Tobias'ı tanıyordum. O beni tanımıyor olabilirdi çünkü Gel vins Sosyal Yetimhanesi'ne gelişimle oradan ayrılışım bir
olmuştu. Ama o kısa sürede, Tobias diğerlerinden farkı olduğunu belli etmişti. O sıradan bir yetim değildi. Eğitim aldığı
belliydi ve ne zaman fırsat bulsa eline geçen kitapları okuyordu. Ona yetimhanede özel ayrıcalıklar tanınıyordu çünkü
günün birinde hayatta iyi ve başarılı bir konuma geleceğine
inanılan birkaç çocuktan biriydi.Tobias bana baktı ve "Yaran kanıyor," dedi.
Boynumdaki kesiğe hafifçe dokundum. "Kanaması neredeyse durmuş."
Bu kadar endişelenmek ona yetmişti. "Seni tanıyor muyum?"
"Altı ay kadar önce buraya gelmiş ve kısa bir süre kalmıştım."
"Evet, hatırlıyorum. Müdürü bir gece boyunca dışarıda bı
rakan şendin, değil mi?"
Sırıtarak bir tür itirafta bulunmuş oldum. "Kabul et, bu
sayede o gece bir kereliğine de olsa bir sürü yiyecek yiyebilmiştik."Tobias "Bu hiç de komik değil," diye çıkıştı. "Belki her zaman çok fazla yemek yiyemiyorduk ama bunun nedeni çok fazla yiyeceğimiz olmamasıydı. O gece bir haftalık yiyeceğin hepsini tükettik. Sen gittikten sonra çok uzun ve aç bir
hafta geçirdik."
Sırıtmayı kestim ve bembeyaz oldum. Bunu bilmiyordum.
Katırtırnağı ve ısırgan otu kaplı ıssız bir ova boyunca yaklaşık bir saat ilerledik. Tobias, bu kadar ıssız olduğu için burayı güzel bulduğunu belirtti. Ben de ıssızlığı fark ettim
ama güzelliği gözümden kaçmıştı. En sonunda hava karardı ve Mott geceyi geçirmek için bir yer bulmamızı önerdi. En yakındaki kasaba geçmiş olduğumuz Gelvins Kasabası'ydı
ve önümüzde daha yakın bir kasaba yoktu. O yüzden nerede
kamp kuracağımızın bir önemi olmadığını düşündüm. Mott,
bizi bitki örtüsü değişinceye kadar daha ileri götürdü. Ve sonunda söğüt ağaçları ve kaim çalılıklarla çevrelenmiş, küçük
bir alan buldu.Diğer çocuklara "Bizi saklıyorlar," diye fısıldadım.
Roden kafasını hayır anlamında salladı ve "Görünür yerde olmaktansa burada olmak daha güvenli. Bizi koruyorlar,"
dedi.
Mott arabadan aşağı atladı ve hepimize bağırıp, emirler
yağdırarak neleri indirmemiz ve onları nereye koymamız gerektiğini söyledi. İlk indirileceklerin battaniyeler ve yiyecek olacağını umdum. Bana arabada kalmam söylendi ve indirilecekleri aşağıdakilere uzatma görevi verildi.
"Kaçacağımdan mı korkuyorsunuz?" diye sordum.
Mott "Bizim güvenimizi kazanman gerekiyor," dedi. "Ve
senin bu konuda diğerlerine göre daha fazla çabalaman gerektiğini söyleyebilirim." Ayaklarımın dibindeki bir çuvalı başıyla işaret etti. "Şunu bana uzat."
Grubun başındaki kişi Conner olmasına rağmen, Mott'un
tüm gösteriyi tek başına üstlendiği çok açıktı. O siradan,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP PRENS ( Âscendance Üçlemesi - 1)
Ficção Histórica4 Çocuk. Tehlikeli bir plan. Ele geçirilmesi gereken bir krallık. Ascendance topraklarının kralı, kraliçesi ve tahtın varisi olan prensi hain bir tuzakla öldürülmüştür. Bir iç savaşın ya da düşman saldırısının başlaması an meselesidir. Conner kralı...