Hazal aşık, Kaan bağımlı

1.4K 70 27
                                    

Multide, yapılmış olan bir çalışma var.
Bölüm parçası: Kelly Clarkson- Because of you

Oy ve yorumlarınız eksik olmasın.
Keyifli okumalar dilerim.

Genç adam, salondaki geniş koltuğa kendisini sertçe bıraktığında, sıkıca koltuğun kolluk kısmını kavradı.

Yukarıdaki sarhoş kız sayesinde, uyanmış ve büyümüş arzusundan bir an önce kurtulmalıydı. Yoksa her an yukarıya çıkıp ikisi içinde unutulmaz bir gece yaşatması an mesesiydi.

Saçlarını çekti genç adam. İrade onun tanımıyken küçük bir kızdan bu kadar etkileniyor olmasına öfkeliydi. Daha önce bir çok kızı reddettiği olmuştu.

Ama Hazal'a karşı koyamayışına sinirliydi. Ve hissettiği arzu ona kafayı yedirtebilecek kadar fazlaydı.

Öfkeyle inledi Kaan. Başımı ellerinin arasına aldığında, beynini patlatmak istercesine sıktı ellerini. Bir kız için bu kadar aciz olabileceğini düşünmemişti. Fakat şu an bile bastıramadığı arzusu her şeyi gün gibi ortaya seriyordu.

Hazal'ın, elini dantelli, kırmızı südyeninin lastiğine geçirdiği ve ona davetkar başkışlar sunarken, ateş dolu kelimeleriyle Kaan'ın fitilini ateşlediği o an geldi genç adamın aklına.

“Kahretsin. Nasıl da seksiydi.” diye düşündü Kaan. Sonra beyaz teni... Göğüslerine tam oturmuş ve sarı saçlarıyla eşsiz bir uyum sağlamış kırmızı, dantelli südyeni... Gözlerini kapatıp koltukta arkasına yaslandı genç adam.

Hazal'ın giydiği siyah, dar, kot pantolonun içerisindeki şekilli kalçaları belirdi bu kez zihninde.

“Siktir.” diye inledi. Aklı seksten başka bir şeye çalışmayan bir ergen olmadığının farkındaydı. Ama Hazal karşısında uçkuruna sahip çıkamayan bir abazadan farkı yoktu. Daha önce, daha fazlasını görmüştü genç adam. Örnek verecek olursak; Hazal'ın kuzeni Milay ona neredeyse çırılçıplak fotoğraflarını attığında hiç etkilenmemiş, aksine bir insan nasıl bu kadar basit olabilir diye acımıştı genç kıza.

Bu hali sadece kurtarıcısına özeldi. Başka kimse onu bu duruma sokamıyordu. Azgın bir liseliden farkı yoktu kurtarıcısı karşısında. Liseli olduğu doğruydu ama azgın kelimesi ona uymuyordu.

Genç adam daha fazla dayanamayacağını anladığında, banyoya girerek kendini buz gibi suyun altına bıraktı. İçindeki ateşi söndüremiyordu üzerinden akan soğuk su. Ama umutsuzca unutmaya çalışıyordu işte.

Kısa sürede işini bitirip kabinden çıktı genç adam. Dolapları karıştırırken bir havlu buldu. Hazal'ın eşsiz papatya kokusuyla bezenmiş bir havlu...

İstese, diğer dolaplarda temizini bulabileceğini biliyordu.

Ama Hazal kokan bir havlu varken yenisini bulmak aptallık gibi geliyordu genç adama.

Vücudundaki ıslaklıkları havlu ile yok ettiğinde, iki kokunun harmanlanmış olduğu havluyu aldığı dolaba geri koydu.

Kendi kıyafetlerini üzerine geçirirken biraz olsun sakinleşmiş gibiydi. Hazal'ın iri ve yumuşak dudaklarını, bebek teni gibi kusursuz cildini ve seksi bir ses tonuyla söylediği şeyleri unutmuş değildi. Ama en azından artık arzudan kafayı yiyecek gibi hissetmiyordu.

Banyodan çıkıp yeniden salona indiğinde, kendisini tekrar koltuğa bıraktı.

Aklının bir köşesinde yukarıya çıkıp Hazal'a sarılarak uyumak vardı. Ama kendisine güvenmediğinden bu hayalini ertelemek zorunda kaldı.

Aklını dağıtmak ve vakit geçirmek için telefonu eline aldığında, bir çok mesaj gelmiş olduğunu gördü. Üst bildirimleri aşağıya indirdiğinde, gelen mesajların Hazal'dan olduğunu görmesi yüzüne bir gülümseme yayılmasına neden oldu. Ve yüzündeki gülümsemesi silinmeden mesajları okumaya başladı.

SORUNLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin