Multide kızların kıyafetleri var.
Keyifli okumalar.Kaan hadi ama bak herkez geliyor, sende gel."
"Hayır."
"Yaa ama neden? Bir neden söyle bari."
"Çünkü partilerle ilgilenmiyorum."
"Yeterli bir sebep değil." dedim ikna olmasını umarak.
"Çünkü gelmek istemiyorum, peki bu?"
"Evet bu yeterli bir sebep."
Kaan'ı ikna çabalarımdan eli boş dönmüştüm.
Parti vermemin tek sebebi Eslem. Yoksa bende sevmezdim partileri. İnsanların en şık kıyafetlerini giyip, en güzel / yakışıklı olma çabasından başka bir şey değildi bence. Ama onun için hayatımda ilk defa parti verecektim.
Bir haftadır ne doğru düzgün gülüyor, ne de yemek yiyordu. O çenesi düşük kız gitmiş yerine konuşmayan ve içine kapanık bir kız gelmişti. Sıkıcıydı.
Bu partinin ona iyi geleceğini düşünüyordum. Yeni insanlar tanımak, yeni arkadaşlar edinmek iyi bir fikir olabilirdi.
Özellikle Yiğit'i de çağırmıştım. O Eslem'in kahramanıydı. Kurtarıcısı ve ilk aşkı. Açıkçası Yiğit onu kurtarmadan önce de, Eslem'in ona karşı bir şeyler hissettiğini biliyordum. Ama Yiğit onu o pis sapığın elinden kurtardığında kahramanı olmuştu artık.Eslem'in kahramanına olan hayranlığı yerini büyük bir sevgiye bırakmıştı.
Okula bile onun için geldiğini düşünmüyor değilim.Hayal kırıklığı ile Kaan'ın yanından kalkarken, gözlerim Alara'yı aradı ama ortalarda görünmüyordu. Bende Eslem'in oturduğu masaya gidip, Alara'ya onu kantinde beklediğimize dair bir mesaj attım. Bir hafta da tabiki telefon numarasını almıştım. İnanmayacaksınız ama Kaan'ın da telefon numarasını almayı başarmıştım. Bir hafta boyunca peşinden düşmediğim göz önünde bulundurulursa, vermek zorunda kaldı diyelim.
Eslem'in gözü yine, kantinin diğer ucunda oturan Yiğit'te idi.
Bir haftadır gözleri ile yemiş, bitirmişti çocuğu.
Aslında o gün gelip bana yardım ettiğinde, Yiğit hakkındaki düşüncelerim değişmişti. O gün o gelmeseydi, belki şu an Eslem hayatta bile olmazdı. Üstelik şaşırdığım konu; bunu karşılık bekleyerek yapmamış olmasıydı. Tamam, aslında ne isterse yapacağına dair ona söz vermiştim ama o benden, bir hafta boyunca hiç bir şey istemedi. Umarım bundan sonra da istemez.Aslında, o zaman Kaan denen soğuk nevale bana telefon numarasını vermiş olsaydı, onu arar ve yardım isterdim. Ve şu an kahraman konumunda o olurdu.
Kaan'a aşık bir Eslem. Düşüncesi bile tuhaftı."Casper ne haber."
Aramıza yeni katılan Emir'e öldürmek istercesine bakarken, sinirli çıkmasını umduğum sesimle konuştum.
"Bana Casper deme.""Neden?"
"Çünkü Casper erkek."
"Şşşş." dedi elini dudağına götürüp, "Hayaletin kızı erkeği olmaz."
Bu cümlesi ile ufak çaplı kıkırdadım.
Hayalet demişken...
BENİ ÖPEN KİMDİ LAN?
Evet, aradan uzun zaman geçtiği için unutmaya yüz tutmuştum. Ama kullanılan bazı kelimeler, o anın yeniden aklıma gelmesine neden oluyor. Hayalet de onlardan biri."Bak birde bana Casper deme diyordun. Al yine bembeyaz oldun."
Haklıydı aslında.
Ben korktuğumda rengim atardı. Gerildiğimde yada heyecanlandığımda. Hatta utandığımda bile diğer kızlar gibi kızarmaz, rengim atar ve bembeyaz olurdum.
Aslında benim de kendimi Casper'e benzettiğim olmuyor değil ama bunu bir başkasının söylemesi aşırı derecede sinir bozucuydu.Alara da, gönderdiğim mesajı görmüş olacak ki, aramıza katıldı.
O da gelince voltranı oluşturduk ve onu buraya çağırma sebebimi hatırladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORUNLU
Fiksi RemajaGenç bir adam; karanlık bir depoda, ruhu gibi eski eşyaların arasında, hayatında birçok kez tattığı, tanıdık acıyı çekiyor. Deli gibi titriyor, boncuk boncuk terliyor ve her seferinde ölüme biraz daha yaklaşıyor. Ağzından çıkan yeşil sıvı, onun...