Part 32 : Diriltme Büyüsü

168 8 6
                                    

Hayatım boyunca hiçbir haftam bu denli gerilimli, gerilimli olduğu kadar neşeli, ve uzun geçmemişti. Çağla için asla giyemeyeceği gelinlik modellerine bakmaya başlamış, Çınay ile de ardı arkası kesilmeyen futbol antrenmanlara koşturmuştuk. Açıkçası o beşli arkadaş grubuyla vakit geçirmek eğlenceliydi. Ama sonunda yapmak zorunda kalacaklarımı hatırladıkça moralim bozuluyordu. Çağla bunu her seferinde haftanın ortasında bileğimden geçirdiğim operasyonun acısına vuruyordu.

Evet, Çağla, Çınay ve ailesinin uzun ısrarlarının sonucu haftanın ortasında bileğimden ameliyat geçirmiş speks zehrini vücudumdan tamamen atmıştım.

Şimdiyse Eylül, Çağla, Çınay ve ikizlerin annesiyle akşamki isteme töreni için evi toparlıyorduk. Arda ve Nida kendini erkek tarafı ilan etmiş Eymen'e yardım yardım ediyorlardı.

"Amanın ya, çok heyecanlıyım!" diye kendini en yakın koltuğa attı Çağla. Eline aldığı yastığı sıkarken içeriden annesinin sesi geldi. "Çağla yeni düzelttik oraları! Oturmasana!"

"Tamam anne. Özür dilerim." diyerek ayağa kalktık. Söylemese de heyecanlı olduğu her halinden belli oluyordu. Resmen gözlerinin içi parlıyor, her hareketinde sıçrıyor ve sıkça kahkaha atıyordu. Koltuk örtülerini düzeltirken Çağla'nın biraz yanından geçmiş ve terli kokusunu fark etmiştim. Koltukların üstünde asılı duran duvar saatine bakınca "Gelmelerine sadece iki saat kalmış! Çağla hadi koş bir duşa gir!" diye seslendim.

Çağla dediklerimi işitince gözlerini büyülterek banyoya koşmaya başladı. Çınay arkasından haline kahkaha atıyordu. Annesi ise dediklerimi üstüne alınarak Çağla'nın dolabını boşalttı ve elbiseleri yatağa yığdı. "Hangisini giyecekti bu kız!" diye hafif bir sinirle elini saçına attı.

"Şimdi biz iki saati nasıl geçireceğiz?" diye Çınay bana bakarak sordu. "Bizde hazırlanalım. Erken hazırlandık diyelim kalan sürede playstation oynarız, ne dersin?"

"Valla olur derim, ne diyim böyle bir teklife." diyerek güldü. Annesinin sesi ise hemen odayı doldurmuştu. "Orada dur bakalım Çınay Bey! Sen bu akşam yolculuğa çıkacaksın ve daha bavulunu hazırlamaya başlamadın bile! Çabucak hazırlanacak o bavul!"

"Ama anne! Bu akşam Eylem ve Çağla'yla son gecem. Onlarla vakit geçirmek istiyorum."

"Mazeret yok küçük bey. Bavulunu önceden hazırlasaydın!" diyerek tartışmaya son noktayı koydu anneleri.

"Ne yolculuğu bu?" diye Çınay'ın karşısına oturarak sordum. "Babam ölmeden önce, bir şirket kurmuştu. Büyücü ağları ve büyü güçlerinin kullanım yapısıyla ilgili. Yani anlayacağın sonradan olma büyücülere yardımcı bir kuruluş. Eğitici bir kurum desek daha doğru olur hatta. Şirket hisseleri her zaman sadece bana, Çağla'ya ve anneme aitti ancak on sekizimize basana kadar şirketin başına geçmemiz yasaktı. O zamana kadar şirketi aynı kadro yönetecek ama aynı maaşı alacaklardı. Ben ve Çağla geçtiğimiz ay on sekizimize bastık. Küçüklüğümden beri tek hayalim babamın eserini sürdürmekti. O yüzden bu akşam işe girişimi kutlamak için şehir dışında bir yemek düzenleniyor. Ne kadar adil değil mi? Asıl konuk benim ama parti yaşadığım şehirde bile değil." Ellerini kavuşturarak ileri geri sallanmaya başladı. "Tabii hala işle ilgili tüm konuları bilmiyorum ama kendi başıma ayakta duruncaya kadar babamın baş asistanı bana çoğu konuda yardımcı olacak. Gerçi çocukluğumdan beri işletme dersi aldığımdan için pek zorlanacağımı sanmıyorum ama..."

"Hey sıkıcı hayallerini anlatarak kızı da sıkma!" diyerek odaya bornozuyla giriş yaptı Çağla. Saçları başının iki yanından sırılsıklam bir halde akıyordu ancak yüzünde oldukça ciddi bir ifade vardı. Çınay'ın kulağıma eğildiğini hissettim. "Şu anda gerdek gecesindeki halini görüyoruz. Bence balayında onu merak etmemize hiç gerek yok." der demez ikimizde kahkahayı basmıştık. Gülmekten kırılan halimize bakan Çağla neler olduğunu anlayamamış yine de bornozuna iyice sarılmıştı. "Hey ne diyorsunuz siz fısır fısır öyle? Nedense konu benmişim gibi geliyor." dediğinde Çınay'la aynı anda başımızı aşağı yukarı salladık. Bize bıkkınlıkla bakan Çağla "Hazırlıkları tamamlayıp geliyorum. Sizde giyinin hadi, ah Eylem bu arada sen benimle gel. Benim elbiselerimden birini giy." diyerek eliyle yanına çağırdı.

Genç Büyücü -Ara Verildi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin