Söyleyebilirim, efen­dim," dedi.Conner, Imogen'e işaret etti. "Çocukların akşam yemeğini odalarına getir. Hepiniz bu gece iyi bir uyku çekin çünkü çok çabuk sabah olacak. Roden, benim prensimsin. Kahvaltıdan sonra sen ve ben Drylliad'a doğru yola çıkacağız."

KAYIP PRENS ( Âscendance Üçlemesi - 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin