ÇARESİZ

1.6K 76 13
                                    

Multide Emir var. Çok tatlı çocuk.
Bu bölümü, vote ve yorumlarıyla bana destek olan okuyucum @sevdaalan96' ya ithaf ediyorum keyifli okumalar.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

Eslem'i kullanması canımı acıtıyordu. O, o kadar saf ve temiz kalpli biriki, kullanıldığının farkında bile değildi.
Ne demişti Yiğit onun için; "O sadece bir basamak ve ben basamakların sağlam olmasını isterim." adice.
Yiğit beni fark edeli uzun bir zaman olmamıştı. Ama Eslem'in dudaklarını bırakmamakta ısrarcıydı.
Sanırım benim bir şey söyleyip, onları ayırmam gerekiyordu.
Ama ne diyebilirdim ki? 'Hayırlı işler?'

Söyleyecek bir şey  bulamadığımda, yalandan öksürdüm.
Eslem sesimi duyduğu anda, Yiğit'in dudaklarından ayrılırken, yüzüme mahcup ifadesi ile baktı.
Yiğit'te beni yeni fark etmiş ayağına yatarak, yüzüne sahte bir şaşkınlık yerleştirdi.

"Ben üzgünüm." dedi, Eslem.  Yüzü utanctan kıpkırmızı olmuştu.

Yiğit, yalandan bir mahcubiyet takınıp, elini ensesine götürdü.
Beni fark ettiği halde, gözlerimin içine bakarak Eslem ile öpüşürken hiç mahcup gibi değildi.

"Eslem." dedim itiraza yer bırakmayan sesimle,
"Bir gelir misin?"
Hemen ardından üst kata çıkıp, odama girdim.
Üzerimi değiştirmek için, dolabın karşısına geçtim.
Az önce tanık olduğum iğrenç sahne yetmezmiş gibi, şimdide en sevdiğim tişörtümü bulamıyordum.
Dolabı didik didik etsemde, bir türlü bulamıyordum, lanet tişörtü.
Bulamayacağımı anlayınca, siyah salaş bir tişört ve gri, kumaş, dar bir pantolon seçtim.

Kıyafetleri alıp, banyoya geçeceğim sırada, Eslem girdi odaya. Ona hiç bakmadan banyoya girdim.
Artık rahatsız etmeye başlayan okul formamı çıkarıp, hazırladığım kıyafetleri geçirdim üzerime.
Yüzüme birkaç kez soğuk su çarptım. Az önce olanları belki bu yolla kafamdan silebilirim diye düşündüm. Buz gibi su yüzüme çarpınca, aklımdaki düşünceler birkaç saniyeliğine olsun uzaklaşmıştı.
Lavabonun yanındaki havluyu alıp, yüzümü kuruladım.
Daha ne kadar saklanabilirdim ki burada, sonunda çıkıp, Eslem'e gerçekleri anlatmam gerekiyordu.
Aynada yüzüme son bir kez bakıp, banyodan çıktım.

Odaya tekrar girdiğimde, Eslem yerine Yiğit vardı. Yatağıma sırtüstü uzanmış, ellerini başının altına koymuştu.

Beni fark ettiğinde, yatakta doğrulup oturur pozisyona geldi.

"Eslem nerede? " diye sordum umursamaz bir tavırla.

"Biz konuşurken bizi yalnız bırakmak istedi." sesinden akan alay somutlaşıp elle tutulur boyuttaydı.

"Ona her şeyi anlatacağım." dedim kapıya doğru ilerlerken.

Elim kapının kulpunu bulunca, "Sana inanacağını mı sanıyor sun?" diyerek beni durdurdu.

"Üstelik ben her şeyi inkar etmişken." alay kokan sesi ile devam etti." Ahh bebeğim, eğer bana verdiğin sözü tutsaydın böyle olmayacaktı."

"Eslem'den senin oyuncağınmış gibi bahsedemezsin."

"Ama öyle." dedi hafif bir kıkırtı eşliğinde.

Yüzüne bakarken midemin bulandığını hissediyordum. Daha bir hafta önce hakkında iyi şeyler düşündüğüm kişi, şimdi görmeye dahi tahammül edemediğim biri olmuştu.
Ama hata tamamen bendeydi. O hiç bir zaman iyi biri olmadı.
Eslem'e yardım ettiği zaman bunu karşılıksız yaptığını düşünmem, onun iyi biri olduğu düşüncesini beraberinde getirmişti.

"Her şey bir tokat için miydi? Sana tokat attığım güne lanet olsun." birkaç büyük adımda yanına gidip, onun gibi yatağa oturdum.
"Hadi sende bana vur. Al intikamını. Yeterki artık bu saçmalığa bir son ver."

SORUNLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin