SORUNLU

Saçmalık

Bölüm parçası: Sahawn Mendes, Camila Cabello, İ know what you did Lost summer.
Oy ve yorumlarınızı eksik olmasın.
Keyifli okumalar dilerim.

Başımda hissettiğim şiddetli ağrı ve midemden yükselen gurultularla beraber gözlerimi açtığım zaman, içinde bulunduğum bu berbat durum yüzümü buruşturmama sebep oldu.
Elimi alnıma görürüp masaj yaparak bu ağrıyı yok edebilirim diye düşünsem de, bir faydası yoktu.

Büyük bir sitemle yatakta doğrulup üzerimdeki, ince yorganı çektiğimde üst bölgemde hissettiğim serinlik anında gözlerimi vücudumda gezdirmeme neden oldu.

Üzerimde kırmızı, dantelli sütyenden başka bir şey yoktu.
Dün geceye dair hiç bir şey hatırlamıyordum. Ve sabah yarı çıplak bir şekilde uyanıyordum. Üstelik iki gündür benimle beraber uyuyan Kaan'da ortalıklarda görünmüyordu.
Aklımda beliren saçma sapan düşünceleri kulak ardı edip korkuyla yorganı biraz daha açtığımda, bacaklarımdaki siyah pantolunu görmek içimi biraz olsun rahatlatırken, Kaan'ın hangi cehennemde olduğu sorusu baş göstermişti bu kez.

Hızla yataktan çıkıp dolaptan rastgele bir tişört aldım ve onu üzerime geçirdikten sonra aceleci ve tedirgin adımlarla aşağıya inmek için odamdan ayrıldım.

Dün gece neler olup bittiğini öğrenmeden içim tam olarak rahat etmeyecekti.

Salona indiğimde, Kaan'ın koltukta uyuyor olduğunu görmek, ' birlikte oldunuz ve vicdan azabından dolayı evi terk etti' tezini çürütüyordu.

Her ne kadar saçma olsa da, yarı çıplak olduğumu anladığım an ilk olarak bu düşünce belirmişti aklımda.
Bu düşünce giderek zayıflarken, şükür etmeyi unutmadım.
Zira ilkim sahoşken olacaksa, hiç olmasındı.

Birkaç adımda yanına gidip başucunda dikilmeye başladım. Ve onda bizim birlikte olduğumuza dair bir belirti aradım ama yoktu.

Yüz üstü uzanmış, bir elini başını koyduğu yastığın altına sokmuştu. Sağ bacağını kırıp yana açmıştı. Ve hiç bir insanın olmayacağı kadar güzel uyuyordu. Hafif aralık ağzı, dağınık, asi saçları, ve bunundan yükselen hırıltılarla o mükemmeldi.

Usul ve sessiz adımlarla ona yaklaşıp uyanması için hafifçe kolunu dürttüm.
Bir etki ettiğim yoktu, üstelik yaptığım hareket homurdanarak bana sırtına dönmesine neden oldu.
Aynı şeyi tekrar denediğimde sonuç yine hüsran olmuştu.

Başımı kaldırıp hafif aralık pencereden dışarıya baktım.
Hava henüz aydınlanmaya başlamışken, güneş varlığını belli etmiyordu o saatlerde.

Kaan'ı uyandırmak için son bir kez şansımı denediğimde, yine başarısız olup pes ettim ve odama geri döndüm. Dün gece yaşanaları sonra öğrensem de olurdu.

Okula gitmek için kalkmadan önce biraz uyumaya karar verip, soğumuş olan yatağa girdim.

Saatin kaç olduğuna bakmak ve kaç saat uyuyacağımı hesaplamak için şifonyerin üzerine bıraktığım telefonuma uzandım ve ekran kilidini açtım.
Fakat karşıma çıkan şey kocaman bir şok geçirmemi sağlayacak kadar büyük bir şeydi.

Ekran kilidini açar açmaz Whatsaap ve attığım mesajlar karşıma çıkmıştı.
Büyük bir korku ve heyecanla attığım mesajları okumaya başladım.

Okumam bitince içimdeki korku daha da artarken bir yandan da, nasıl böyle büyük bir salaklık yaptığımı düşünmeye çalıştım. Ona asla söylemeyeceğim, cesaret edip te söyleyemeyeceğim şeyleri mesaj olarak atmıştım.
Gerçekten, dün gece bunları yapacak kadar ne yaşamıştım?