Eight

1.9K 100 3
                                    

Yanımıza kan ter içinde gelen Stiles'a baktım.

"Günaydın." Dedim tereddütlü bir şekilde.

"Günaydın." Dedi.

"Sen neden kan ter içindesin Stiles?" Diye sordum.

"Yoo. Yok bişey. Hiçbir şey yok. Ne olabilir ki zaten? Yok hiçbir şeyim." Dedi. Suphelenmistim ama Stiles'in her zamanki hali olduğu için sorgulamadım.

Onları geçtim ve Allison'la Lydia'nın yanına gittim.

Hararetli bir şekilde dünkü konuyu konuşuyorlardı.

Tüylerimin diken diken olduğunu hissettim.

"Sen ne diyorsun Lottie?" Beni kendime getiren Allison'un sesine baktım.

"Bence Kira ve o gelen Alfa surusu arasında bir bağ olabilir. Yani Kira Alfa surusune bizden duyduğu şeyleri söylüyor olabilir. Çünkü ben Kira'nin boynunda Alfa surusunun işareti vardı." Diye düşüncemi belirttim.

"Mantıklı." Dedi Lydia.

"Bence bu konu hakkında daha fazla araştırma yapmalıyız." Dedi Allison.

"Bunun için de okulu ekmeliyiz." Diye ekledim.

****
Allison önümüzdeki eski deri kılıflı kitabın kapağını kaldırdı.

"Ben bunu inceleyeceğim. Siz de diğer kitaplara bakın." Dediğinde başımla onayladım. Allison'larin evindeydik. Raflardan rasgele bir kitap seçtim ve açtım.

Wendigolar.

Hemen kitabın bir diğer sayfasını açtım.

"Kızlar. Sanırım Aradığımız şeyi buldum." Dedim. Hemen yanıma geldiler.

****
"Nasıl yani? Kira aramızda çocuk gibi laf taşıyan mıydı? " Dedi Scott.

"Aynen öyle. Biricik sevgiline toz konduramiyorsun sanırım." Dedim dil çıkararak.

"Bayılıyorum bu kıza." Dedi İsaac. Kıkırdadım.

"Ben birşey anlamadım." Diyip yüzüme saf saf bakmaya devam etti İsaac. Onun bu bakışlarına kıkırdadım.

"Bak şimdi. Kira kendi çıkarları için Alfa surusu yle is birliği yaptı. Asıl amacı Alfa larla aramızda büyük bir savaş çıkarıp o suruyu öldürmekti. Bizim vicdanımızı kullanıp bizi de alt edecekti. Bu süre içerisinde bizden duyduklarını o suruye goturecekti. Onlar da Kiranin kendilerine yardım ettiğini düşünecekti. Daha sonra iki büyük tarafı da etkisiz hale getirip, Wendigolar ' dünya yöneticisi yapacaktı. Ama halen 'yer yüzünde yaşamakta olan Wendigo var mı? Varsa bunlar kimler?' Sorularının cevabını bilmiyoruz." Dedim.

"Anladım."

"Sonunda."

***
"Derek! Sen neden benim soyunma odasında dovdugum çocuğu okuldan tehdit ederek artırılmasını sağladı! ?" Diye bağırdım deponun kapısına tekme atarak açtım.

"Ne bagiriyorsun?" Diye bağırdı Derek.

"Sen biliyorsun neden bağırdığımı?!"

"Ne var yani ne var yaptıysam!?"

"Ben kendimi savunabilirim!" Dedim. Sinirlerim Bozulmustu çünkü okulda bazı dangalaklar benimle dalga geçmişti.

Çantamı aldım ve depodan çıktım. Tabii ki ağaç evime gidecektim.

***
Ayaklarımı sallamaya devam ettim. Akşam olmuştu ve ben ne dusunecegimi bile bilmiyordum. Sadece bir şeyden emindim. Liam'a ihtiyacım vardı.

"Hey!" Diyen sese döndüm. Liam!

"Liam!" Dedim heyecanla. Merdivenlerden çıktı ve yanıma geldi.

"Selam." Dedi ve Yanıma oturdu.

"Selam." Dedim siritarak.

"Burayı nerden biliyorsun?" Dedim.

"Belki Derek'ten öğrenmiş olabilirim." Dediğinde gülümsedim.

"İçeriye gördün mü?"

"Daha önce birçok kez gördüm." Dedim.

"Hayır. Bugün girdin mi?" Dediğinde başımı iki yana salladım.

"Girsene." Dedi ve kapıyı açtı. İçeriye girince açık olan ağzımı kapattım. Yerlerde minderler, iki tane küçük puf, bir sürü abur cubur, bir leptop ve yanında bir sürü filmler, duvarda haberim yokken çekilmiş Liam'la olan bir fotoğraf imiz. İkimiz de gulumsuyorduk.

Hemen Liam'a sarıldım ve Bacaklarımı belinde topladım.

Sonra yüzümü yavaşça omzundan çektim.

"Çok güzel olmuş burası Liam çok teşekkür ederim seni seviyorum sana aşığım." Dediğimde Kıkırdadı. Sonra ne söylediğimiz farkına vardım.

"Yani.. Ben şey... Şey anlamında... Ahh. Ne duyduysan o Liam." Dedim ve sol elimle yüzümü kapattım.

"Ben de seni seviyorum."

****
"Nasıl yani biz şimdi sevgili miyiz?" Dedim tekrardan Yüzümdeki sırıtışı engelleyemeyerek. Elimi daha çok sıktı.

"Evet." Dediğinde gülümsedim bininci kez. Ona daha çok sarıldım.

"Ee ne izleyeceğiz?" Diye sordum ve başımı göğsünden çektim. Kasetleri karıştırmaya başladım.

"Bunu." Diyip CD'Yİ leptoba taktım.

****
"Vampirlerden nefret ediyorum." Diye homurdandım. Liam ağzıma bir avuç dolusu mısır sokusturdu.

"Ama Edward çok tatlı." Diye ekledim.

"Öyle mi? Bence de Edward'in Vampire dönüştürdüğü kız çok ateşli."

"Öyle mii? Sen o kıza git o zaman." Dedim ve sağ avagimla onu itekledim.

"Ama ben ondan da ateşli bir kız tanıyorum." Dediğinde kafamı hafif göğsünde yukarı diktim.

"O zaman onun yanına git." Diye fısıldadım.

"O kız şu anda kucağımda." Diye fısıldadı.

"Bir de kucağında ha? Kimmi--- Ayh." Dedim ve başımı boynuna tekrar gömdüm bana ateşli demişti!

Kahkaha attı.

"Çok güzelsin." Diye fısıldadı ve sağ yanağımı okşadı. Ona dil çıkardım.

"Benden daha güzel olan bir şey var." Diyip Ellerimi birbirine surttum.

"Neymiş o?" Diye sordu.

"Yarın Cumartesi!" Diye bağırdım. Yine kahkaha attı.

"Biliyor musun Liam?" Diye sordum.

"Neyi?"

"Benim çok uykum geldi." Dediğimde yüzü düştü.

"Ne oldu?" Diye sordum.

"Ben de beni sevdiğini filan söylersin diye beklemistim." Dediğinde utanç sıkıla hemen kafamı biraz yükseltip Çenesini bir öpücük bıraktım. Sonra kafamı yine boynuna sakladım. Yine kahkaha attı.

"Çok mu utangaciz ne?" Dediğinde başımla onayladım. Hissetmiş olması gerek.

"Ben burada uyuyabilir miyim?" Diyip gözünü işaret ettim.

Hafif yana yattı. Kafamıza yastığı koydu ve üstümüze battaniyeyi örttü. Kafamı göğsüne gömdüm ve onun mis kokusuyla uyumaya başladım.

Alpha WomenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin